Gençlik lideri Medine Rukiye Şahan:
"Gaziantep gastronominin başkenti, bu anlamda gençlerimizin bir yetenekleri var aslında. Bunu hem akranlarına aktarmalarını hem de sosyalleşerek yapmalarını amaçladık"
Türkiye'nin ilk gastronomi kenti Gaziantep'te hayata geçirilen "Mutfakta Ata Mirası" projesiyle gençlik merkezinde gastronomi atölyesi kuruldu.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Şahinbey Gençlik Merkezi'nde geliştirilen proje kapsamında, gençlerin mutfakta bir araya gelerek farklı kültürleri ve yöresel yemeklerin yapımı öğrenmesi hedefleniyor.
Yaklaşık 2 ay önce hayata geçirilen projeyle açılan atölyeye, 18-25 yaş aralığındaki gençlik merkezi gönüllüleri ve üniversite öğrencilerinden oluşan 50 genç katıldı.
Gençlik Merkezinde gençlik lideri Medine Rukiye Şahan, gençlerin becerisini geliştirmek için mutfağın birleştirici gücünden yaralandıklarını söyledi.
Çoğu üniversite öğrencisi katılımcıların farklı kültürlere sahip olduğunu ve burada Gaziantep'in yöresel lezzetlerini öğrendiğini anlatan Şahan, şöyle konuştu:
"Gaziantep gastronominin başkenti, bu anlamda gençlerimizin bir yetenekleri var aslında. Bunu hem akranlarına aktarmalarını hem de sosyalleşerek yapmalarını ve meziyetlerini diğer arkadaşlarına da tattırmalarını amaçladık. Fast food'a yönelen bu dünyada geleneksel yemeklerimizin de özünü kaybetmeden kültürümüzü yansıtmasını hedefliyoruz. Hedeflerimize de varmak üzereyiz diyebilirim. Üniversite öğrencileri de farklı şehirlerden Gaziantep'e geliyor. Bu gençler kendi kültürlerindeki mutfak değerlerini bizlere yansıtıyor. Antep'teki mutfak değerlerini de öğrenip kendi illerine yansıtıyor olacaklar."
Şahan, atölyede yapılan yemeklerin yine gençlik merkezi gönüllüsü gençlere ikram edildiğini belirtti.
Proje İzmir ile paydaş yürütülüyor
Projenin ikinci ayağının İzmir'de Alsancak Gençlik Merkezi ile paydaş olarak yürütüldüğünü bildiren Şahan, şunları kaydetti:
"İzmir'in de bir gastronomi atölyesi yaptığını öğrendik. O mutfaktan da faydalanmak için paydaş olmak istedik. Coğrafi olarak da Antep'e çok uzak bir konumda oldukları için farklı kültürlerin harmanlanması projemizin amacına çok daha fazla hizmet edecekti. O yüzden projeyi İzmir ve Gaziantep olarak iki ayaklı yapmayı düşündük. Gençlerimiz İzmir'e giderken, en azından heybelerinde bizim geleneksel yemeklerimizi bilerek gidecek. Bu da bizim için bir kazanım. Proje, şu an başlangıç bir proje. Bu proje bittikten sonra diğer illerde belki Doğu-Batı sentezi şeklinde daha farklı, belki uluslararası mutfaklara yönelik projeler yapabiliriz."
"Hepimiz birbirimize bir şeyler katarak ortaya bir sunum çıkarıyoruz"
Atölyeye katılan Gençlik Merkezi gönüllülerinden Meral Kaplan, gastronomi kentinde yaşadığı için yemeğe ayrı bir ilgisinin olduğunu, bu projeyle de mutfakta zaman geçirerek deneyim kazandığını belirtti.
Haftada bir gün atölyeye katıldığını dile getiren Kaplan, şu ifadeleri kullandı:
"Farklı lezzetler tadarak vakit geçiriyorum. Arkadaşlarımla ne yapacağımıza karar veriyoruz, Gaziantep'in yöresel yemeklerinden yapmaya çalışıyoruz. Hepimiz birbirimize bir şeyler katarak ortaya bir sunum çıkarıyoruz. İçimde ileriye dönük her zaman bir gastronomi aşkı vardı. Bunu deneyimleyip tecrübe edinerek bu alanda kendimi ilerletmek istiyorum. İdol aldığım annem, kendisi de Antepli bir aşçı ve çok güzel yemek yapıyor. Onun mutfağa olan aşkı ve yemeklerinin lezzetini kendime aşıladım."
Gaziantep Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları öğrencisi Ali Talip Kurtulmuş ise "fast food"a yönelimin arttığını ve gelenekselden uzaklaşıldığını söyleyerek, "Bu proje, geleneksele yönelmesinden dolayı dikkatimi çekti. Arkadaşlarımızla burada bir araya gelerek yemekler yapıyoruz ve sosyalleşiyoruz. Gaziantep ile Malatya'nın yemek kültüründe çok fark olmadığı için çok zorlanmadım, bu yüzden atölyede daha rahat edebiliyorum." dedi.