Hava Durumu

Biz neymişiz arkadaş!!!!

Yazının Giriş Tarihi: 10.01.2017 14:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.01.2017 14:06

Dün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günüydü. Tüm özel günlerde olduğu gibi siyasetçiler, dernek ve oda başkanları 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü mesajlarını göndermeyi ihmal etmediler. Sağ olsun danışmanlar pek süslü cümleler kurarak bizleri onore etmişler. Öyle ki, okurken vay be! Biz neymişiz arkadaş dedim.

Bu kutlama mesajı gönderen siyasiler, oda ve sendika başkanları hoşlarına gitmeyen, onları pohpohlamayan haber yapınca nasılda aslan kesiliyorlardı. Tekzip göndermeler, aba altından sopa göstermeler, ceza üstüne ceza kestirmeler, sanki bunları yapan kendileri değil. Taraf olmak zorunda bırakılan bir basın. Denetçiler Kurumlar aracılığıyla hizaya getirilmeye çalışılan bir basın yaratılmaya çalışılırken, yayınlanan mesajlar çok anlamlı(!) geldi.

Dün gelen mesajları okuyunca bir an baktım yürüyüşüm değişmiş, bir havalı, bir özgüvenli anlatamam, görmeniz lazım J

Yerel gazetecileri şehrin güvenliği ile ilgili toplantıya almayan, şehrin en üst mülkü amiri bakın ne demiş: “ Demokrasinin en üst güvenceleri arasında, toplumda ayna vazifesi üstlenen basın gelmektedir. Basınımızın taşıdığı bu vasıfları devam ettirerek, objektif habercilik anlayışını özgürce icra edebilmesi için, basın mensuplarımıza çalışma ortamı sağlanarak, mali ve sosyal hakları en güzel şekilde temin edilmelidir”

Sayın Valim, siz bize haber alma özgürlüğümüzü sağlayın, şehri ilgilendiren konularda sadece yaygın basınla değil, yerel basınla da iletişim kurulmasını sağlayın yeterli… Siz göreve geldiğinizden bu yana kurum müdürlerinden çok basit bilgileri dahi almakta zorluk yaşıyoruz.  Bilgiyi eski ikili ilişkilerle alıyoruz. Bilin istedim.

Bir mesaj daha; “İlkeli, tarafsız, güvenilir yayınlarıyla kamuoyunun güçlü ve gür sesi, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan özgür basın; düşünce ve haber alma özgürlüğünün en önemli ve hassas aracıdır. Halkı doğru bilgilendirmek için demokratik haklara saygılı şekilde görevlerini yapan ve çok önemli bir kamu hizmetini yerine getiren basın ve çalışanlar üzerine büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu nedenle kamuoyunun gören gözü, işiten kulağı, haykıran sesi olan bütün değerli gazetecilerin 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü’nü en içten duygularımla kutluyor, bütün basın emekçilerine kolaylıklar ve başarılar diliyorum.”

Trajikomik derler ya, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü mesajları da öyle, basına zerre kadar değer vermeyen şehrin yöneticileri büyük büyük laflar etmişler. Danışmanları tarafından yazılan bu cümleleri keşke şehrin yöneticileri yazsaydı.  Basına ve basın çalışanlara bakış açılarıyla bu cümleleri kurabilirler miydi? Çok merak ediyorum.

Sözümü basını her zaman el üstünde tutanları ayırarak söylüyorum.  Mesajları okurken samimiyetsizliği hissediyorsunuz. Sayın yöneticiler, biraz samimiyet lütfen.23 Nisan’da, 19 Mayıs’ta, 30 Ağustos’ta Atatürk adını anmaya imtina ediyorsunuz. Mesaj yollamıyorsunuz ya?

Gerçek duygularınızı ifade edene kadar, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde de mesaj yollamayınız. İnananın bana böylesi daha samimi olur.

Birazda gülümseyelim.

Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti. Ne yapsa makbule geçmiyor, basın her gün kendisiyle uğraşıyordu. Nihayet; "Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun" diye düşündü ve ilan etti:

- Pazar günü saat 10'da denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.

Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada. Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı. Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti. Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı. Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu:

"Bakan yüzme bilmiyor!..."

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.