Ayakkabı kutusu içerisinde  para bulunması suç sayılmıyor. Ayakkabı kutusu satmak suç…

Ülkeyi soyup soğana çevirmek, rüşvet vermek, rüşvet almak günah işleme özgürlüğü sayılıyor. Baklava çalan gençlere verilen ceza 16 yıl…

Bu  iki olayı değerlendirince şöyle bir sonuç mu çıkarmak gerekiyor?

Çalacaksan büyük çalacaksın, ekmeğini ayakkabı kutusu satarak kazanmak yerine, ayakkabı kutusuna para  biriktireceksin. Kaynağı önemli değil. Yakalanınca, “ bu parayla İmam Hatİp Lisesi yaptırılacaktı”, diye savunma yapacaksın. Sonra gelsin makam odaları, makam arabası, şoförler….

Ne ala memleket…

Hepimiz haberlerde izlemişizdir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Aydın mitingi öncesi, 1 liraya boş ayakkabı kutusu sattığı için gözaltına alınan mağaza sahibi Ş.I., 5 saat sonra serbest bırakıldı.

Tepkisini şöyle dile Ş.I. “Her şeyi slogan olarak algılamamak gerekir. Öyle ki, hırsızlık hakkında konuşsak hemen ‘Başbakan hakkında niye konuşuyorsun? deniyor.

Böyle durumlar için bir atasözümüz vardır. “Yarası olan gocunuyor”.

Avrupa Birliğine aday, demokrasi ile yönetildiği iddia edilen bir ülkede, insanların eleştirme özgürlüğü olmalı. Günah işleme özgürlüğü değil.

Eleştiren her insana terörist gözüyle bakılmamalı,insanlar  her yapılanı alkışlanmak zorunda değil. Beğenmediği, kafasına yatmayanı, tabii ki eleştirecek. Burası demokratik bir ülke!!

Nasıl bir ülkede yaşıyoruz, anlamak mümkün değil.