Hava Durumu

Tedbirler yetersiz…

Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, eğitimde yaşanan sorunlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Parlakçı, 2 Kasım tarihi itibariyle seyreltilmiş olarak yüz yüze eğitime başlanacağını belirten Parlakçı, Vaka görülen sınıf ve okulların kapatılmasının eğitimin sağlıklı işleyişini engelleyeceğini söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 27.10.2020 16:30
Haber Güncellenme Tarihi: 27.10.2020 18:30
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
Tedbirler yetersiz…

Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanlığında düzenlenen toplantıda, 2 Kasım tarihinde seyreltilmiş şekilde başlanacak olan yüz yüze eğitim konusu masaya yatırıldı. Yüz yüze eğitime başlayan sınıflarda vaka sayısı, okullarda yüz yüze eğitimin başlamasının salgına etkileri konusunda bilgilendirme yapılmadığını bildiren Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, vaka görülen sınıf ve okullarda, sınıf karantinası ve okul kapatma işlemlerinin yeter önlem olmayacağının altı çizildi.

“ÖNLEM ALINMALI”

Açıklamalarda bulunan Parlakçı, “Salgının hızla ve korkutucu şekilde arttığı bir dönemden geçmekteyiz. Açıklanan hasta sayıları kaygılarımızı artırırken, açıklanmayan vaka sayılarının tahmin edilen oranlarının yüksekliği önümüzdeki birkaç ayın bizler açısından oldukça zor olacağına işaret ediyor. Salgında yeni bir aşamaya gelindiğini biliyoruz. Ancak siyasi iktidarın ve ilgili kamu kurumlarının salgınla mücadelede halen geçerli ve etkili önlemler almaktan imtina ediyor olması da kaygılarımızı artırmaktadır. Okullarda yüz yüze eğitimin genişlemeye devam ettiği bir süreçte, dönemin hassasiyetine uygun önlem alınmamasını da sıklıkla eleştiriyoruz. Bu konuda sorumluluğu olan tüm kamu kurumlarının ve başta siyasi iktidarın hızla gerekli önlemleri alması artık kaçınılmaz hale gelmiştir.”

“EŞİTSİZLİKLER ORTAYA ÇIKABİLİR”

“MEB, 5. ve 9. Sınıfların da 2 Kasım 2020 tarihinde seyreltilmiş şekilde yüz yüze eğitime başlamasına dair bir karar aldı. Daha önce yüz yüze eğitime başlayan sınıflarda vaka sayısı ve okullarda yüz yüze eğitimin başlamasının salgına etkilerine dair bilimsel bir çalışmanın olmaması ve kamuoyuna dönük bilgilendirme yapılmaması bu konuda değerlendirme yapmayı güçleştirmektedir. Vaka görülen sınıfları karantinaya alarak ve kimi zaman okulları kapatarak eğitim hizmetinin sağlıklı verilmesinin mümkün olmadığı açık. Öğrencilerin kendi sınıf seviyelerine ait tüm kazanımlardan sorumlu olacağı düşünüldüğünde parçalı okul kapatma veya sınıf karantinasının farklı eşitsizlikler oluşturması güçlü bir olasılıktır. Ayrıca bu yöntemin salgınla mücadelede etkili olup olmadığı da tartışmalıdır. MEB, bu konuda hızlıca sorundan etkilenen tüm kesimlerin temsilcileri ve bilim insanlarıyla bir araya gelmeli ve alınacak önlemlerle bundan sonra izlenecek yol haritasını birlikte belirlemelidir.”

SINAV TAKVİMLERİ HAZIRLANIYOR

“MEB, tüm sınavların okullarda yüz yüze yapılacağını açıkladı ve ayrıca çalışma takvimini de yayınladı. 1. ara tatilin 16 Kasım’da başlayacak olması nedeniyle de özellikle ortaöğretim kurumları sınav takvimleri ile ilgili hazırlıklarına başladı. Ara tatil dikkate alınarak sınav takvimleri hazırlandığı için liselerin büyük bir bölümünde sınavlar 2 Kasım 2020 tarihinde başlayacaktı. Ancak kimi ilçe milli eğitim müdürleri, geçtiğimiz hafta okul müdürlerine attıkları mesajla ölçme ve değerlendirme ile ilgili hazırlıklar devam ettiği için sınav konusunda acele edilmemesini istediler. Bu erteleme isteğinin nedeni liselerde sınavların merkezileştirilmesi ise bunun kabul edilebilir bir tarafının olmadığını belirtmemiz gerekmektedir. Merkezileşmiş ve standartlaşmış sınavların yoksullar başta olmak üzere dezavantajlı gruplar açısından eşitsizlik yarattığı açıktır. MEB erteleme isteğinin nedenini ve yapılan hazırlıkları, kamuoyuyla paylaşmak zorundadır. Eğitimde eşitlik yoksa eğitim hak olmaktan çıkar ayrıcalık haline gelir.”

OSB İÇERİSİNDE OKUL FİKRİ KABUL EDİLEMEZ

“Milli Eğitim Bakanı, MEB ve TOBB arasında yapılan iş birliğiyle okulların açılması hakkında yeni bir düzenleme yaptıklarını ve artık fabrikaların içerisine de okul açılabileceğini basına açıkladı. Bakan yaptığı açıklamada, Türkiye’nin gittikleri her bölgesinde sanayicilerin ve iş insanlarının kalifiye eleman bulmakta sıkıntılarını ifade ettiklerini ve MEB’in de bu durumun çözümü için fabrikaların içine okul açılması için gerekli hazırlıkları yaptığını ifade etti. Bu açıklamayı da fabrikaların içerisine okul açılmasını da kabul etmediğimizi ifade etmemiz gerekmektedir. MEB’in görevi tüm öğrencilerin kamusal eğitim almasını sağlamak olmalıdır, çocuk işçiliğini yaygınlaştırmak değil. MEB, sermayenin gereksinimlerini karşılamak yerine her öğrencinin eğitim aracılığı ile yaşamını belirleme hakkını gerçekleştirmelidir. Bu konunun takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”

KAMU KAYNAKLARI İLE KARŞILANMALI

“Ekim ayı başında MEB tarafından ihtiyacı olan 500 bin öğrenciye ücretsiz tablet dağıtımı yapılacağı açıklanmıştı. Yapılan açıklamalarda kullanılan ifadeler sanki bu tabletlerin MEB tarafından kamu kaynakları ile sağlanacağı ve öğrencilere dağıtılacağı şeklindeydi. Ancak Milli Eğitim Bakanı’nın yaptığı açıklamalardan tablet tedarikinin de yine bir yardım kampanyası şeklinde sürdüğünü öğrenmiş olduk. Öğrencilerin eğitim hakkı ve gereksinimleri kurumların ve kişilerin yardımlarına bırakılamaz. Bu faaliyeti dayanışma olarak görmemiz mümkün değildir. Dayanışma ezilenlerin, yoksulların gönüllü birlikteliğidir. MEB gereksinimi olan öğrencilerin ihtiyaçlarını kamu kaynakları ile karşılamalıdır” ifadelerini kullandı.

F.ÇENGEL

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.