Hava Durumu

Eğitim camiasından sınav tepkisi…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz gün yapılan açıklamada Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’nın tarihi bir ay geriye çekildi. Daha önce yapılan açıklamalarda Temmuz ayı sonunda yapılacağı açıklanan sınav tarihinin geriye çekilmesine eğitim camiasından tepki geldi.

Haber Giriş Tarihi: 05.05.2020 15:03
Haber Güncellenme Tarihi: 05.05.2020 16:03
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
Eğitim camiasından sınav tepkisi…

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz gün yapılan açıklamada Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’nın tarihi bir ay geriye çekildi. Daha önce yapılan açıklamalarda Temmuz ayı sonunda yapılacağı açıklanan sınav tarihinin geriye çekilmesine eğitim camiasından tepki geldi.

Eğitim-İş Gaziantep Şube Başkanı Mustafa Ay ve Eğitim –Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, sınav tarihlerinde yapılan değişikliğe ilişkin açıklamalarda bulundular.

Eğitim-İş Gaziantep Şube Başkanı Mustafa Ay, “Doğrudan kendi alanı ve sorumluluğu olduğu halde Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un "Cumhurbaşkanı açıklayacak" dediği Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) yeni tarihi kamuoyunda haklı olarak infial yaratmıştır. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, milyonlarca öğrencinin ayları değil, günleri bile ders programlarına bölüştürerek çalıştığı sınavın daha önce söylendiği gibi Temmuz sonunda değil, 27-28 Haziran tarihlerinde, yani beklenenden 1 ay önce yapılacağını açıklamıştır.  Daha bir gün önce liseliler ve velileri 1 milyonu aşkın tweet atarak sosyal medya üzerinden "YKS tarihime dokunma" dese de, bu itirazlara kulak asılmamıştır.”

“BİLİM KURULUNUN KARARLARIYLA ÇELİŞİYOR”

“Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söz konusu konuşmasında sınavın neden erkene çekildiğine dair bir açıklama lütfedilmese de, konuşmanın sıralamasından anlaşıldığı kadarıyla YKS tarihi, "iç turizmin tekrar canlanması" amacıyla değiştirilmiştir. Turizmin, eğitimden, bir kişinin görüşünün, milyonların talebinden, kısa vadeli ekonomik beklentilerin, geleceğimiz olan gençlerin kaderinden önemli tutulmasını kabul etmiyoruz!

Halihazırda zaten ülkenin kötüye giden ekonomisi, karantina koşulları, eğitimdeki kesinti gibi nedenlerle bu sene sınav stresini katmerli yaşayan gençlerimizi bir ay erken sınava sokmak, en hafif tabirle düşüncesizlikle yapılan kötülüktür. Üstelik sınav tarihini bir ay erkene çekmek, "bir gün bile evde kalınsa kardır" diyen Pandemi Bilim Kurulu'nun tavsiyeleriyle de çelişmektedir.”

MEB’E ÇAĞRI

“Daha yeni kurulmuş bir Cumhuriyet iken bile Avrupa'nın dudak ısıracağı eğitim hamlelerinin yapıldığı bu memleket, böylesi eğitim düşmanlığını, insan hayatı ve geleceğinin bu kadar değersizleştirilmesini hak etmemektedir. Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanlığı'na son kez çağrı yapıyoruz;

Milyonlarca gencimizi mağdur edecek olan bu kararınızdan geri dönün. Gelecek, sizin küçük koltuk hesaplarınızdan çok daha büyük, çok daha ötededir. Orada yeriniz olup olmayacağını ise bugün yaptıklarınız belirleyecektir” ifadelerini kullandı.

“İNSAN SAĞLIĞI DİKKATE ALINMALI”

Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı da sınav tarihlerinin erken tarihe alınmasını eleştirdi. Parlakçı, “25-26 Temmuz 2020 tarihine ertelenen YKS’nin 27-28 Haziran’a alınmasını; ayrıca salgın tamamen ortadan kalktıktan sonra yapılması gereken LGS’nin 20 Haziran tarihinde yapılmasına karar verilmesini anlamamız ve kabul etmemiz mümkün değildir. Sınav tarihlerinin, öğrencilerin üstün yararı ve aynı zamanda da öğrenciler, eğitim ve bilim emekçilerinin sağlığı gözetilerek planlanması gerekirdi. Ancak, siyasi iktidarın öncelikleri ile eğitimcilerin, öğrencilerin ve velilerin önceliklerinin aynı olmadığı görülmektedir. Sınavların Haziran ayı içerisinde yapılması kararının alınması, siyasi iktidarın insan ekonomik öncelikleri insan sağlığına tercih ettiğini bir kez daha göstermiştir. Bu kararın, yaşanan ekonomik krizin etkilerinin emekçiler açısından hafifletilmesine katkısının olmayacağının bilinmesi gerekir.”

