Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, katıldığı Kültür Yayımları 100. Yıl Serisi Kitap Lansmanı ve Basın Toplantısında kente ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gaziantep’in nüfusunun artık artmaması gerektiğini söyleyen Fadıloğlu, “Eğer yaşanabilir kentler sıralamasında biz şehrimizi daha yukarıya çıkartmak istiyorsak, kesinlikle bu kentin nüfusunun artık 2 milyonun üzerine çıkmaması gerekiyor. Bu şehirde yeni organize sanayilerin yapılmaması gerekiyor. Bizim bostanlarımızda artık eski Antep biberi, eski domates yetişmiyor. Gaziantep’te tarım alanlarının üzerine bina yaparak kendimizi yaşamaz hale getiriyoruz” diye konuştu.
Haber Giriş Tarihi: 02.03.2021 17:27
Haber Güncellenme Tarihi: 02.03.2021 19:27
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
Şehitkamil Belediyesi, Kültür Yayımları 100. Yıl Serisi Kitap Lansmanı ve Basın Toplantısı Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Akıllı yaşam alanları diyerek, her tarafı wifi ağı ile donanmış evde barınırsak radyasyondan kaçışımız mümkün olmaz” diyen Başkan Fadıloğlu, “Eğer yaşanabilir kentler sıralamasında biz şehrimizi daha aşağıya almayıp daha yukarıya çıkartmak istiyorsak, kesinlikle bu kentin nüfusunun artık 2 milyonun üzerine çıkmaması gerekiyor. Bu şehirde yeni organize sanayilerin yapılmaması gerekiyor. Ancak katma değeri yüksek ürünlere geçiş yapmamız lazım. Bizim bostanlarımızda artık eski Antep biberi, eski domates yetişmiyor. Pandemi sürecinde gördük ki bizi teknoloji kurtarmayacak ve her ülkenin kendine yeteri kadar gıdasını üretmesi şart. Hatta her şehrin kendi ihtiyacını karşılayacak hale gelmesi lazım. Kentsel dönüşüm yapılırken İstanbul’un deprem riski düşünülüyor. İstanbul’un içinde dönüşüm sağlanacağına vatandaşın geldiği yerdeki dönüşümü sağlamak, vatandaşı Anadolu’ya döndürmek lazım. Toprak ele geçmez.”
“TARIM ALANLARININ ÜZERİNE BİNA YAPARAK, KENTİ YAŞANMAZ HALE GETİRİYORUZ”
Tarım alanlarının korunması gerektiğinin altını çizen Fadıloğlu, “Gaziantep’te tarım alanlarının üzerine bina yaparak kendimizi yaşamaz hale getiriyoruz. Astronot gibi kapsülle yaşayacaksak, suni etle besleneceksek daha sonra hangi salgınla karşılaşacağımızı bilemeyiz. Doğallaşmak ve kendi kendine yetebilir halde olma zorunluluğumuz var. Bu şehrin daha fazla nüfusunun artmaması adına, kendi iç dinamiklerine kendini döndüren, doğal ihtiyaçlarını karşılarken de gelir elde etmek adına da yüksek teknoloji ürüne geçişi sağlayacak gücü var. Bunu her şehir kendi bünyesinde sağlarsa yaşanabilir şehirler ve yaşanabilir Türkiye elde edebiliriz.”
“YENİ TESİS AÇILDIĞINDA KENTE GÖÇ ARTACAK”
Sözlerini sürdüren Fadıloğlu, “Gaziantep’in şu anda organizesinde çalışan işçinin yalnızca yüzde 20’si Gaziantep’in merkez ve köylerinden, yüzde 80’i dışardan göçle gelen. Yeni emek yoğun bir tesis açıldığında yine göçle işçi gelecek. Başımızın üstünde yeri var ama bu gelenlerin yaşayacağı fiziki şartları oluşturmadıktan sonra evini, gıda güvenliğini, su ihtiyacını karşılamadıktan sonra kazanç kayba dönüşür.”
“KİMSE KUSURA BAKMASIN!”
Karşıyaka Bölgesi’nde yıllardır süregelen pekyolu Kentsel Dönüşüm Alanı ve Karşıyaka yeni imar revizyon planı çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Fadıloğlu, “ 1/25 binlik ve 1/ 5 binlik imar planı Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçti. Konu hakkında itiraz vardı. Bu itiraz bu ay mecliste görüşülecek. O bölgede şu an da 18 tane yapı var. Bunlar tamamen siyasi bakış açısıyla iki gurup tarafından yönetiliyorlar. Daha önce yapı sahipleriyle uzlaşarak bu sorunu çözdük ama bu 18 yapı sahibi diretiyor.”
“TAPULARA ŞERH KONULDU”
“Biz sabrımız taşana kadar kimseyle mahkemelik olmadık” diyen Fadıloğlu, “Şimdiden sonra kimse kusura bakmasın 18 binanın tamamı afet riski taşıyan yapı pozisyonuna alındı, tapularına şerh konuldu. Üst yapı bedeli olarak da bir tek kuruş ödemeyeceğiz. Bu milleti bu kadar bekletmeye kimsenin hakkı yok. Biz ilk başından beri dua almak için bu işe giriştik, ama bu kadar milletin vebalini almaya da kimsenin hakkı yok. Şimdi tutuşmuşlar yok siyaseten baskı yaptırmaya çalışıyorlar. Yok bürokrasiden baskı yapmaya çalışıyorlar. Artık tapulara şerh konuldu. O binalar yıkılır, yıkım bedelinin parasını dahi o mülk sahiplerinden alacağız. Yapacak artık bir şey yok. Kimse kusura bakmasın” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
“Yeni OSB’ler yapılmamalı”
Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, katıldığı Kültür Yayımları 100. Yıl Serisi Kitap Lansmanı ve Basın Toplantısında kente ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gaziantep’in nüfusunun artık artmaması gerektiğini söyleyen Fadıloğlu, “Eğer yaşanabilir kentler sıralamasında biz şehrimizi daha yukarıya çıkartmak istiyorsak, kesinlikle bu kentin nüfusunun artık 2 milyonun üzerine çıkmaması gerekiyor. Bu şehirde yeni organize sanayilerin yapılmaması gerekiyor. Bizim bostanlarımızda artık eski Antep biberi, eski domates yetişmiyor. Gaziantep’te tarım alanlarının üzerine bina yaparak kendimizi yaşamaz hale getiriyoruz” diye konuştu.
