Hava Durumu

Sorumlular hesap vermeli!

Yapımı Şahinbey Belediyesi tarafından sürdürülen Akketn Camii İnşaatında meydana gelen iskele kazasında İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan hayatını kaybetmişti. Gaziantep’te yoğun şekilde tartışılan olayın ardından Korkut Küçükcan’ın babası Kemal Küçükcan sessizliğini bozdu. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e seslenen Küçükcan, olaya ilişkin mühim iddialarda bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 31.01.2020 15:29
Haber Güncellenme Tarihi: 31.01.2020 17:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
Sorumlular hesap vermeli!

Yapımı Şahinbey Belediyesi tarafından sürdürülen Akketn Camii İnşaatında meydana gelen iskele kazasında İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan hayatını kaybetmişti. Yaşanan olayın ardından  Mimar Kemal Küçükcan açıklamalarda bulundu. Küçükcan, “Olay tarihinden bugüne kadar hep Türk adaletine güvendik ve oğlumun ölümünden sorumlu kişilerin Savcılık tarafından birer birer tespit edilerek cezalandırılacağına inandık. Ancak,  acılı bir baba olarak üzülerek söylüyorum ki, olayın üzerinden 2 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen, Savcılığın başlattığı soruşturmada bugüne kadar hiçbir ilerleme kaydedilmediği gibi, suç delilleri her gün karartılmaya ve işlenen suç örtbas edilmeye devam ediliyor. Şahinbey Belediyesi, Savcılığın kendisine sorduğu bilgi ve belgeleri ya hiç göndermiyor ya da  gönderdiğini eksik gönderiyor Ancak, her nedense Savcılık, buna karşı hiçbir işlem yapmıyor. Oysa ki, Savcılığın   eksik bilgi, belge veren Belediye Yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunması gereklidir. 

İFADELERİ BİLE ALINMADI

Belediye,  tüm suçu 2015 yılına kadar söz konusu cami inşaatını yürüten müteahhit  Edacan İnşaatın  üstüne atıyor. Ancak,  Savcılık buna rağmen sözkonusu müteahhidi ısrarla  dinlemiyor. Aynı şekilde, Belediyenin Savcılık dosyasına sunmuş olduğu yazılı cevabında,  Edacan İnşaatın 2015 yılında inşaatı bırakmasından sonra tamamıyla belediye tarafından yürütülmeye başlanan inşai faaliyetlerin sorumlusunun Şahinbey Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili Ahmet Temizyürek olduğunu söylüyor. Lakin Savcılık, Şahinbey Belediyesi’nde görevli olan bu kişiyi de ısrarla dinlemekten kaçınıyor

TALEPLERİMİZ REDDEDİLDİ

Nitekim, hukuki süreci takip eden avukatlarımız da, soruşturmanın en başından beri  sundukları dilekçelerle  inşaatın sahibi olan  Şahinbey Belediyesi’nde sorumlu kişilerin, 2012-2015 yılları arasında bu inşaatın yüklenicisi olan müteahhit Edacan İnşaat Şirketinin Yetkilisinin , çöken ahşap iskeleyi kuran kalıpçı Durdu Bozkurt’un  ve 2019 yılında Şahinbey Belediyesi tarafından kazadan birkaç ay  önce  caminin kubbesine  beton döken kalıpçı Derviş Karakuş’un  dinlenilmesini ve Belediye’den bu  hususlarla ilgili eksik belgelerin getirtilmesini ısrarla talep ediyorlar. Ancak, bu taleplerimiz maalesef Savcılık tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeksizin  reddediliyor.

