Hava Durumu

“Gaziantep, sorumluluk aldı”

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen, “Yerel Yönetimlerde Göç Alanında Deneyim Paylaşımı ve Kapasite Geliştirme Projesi” kapanış toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yaşanan mülteci sorununu çözmek için çalışma yaptıklarını belirtti. Şahin, “Belediyenin görevi mi deyip başka kurumlara bu sorumluluğu atabilirdik ama o zaman Gaziantep olamazdık, Gaziantep Modeli olmazdı” diye konuştu.

Haber Giriş Tarihi: 07.01.2020 18:52
Haber Güncellenme Tarihi: 07.01.2020 20:52
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
“Gaziantep, sorumluluk aldı”

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen, “Yerel Yönetimlerde Göç Alanında Deneyim Paylaşımı ve Kapasite Geliştirme Projesi” kapanış toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yaşanan mülteci sorununu çözmek için çalışma yaptıklarını belirtti. Şahin, “Belediyenin görevi mi deyip başka kurumlara bu sorumluluğu atabilirdik ama o zaman Gaziantep olamazdık, Gaziantep Modeli olmazdı” diye konuştu.

Türkiye ve Avrupa Birliği arasında ortak yürütülen “Şehir Eşleştirme Hibe Programı” kapsamında gerçekleştirilen “Yerel Yönetimlerde Göç Yönetim Kapasitesinin Geliştirilmesi ve Deneyim Paylaşımı Projesi” kapanış toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, dünya genelinde yaşanan insanlık dramına karşın yapılması gerekenler olduğunu söyledi. Şahin, “Kimseden beklemeden, şahsımızın, kurumumuzun, şehrimizin, ülkemizin yapması gereken şeyler var. Dünya’ya iyi örnek olmalı dediğimiz bir duruşumuz var. Bütün Dünya’da herkes kendine göre göçü yönetmeye çalışıyor. AB’de çalışmış, konuşmalar yapmış başkanlar, yetkililerle konuştuğumuzda görüyoruz ki herkes kendine göre çözüm arıyor. Ama çözüm göçün temelden çözüm. ‘İnsanlar neden yerinden, yurdundan oluyor?’ bunu bulmamız gerekiyor.”

Göçün bir sonuç olduğunu ve bu konuda daha güçlü bir liderlik yapılması gerektiğini vurgulayan Şahin, “Biz sonucu iyileştirmeye çalışıyoruz. Bu yüzden özellikle Ortadoğu’da yaşananlara baktığımızda her an başka bir insanlık dramıyla karşı karşıya kalıyoruz. 2014 yılında belediye başkanı olduğumuzda iki seçenek gördük. Ya bu sorunu yönetip göçü güce dönüştüreceğiz ya da yok sayıp radikalizmin, terörizmin, ırkçılığın, endişenin korkunun arttığı başka bir boyuta taşıyacağız. Önce bu büyük sorunun tek başına bir belediye olarak çözümü mümkün değildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı öncesinde uluslararası toplum dinlemiş olsaydı, güvenlik koridorları oluşturulsaydı böyle bir sorun oluşmamış olacaktı. Maalesef yeterince dinlenilmediğinden çok daha dramatize olmuş, büyük sorunlara dönüşmüş durumda.”

“MASA OLUŞTURAN İLK BELEDİYE OLDUK”

