Evinde namağlup Gaziantep FK, deplasmanda maalesef şu ana kadar sadece 1 puan alabildi. Tabi ki evinde namağlup olmak kulağa hoş geldiği gibi yürekleri de okşuyor. Lakin deplasmanda sadece 1 puan almış olmakta tam tersi kulağa hoş gelmediği gibi yürekleri sızlatıyor.

Fenerbahçe galibiyeti şüphesiz keyfe değer güzellikteydi. Fenerbahçe’nin oyuncuları hata yapmış da yenilmişler falan…Bunların hiçbir önemi yoktur.  Sonuç olarak futbol hatalar oyunu. Hata ise kendiliğinden olan bir şey değil. Onu hataya zorlayan birileri vardır. Bu fırsatı yakalayıp, gole çeviren de kazanır. Nitekim Gaziantep FK’da bunu çok iyi yaptı.

         Eğer ki aynı hataları yapan Gaziantep FK olsa ve yenilseydi, herkes Gaziantep FK maçı Fenerbahçe’ye sattı diye ortalıkta boş boş konuşacaktı. Ama Fenerbahçe hata yapınca sorun yoktur, Anadolu takımları yapınca maç sattı. Arkadaşlar bu algıyı yıkalım. Hele de Gaziantep FK üstünde böyle bir şeyin söylentisini bile şiddetle kınıyorum.

         Gelelim deplasman karnemizin zayıf olmasına…

         Deplasman maçlarına baktığımız zaman ilk yarı ile ikinci yarı çok farklı bir Gaziantep FK görüyoruz. Erol hoca yaptığı açıklamada “bilmiyorum, deplasman fobisi var herhalde” diye açıklama yaptı. Böyle bir açıklama mı olur? Bir kere siz bu takımın hocası olarak böyle bir şeyi nasıl söylersiniz? Analiz etmek çok zor değil. Bu deplasman maçlarının çoğunda ilk yarı rakip kaleye tek bir şut bile atamadığımız maçlar oldu. İlk yarı soyunma odasına mağlup girdiğimiz zaman ikinci yarı farklı bir Gaziantep FK izliyoruz. Sayın hocam, acaba takımı fazla savunma oynatıp, gol yedikten sonra risk alıyor olabilir misiniz?

         Takım Fenerbahçe galibiyeti ile aşırı özgüven kazandı. Bu özgüvenle ilk deplasman galibiyetini alarak istikrarlı bir yola girmeye başlamalıdır. Şimdi hep birlikte Kayseri spor maçına gözlerimiz çevirdik bekliyoruz. İstikrar mı gelecek yoksa istikrarsızlığa devam mı?

         sahinkara89@hotmail.com