GÖRGÜ TANIKLARIMIZ DİNLENMİYOR

Belediye gönderdiği yanıtta oğlum Korkut’un kaza tarihinde, Akkent Cami İnşaatına, kendileri tarafından gönderilmediğini ve niçin oraya gittiğinin bilinmediğini ileri sürüyor.  Oysa ki, oğlumun kaza tarihi ve öncesinde cami inşaatına inceleme yapmak için Şahinbey Belediyesinin bilgisi ve onayı dâhilinde defalarca  gittiğine dair taraflar arasındaki  yazışmaların yanı sıra bu konuda  dinletilmesini istediğimiz görgü tanıklarımız da  var. Ancak, Savcılık,  bu tanığımızı da dinlemekten ısrarla kaçınıyor. Bunun yanı sıra göçükten önce söz konusu inşaattaki ahşap iskelenin mevzuata uygun olmadığı ve mutlaka kaldırılarak yerine çelik iskelenin kurulması gerektiğine dair İvme OSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Firmasınca düzenlenen ve basına da  yansıyan İş Güvenliği Raporunun aslı  da,  defalarca Savcılıktan talep etmemize rağmen, dosyaya halen getirtilmedi.

“OĞLUMUN BARETİ YOK EDİLDİ”

Şahinbey Belediyesi Yetkililerince,  oğlum Korkut’un göçük sırasında inşaat sahasına izinsiz girdiği ve baretsiz dolaştığı ileri sürülerek,  bundan medet umulmaya çalışıldı. Oysa ki, olay yerinde bulunan birçok görgü tanığının da bildiği üzere göçüğün gerçekleştiği ilk gece, Kurtarma Ekiplerince yapılan arama sırasında oğlum Korkut’a ait BARET bulunmuş ve çevredeki herkese duyurulmuştu. Ancak, ne kadar üzücüdür ki,  oğluma ait bu baret daha sonra elden ele geçirilerek bilinmeyen bir şekilde yok edildi.  Ne bize teslim edilen eşyalar arasında,  ne de adli emanette bulunan eşyalar arasında oğluma ait bu barete rastlanılmadı. Kaldı ki, tonlarca ağırlıktaki göçük altında kalan kişiyi plastik bir baretin koruyamayacağı açıktır. Görüldüğü üzere Gaziantep’in iyi yetişmiş, nitelikli ve deneyimli inşaat mühendislerinden biri olan ve iş güvenliği prensiplerine sıkı sıkıya riayet eden oğlum Korkut’un, inşaat sahasına izinsiz girdiği, baret kullanmadığı gibi gerçek dışı iddialarla işlenen suç örtbas edilmeye çalışılmaktadır. 

HİÇBİR İŞLEM YAPILMADI

Belediyeden  olayı aydınlanması için zorunlu  eksik bilgi ve belgeler   getirtilmeden, oğluma ait baretin göçüğün meydana geldiği ilk gece Kurtarma Ekiplerince bulunduğuna dair Emniyette beyanda bulunan 4 görgü  şahidi  ile  söz konusu inşaatın önceki yıllardaki inşaat mühendisi Metin Dertli’nin  ifadesi henüz dosyaya ulaşmadan, Savcının dosyayı   apar topar bilirkişiye  vermesi, son derece şüphe uyandırmaktadır. Adli Makamlara soruyorum, “ Bu derece önemli deliller  Şahinbey Belediyesinden getirtilmeden ve olayla ilgili görgü tanıkları dinlenmeden,   bilirkişiler neye göre rapor verecekler ? Biz, Küçükcan Ailesi olarak bunun ne hukuken, ne de mantıken bir izahını bulamıyoruz. Avukatlarımız, Savcılığa dilekçe verip “ Dosyanın bilirkişilerden geri alınıp, bu eksikliklerin giderilmesini ” istediler. Ancak, Savcı bu talebimizle ilgili olarak da sessiz kaldı ve hiçbir işlem yapmadan dosyanın bilirkişilerden dönüşünü bekliyor. Eğer, dosyadaki bu önemli eksiklikler giderilmeden bilirkişiler kazayla ilgili bir  rapor düzenlerlerse bilirkişilik görevlerini kötüye kullanmış olurlar.

SORUMLULAR TUTUKLANAMAZ MIYDI?