“Biz 2014 yılı eylem planında baktık ki mesele çok büyük. Kendi kurumsal kapasitemizi bu büyük sorunu çözebilecek altyapıyı oluşturmamız gerektiğini gördük. Türkiye’de ilk kez buna bir masa oluşturan, bu meseleyi kurumsal kapasite olarak çözmek için çalışan ilk belediye olduk. Sorulan sorulara cevap alamadık. Ne kadar doktor, öğretmen, öğrenim çağında çocuk var bunları öğrenmek için SARMER Merkezi kurduk. Bu da Türkiye’de bir ilk ve kapı kapı tarama yapmaya başladık. Bütün mahalleleri taradık. Kent ve coğrafi sistem üzerinden baktığımızda göç alan bölgelerde hane bazlı, mahallede, sokakta, evde ne var, ne ihtiyacı var bunların analizini yaptık. Ölçüp verileri elimize almak lazımdı. Etki analizleriyle yapılan işi doğru mu yanlış mı olması gerektiğine baktık. Belediyenin görevi mi deyip başka kurumlara bu sorumluluğu atabilirdik ama o zaman Gaziantep olamazdık, Gaziantep Modeli olmazdı. Bunu birlikte başarmamız lazımdı. Kapasitemizi bu yönde güçlendirince, ‘Bu büyük sorun nedir? Nasıl çözmeliyiz?’ bunu sorduk. Artık Dünya koruyucu önleyici tedbirlere gidiyor. Bu sonuç olmasın diye daha ucuz maliyetli kontrol altına almamız gerekiyor. Meseleye baktığımızda çözüm için ‘Birlikte Yaşama Modeli’ ne yöneldik. Bunu ana başlıklara ayırdık. Birincisi eğitim. Şehirde yüz bin çocuk yaşıyor ve eğitim hayatında olması lazım. Bu çocukları ya sistemin içine alacaksınız ya da terör örgütlerinin malzemesi haline gelecek. Böyle olursa da bu bölgeye huzur gelmeyecek. En önemli konu eğitim olduğundan bizim okulumuz oldu. Bir belediyenin okulu mu olur oluyor. Okulumuzla 3 bin öğrenciyi, başta annesini babasını kaybetmiş çocuklar olmak üzere bir özel okul titizliğinde her ihtiyacı giderecek şekilde hizmete aldık. Milli Eğitim Bakanlığı’yla beraber 100 bin çocuğu 4 bin derslikle sistemin içine soktuk. 120 okul yeri belirlendi. İkinci başlık sağlık. Kendi vatandaşlarımız sağlıklı bir birey olmak için fırsat eşitliği sağlanmıştı. Şimdi herkes istediği hastaneden sağlık hizmetini alabiliyor. Mülteci kardeşlerimizde sağlık sistemine koyunca yönetilebileceğimizi gördük.”

“ENSAR RUHUYLA ÇALIŞMA YAPTIK”

 “Ensar ruhuyla biz destek olduk ama çalışmaları gerekti. İçlerinde eğitimli ve iyi usta kişiler var. Bir kalkınma projesine dönüştürmemiz gerekti. Öte yandan kendi vatandaşımızı korumamız gerekiyordu. Çok fazla yanlış bilgi oluştu kamuoyunda. İstihdam çok mühim. Dibinde kaos var bu şehir 150 fabrika bitirmiş. Bu şehir soruna çözüm odaklı baktığı için bir model oluşturdu. Bir diğer basamak rehberlik, danışmanlık ve rehabilitasyon. Bu konuda da toplum merkezleriyle topluma dahil edilmesi önemliydi. En önemlisi bu dili öğrenmesi gerekiyordu. Hızlı bir şekilde Türkçeyi öğrettik. GASMEK kurslarıyla binlerce kişi bundan faydalandı. İnsanlar birbirini tanırsa anlaşırlar. Hepimiz insanız. Bu bakış açısıyla sorunu çözmemiz gerekiyor” diye konuştu.

“İNSANLIK DRAMI, SİYASİ POLİTİKALARA ALET EDİLMEMELİ”

Programda konuşan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sezer Cihan, “İmkanı olsa da bu tür çalışmalardan, çalıştaylardan ve işbirliğinden çıkan sonuçları Birleşmiş Milletler’in, Avrupa Birliği yetkililerinin veya ülkelerin göçle ilgili bakanlıklarının incelemesini çok isterdik. Çünkü sorun net. Gaziantep’in bu proje kapsamında seçilmesinin sebebi de bu şehrin göç hareketi sonucu gelen vatandaşları ensar ruhuyla karşılayıp, dertleriyle dertlenerek yaptığı çalışmalardan ötürüdür. Bu projede proje ortağımızdan birisi Polonya’nın Sopot Belediyesi. Ancak Polonya Hükümeti’nin Dış İşleri Bakanlığı’nın vermiş olduğu kararla Sopot Belediyesi toplantıya katılamıyor. İnsanlık dramı hiçbir zaman siyasi politikalara alet edilmemelidir. Uluslararası teşkilatların bütün sorunları siyasi politikalardan ayırmalıdır. Acıdan, sıkıntıdan, yoksulluktan, ölümden Gaziantep’in yaptığı başarılı çalışmalar ile mutlu eden bir yolu gördük. Esasında yapmamız gereken göçle gelen vatandaşların sorunlarıyla dertlenmek. Bu bakış açısında olduğumuz sürece, her zaman kardeşlik ruhu içerisinde, dini, dili, ırkı, ülkesi ne olursa olsun bir arada yaşarız” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından gerçekleştirilen etkinliklerle toplantı sona erdi.

Y.ANKAY

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.