KRİZİN YÜKÜ EMEKÇİLERE

“Dünya genelinde ve ülkemizde bir ekonomik kriz yaşanmaktadır ve buna karşı acil önlemler  alınması gerekmektedir. Ancak, söz konusu krizden sermaye çevrelerinin çıkarlarını koruyan; krizin tüm yükünü emekçiler başta olmak üzere geniş toplumsal kesimlerin üzerine yıkan politikalar ve uygulamalarla çıkılması mümkün değildir. Buradan çıkış için atılacak ilk adım, devletin sosyal sorumlulukları ve görevlerini yerine getirmesi olmalıdır. En önemli olan konu ise, uygulanan ekonomik politikaların emekçilerin ve halkın yararına olacak şekilde yeniden kurgulanmasıdır. Vergide adaletin sağlanması ve desteklenmesi gereken kesimlerin kamu kaynakları ile desteklenmesi yine yapılması gerekenler arasındadır.

Krizle ilgili gerçekçi adımlar atmak yerine, kısa vadede turizm gelirlerinin artması için sınavları öne almak siyasi iktidarın tercihlerini bir kez daha ortaya koymaktadır. Yapılan tercih ve alınan karar öğrencilerimizin eğitim hakkı ve geleceğinden yana değildir. Yapılan tercih öğrencilerimizin, eğitim ve bilim emekçilerinin sağlığından yana değildir. Yapılan tercih uzaktan eğitime erişimi olmayan yoksul öğrencilerden yana değildir.  Yapılan tercih sınav kaygısı yaşayan öğrencilerimizden yana değildir. Yapılan tercih eğitim aracılığıyla yaşamını belirlemeye çalışan öğrencilerimizden yana değildir. Yapılan tercih çocukların iyi bir geleceği olması için çırpınan velilerimizden yana değildir.”

ÖĞRENCİLERİN DURUMU DİKKATE ALINMALI

“YKS’nin yeniden Haziran ayına alınmasına dönük tepkilerden sonra YÖK tarafından yapılan açıklama ile TYT süresi uzatılmış, yerleştirmeye esas baraj puanı 180’den 170’e düşürülmüş ve 12. sınıfın ikinci dönem konuları sınav kapsamından çıkarılmıştır. Son anda yapılan bu değişikliklerin kamuoyunda oluşan tepkinin azaltılması amacıyla yapıldığı görülmektedir. Bu değişikliklerin sonuçları etkilemeyeceği de bilinmelidir. Yine LGS’de ilk defa her öğrencinin kendi okulunda sınava gireceği sanki büyük bir yenilik gibi kamuoyuna sunulmaya çalışıldı. Ancak, MEB yetkililerine bunun daha öncede uygulandığının hatırlatılması gerekmektedir. Öğrencilerin ve eğitimcilerin taleplerini, sağlıklarını, kaygılarını dikkate almadan karar alınmasının kabul edilebilir bir tarafı yoktur.”

ÖĞRENCİLERİN MAĞDURİYETİ ÖNLENMELİ

“Meselenin sadece bir takvim meselesi olmadığının görülmesi gerekmektedir. Yapılması gereken, sınavların içerik, biçim, uygulama şekli dahil olmak üzere yeniden değerlendirilmesidir. Uzaktan eğitime erişimi olmayan öğrencilerin yaşayacağı mağduriyeti giderecek şekilde sistem yeniden kurgulanmak durumundadır. Var olan durumda yapılacak sınavlara tüm öğrenciler eşit koşullarda hazırlanmadığı için, bu sınavlar yoksul öğrenciler açısından olumsuz sonuçlar üretecektir. Standartlaşmış ve merkezileşmiş sınavların yarattığı eşitsizlikleri yok sayarak kararlar alınmamalıdır.

“BİLİM İNSANLARINDAN GELECEK AÇIKLAMA BEKLENMELİ”

“Eğitim Sen olarak, uzun vadede standartlaşmış merkezi sınavların kaldırılmasını, kısa vadede de  MEB ve YÖK’ün alınan kararları gözden geçirmesini ve yaşadığımız dönemin gerçekliğine uygun şekilde yeniden bir planlama yapması gerektiğini düşünmekteyiz. Öğrencilerimizin geleceğini belirleyecek bu sınavların, salgın tehdidinin tamamen ortadan kalktığı bilim insanları tarafından açıklanana dek yapılmaması gerekmektedir. Öğrencilerimizin eğitim hakkı için verilecek mücadele aynı zamanda ortak geleceğimiz içindir. Geleceğimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.