Adli Makamlara soruyorum; kazanın meydana geldiği ruhsatsız inşaatın sahibi Şahinbey Belediyesi değil de, sade bir vatandaş olsaydı acaba aradan geçen iki aylık sürede Savcılık buğuna kadar   hiçbir sorumlunun ifadesini almaz mıydı?   Hatta, olası kasta varan bu ağır ihmal nedeniyle SORUMLULAR TUTUKLANMAZ MIYDI? Üzülerek belirtmek istiyorum;  ortada Belediye yetkililerinin ve diğer sorumluların olası kasta varan ağır kusurları varken, Savcılık tarafından delillerin toplanmasının bilinçli olarak geciktirilmesinin maddi hakikatin ortaya çıkmasını engelleyeceği ve delillerin karartılmasına sebep olacağı aşikârdır.

AÇIKLAMA YAPILMALI

Nitekim, Şahinbey Belediyesince 7 yıldır izinsiz ve ruhsatsız biçimde yürütülen Akkent Cami inşaatıyla ilgili,  oğlum Korkut henüz göçük altındayken alelacele tapuda parseller birleştirilerek söz konusu alanda imar planında değişiklikler yapılmıştır. Yıllar önce tamamlanması gereken bu işlemin arama – kurtarma operasyonunun devam ettiği sırada gerçekleştirilmesinin gerekçesi ve amacı da izaha muhtaçtır. Ayrıca, bir gazetede çıkan haberden oğlumun üzerine çöken ahşap iskeledeki sırıkların belediye tarafından ihale yoluyla satışa çıkartıldığını öğrendim. Yakacak olarak dahi kullanılamayacak nitelikteki bu ahşap sırıklar apar topar niçin satılmaya çalışılıyor?  Umarım, oğlumun ölümüne neden olan bu çürük sırıklar başka bir inşaatta yine iskele olarak kullanılarak başka canların da yanmasına göz yumulmaz.”

KÜÇÜKCAN’DAN ZOR SORULAR

Acılı baba Kemal Küçükcan, sert ifadeler kullandığı açıklamasının sonunda şu soruları sordu: “Konusunda uzman kişiler tarafından  adeta bir cinayet olarak vasıflandırılan bu  vahim kazada oğlum korkut’un ölümüne adli makamlarca  hala sessiz mi kalınacak ? İşlenen suçun örtbas edilmesine, delillerin karartılmasına göz yumulmaya devam mı edilecek? Böylesine vahim bir kazanın meydana geldiği inşaatın sahibi şayet Şahinbey Belediyesi değil de, sade bir vatandaş olsaydı, savcılık tarafından iki ayı aşan sürede  bugüne kadar hiçbir sorumlunun ifadesi alınmaz mıydı? Hatta olası kasta varan bu ağır ihmal  nedeniyle sorumlular bugüne kadar tutuklanmaz mıydı? Yanlış başlayan, yanlışlarla devam eden her iş mutlaka bir bedel ödetir. maalesef  bu vahim olayda  bedeli, yanlışı yapanlar değil de, genellikle hiçbir günahı olmayanlar öder.  Ne yazık ki,  bu olayda da belediye yetkililerinin ağır ihmalinin faturasını hiçbir günahı olmayan oğlum Korkut canıyla ödemiştir.  Yaşanan bu elim olay umarım ülkemizde bilime, tekniğe ve yasal mevzuata önem vermeyip,  “ben yaptım, oldu” ile hareket eden zihniyetlerin değişmesine bir vesile olarak görülür. Konuyla ilgili bugüne kadar Gaziantep’teki 17 Meslek Odası  tarafından kamuoyuna yapılan açıklamalara, TMMOB tarafından düzenlenen  teknik rapora  ilaveten Gaziantep milletvekillerimiz tarafından da TBMM’de Meclis Önergesi verilmiş olmasına rağmen  ne yazık ki hiçbir netice alınamadı? Başta ilimizi ve tüm ülkemizi böylesine derinden sarsan bu olayda şahsım ve Küçükcan ailesi adına özellikle hemşerimiz sayın Adalet Bakanı Abdülhamit Gül olmak üzere tüm kamu otoritelerinin yakın ilgisini ve hassasiyetini bekliyoruz. Adaletin daha fazla geciktirilmeksizin tecelli etmesini bekliyor ve temenni ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.