Henüz telefonun, yediden yetmişe elimizde olmadığı, yemek yerken bile yapışık olmadığımız günlerdi…

Çocukluğumuzun güzel günlerinde bir çok oyunlarımız vardı kızlı erkekli oynadığımız. Kimse karşı cins için art niyet beslemez, kimse oyunun kuralları ve hakkının dışına çıkmaz, görevini takım ruhu ile yapar, kaybeden sonuca razı olur, anlaşmazlık olur niza çıkarsa, hakemlik yine aramızdan birilerinin adil olması ile barış içinde çözülürdü.

Yani herkes mertçe oyunu oynardı. Oyun bozanlar makbul sayılmaz, özür dilemediği sürece başka bir oyuna alınmazdı. Takım oyunlarında bazen zıtlaşmalar olsa da bir olmayı, birlik olmayı güçlü olmanın gereği olarak yeniden bir şey olmamış gibi herkes kendi payına düşen hatayı üstlenip iş tatlıya bağlanırdı.

Yani çocuk oyunları deyip geçmeyin. İçeriğinde; birlik, beraberlik, adalet, hakkına razı olma, özür dileme, tarafsızlık öğretisi vardı. Bizler büyürken, böylece sosyalleşmeyi de öğrendik. Sadece takım oyunlarının değil bireysel oyunlarında yetişmemizde rolü olmuştur. İçlerinde "Birdir Bir" oyunu var ki bir oyuncunun herkesin üstünden sırayla atlayarak sıranın sonuna geldiğinde eğilip arkadan gelen oyuncuya yataklık ettiği bir oyun. Yani herkes sırası geldiğinde eğilip yataklık eder, sıra kendisine geldiğinde ebe olup diğer oyuncuların üstünden atlayıp oyun sürerdi. Yük taşıma sırası geldiğinde, taşıyamadığında oyun dışında kalınan bir oyun.

Gelelim sadede derler ya.. Yaşları itibarı ile bu oyunları oynamışlar veya en azından oyunları bilenlerin ülkeyi yönettikleri veya yönetemediklerine bakarsak, birdir bir oynarken BİRDİR BİNDİR anlayışı ile oynadıkları oyunların bunlara verecekleri mesajı almadıklarını söyleyebilirim. Hak, Hukuk, adalet yok, paylaşma yok, dayanışma yok, sıraya saygı yok, kurallara uyma yok, rakibe nezaket yok.

Birlik beraberliğin yerini yandaşlığın aldığı ayrıştırılmış, liyakatin olmadığı bir süreci yaşıyoruz. Niza çok, istismar çok, hile çok. Şimdi, bütün bunlar olunca da ülkeye baktığımızda olumlu bir tablo görme şansımız elimizden alınıyor. Ancak yine de sağ duyu hakim olacak. Sadece oyuncular değil, oyunu kendi kurallarına göre kuranlar yerine, seyircilerinde oyuna müdahil olacağı, şikenin olmadığı, kuralların yeniden sağlanıp işletileceği, hilesiz zarlarla oyuna devam edileceği, gelecek olanın gelmesi engellenemeyecektir...

Çoğunluk, oyunun kurallarının uygulanmasını istiyor. Her şey çok güzel olsun, gelecek günleri güzellikler içinde yaşamak için.