Şehitkamil Belediyesi, Kültür Yayımları 100. Yıl Serisi Kitap Lansmanı ve Basın Toplantısı Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Akıllı yaşam alanları diyerek, her tarafı wifi ağı ile donanmış evde barınırsak radyasyondan kaçışımız mümkün olmaz” diyen Başkan Fadıloğlu, “Eğer yaşanabilir kentler sıralamasında biz şehrimizi daha aşağıya almayıp daha yukarıya çıkartmak istiyorsak, kesinlikle bu kentin nüfusunun artık 2 milyonun üzerine çıkmaması gerekiyor. Bu şehirde yeni organize sanayilerin yapılmaması gerekiyor. Ancak katma değeri yüksek ürünlere geçiş yapmamız lazım. Bizim bostanlarımızda artık eski Antep biberi, eski domates yetişmiyor. Pandemi sürecinde gördük ki bizi teknoloji kurtarmayacak ve her ülkenin kendine yeteri kadar gıdasını üretmesi şart. Hatta her şehrin kendi ihtiyacını karşılayacak hale gelmesi lazım. Kentsel dönüşüm yapılırken İstanbul’un deprem riski düşünülüyor. İstanbul’un içinde dönüşüm sağlanacağına vatandaşın geldiği yerdeki dönüşümü sağlamak, vatandaşı Anadolu’ya döndürmek lazım. Toprak ele geçmez.”
“TARIM ALANLARININ ÜZERİNE BİNA YAPARAK, KENTİ YAŞANMAZ HALE GETİRİYORUZ”
Tarım alanlarının korunması gerektiğinin altını çizen Fadıloğlu, “Gaziantep’te tarım alanlarının üzerine bina yaparak kendimizi yaşamaz hale getiriyoruz. Astronot gibi kapsülle yaşayacaksak, suni etle besleneceksek daha sonra hangi salgınla karşılaşacağımızı bilemeyiz. Doğallaşmak ve kendi kendine yetebilir halde olma zorunluluğumuz var. Bu şehrin daha fazla nüfusunun artmaması adına, kendi iç dinamiklerine kendini döndüren, doğal ihtiyaçlarını karşılarken de gelir elde etmek adına da yüksek teknoloji ürüne geçişi sağlayacak gücü var. Bunu her şehir kendi bünyesinde sağlarsa yaşanabilir şehirler ve yaşanabilir Türkiye elde edebiliriz.”
“YENİ TESİS AÇILDIĞINDA KENTE GÖÇ ARTACAK”
Sözlerini sürdüren Fadıloğlu, “Gaziantep’in şu anda organizesinde çalışan işçinin yalnızca yüzde 20’si Gaziantep’in merkez ve köylerinden, yüzde 80’i dışardan göçle gelen. Yeni emek yoğun bir tesis açıldığında yine göçle işçi gelecek. Başımızın üstünde yeri var ama bu gelenlerin yaşayacağı fiziki şartları oluşturmadıktan sonra evini, gıda güvenliğini, su ihtiyacını karşılamadıktan sonra kazanç kayba dönüşür.”
“KİMSE KUSURA BAKMASIN!”
Karşıyaka Bölgesi’nde yıllardır süregelen pekyolu Kentsel Dönüşüm Alanı ve Karşıyaka yeni imar revizyon planı çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Fadıloğlu, “ 1/25 binlik ve 1/ 5 binlik imar planı Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçti. Konu hakkında itiraz vardı. Bu itiraz bu ay mecliste görüşülecek. O bölgede şu an da 18 tane yapı var. Bunlar tamamen siyasi bakış açısıyla iki gurup tarafından yönetiliyorlar. Daha önce yapı sahipleriyle uzlaşarak bu sorunu çözdük ama bu 18 yapı sahibi diretiyor.”
“TAPULARA ŞERH KONULDU”
“Biz sabrımız taşana kadar kimseyle mahkemelik olmadık” diyen Fadıloğlu, “Şimdiden sonra kimse kusura bakmasın 18 binanın tamamı afet riski taşıyan yapı pozisyonuna alındı, tapularına şerh konuldu. Üst yapı bedeli olarak da bir tek kuruş ödemeyeceğiz. Bu milleti bu kadar bekletmeye kimsenin hakkı yok. Biz ilk başından beri dua almak için bu işe giriştik, ama bu kadar milletin vebalini almaya da kimsenin hakkı yok. Şimdi tutuşmuşlar yok siyaseten baskı yaptırmaya çalışıyorlar. Yok bürokrasiden baskı yapmaya çalışıyorlar. Artık tapulara şerh konuldu. O binalar yıkılır, yıkım bedelinin parasını dahi o mülk sahiplerinden alacağız. Yapacak artık bir şey yok. Kimse kusura bakmasın” diye konuştu.
A.DUMAN
En Çok Okunan Haberler