Dünkü yazımla ilgili çok sayıda dönüş aldım. Açıkçası bu kadar konuşulacağını tahmin etmemiştim. Yaptığım telefon konuşmalarına istinaden şunu gördüm ki; Herkes önseçim nutukları atarken, aslında kıyıda köşede atama bekliyormuş.
Aslında ben bir kadın olarak hassasiyetimi dile getirmiştim. Ama ne kadar çok atama bekleyen varmış ki, üzerlerine alınıp telefon ettiler. Hatta aday olacağına ihtimal vermediğim isimler dahi arayınca, tekrar yazma ihtiyacı hıssettım.
**
Öncelikle, M.Sait Köse ve Hasan Gür’ü tebrik ediyorum. Her şartta aday olduklarını ortaya koydular.
Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi kişi bir göreve talipse ben adayım demeli. Eğer talip değilse de “aday mısınız?” diye sorulduğunda da açık yüreklilikle olmadığını dile getirmeli. Siyasi tavrın bu olması gerektiğini düşünüyorum. Sessiz sessiz durup Ankara’da adaylık için ricacılar göndermeyi, doğru bulmuyorum.
**
Ne yazık ki, CHP’deki hakim siyasi anlayış bu. Yakın zamanda yaşanan birçok örnek ortaya koyabiliriz. Ön seçim istiyoruz diye partiyi basıp, daha sonra atama için başvuru yapanları bu parti gördü. Gaziantep’te önseçim naraları atıp, Ankara’da atanmak için çırpınanlara şahit oldu bu parti.
Kimsenin inandığını söyleyemediği, kendi içinde siyaset yapan anlayış hakim oldu partiye.
Oysa başarı, delegeye değil, vatandaşa yönelik siyaset yapıldığında gelebilir. Tabi amaç kişisel değilse…
Partinin başarısı hedefleniyorsa…
Ne yazık ki siyasetçiyim diyenler, bu gerçeğin farkında bile değiller…
Umarım, bir gün bunu idrak ederler.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Semra ÖZTÜRK AKTAŞ
CHP’NİN SİYASET ANLAYIŞI
Dünkü yazımla ilgili çok sayıda dönüş aldım. Açıkçası bu kadar konuşulacağını tahmin etmemiştim. Yaptığım telefon konuşmalarına istinaden şunu gördüm ki; Herkes önseçim nutukları atarken, aslında kıyıda köşede atama bekliyormuş.
Aslında ben bir kadın olarak hassasiyetimi dile getirmiştim. Ama ne kadar çok atama bekleyen varmış ki, üzerlerine alınıp telefon ettiler. Hatta aday olacağına ihtimal vermediğim isimler dahi arayınca, tekrar yazma ihtiyacı hıssettım.
**
Öncelikle, M.Sait Köse ve Hasan Gür’ü tebrik ediyorum. Her şartta aday olduklarını ortaya koydular.
Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi kişi bir göreve talipse ben adayım demeli. Eğer talip değilse de “aday mısınız?” diye sorulduğunda da açık yüreklilikle olmadığını dile getirmeli. Siyasi tavrın bu olması gerektiğini düşünüyorum. Sessiz sessiz durup Ankara’da adaylık için ricacılar göndermeyi, doğru bulmuyorum.
**
Ne yazık ki, CHP’deki hakim siyasi anlayış bu. Yakın zamanda yaşanan birçok örnek ortaya koyabiliriz. Ön seçim istiyoruz diye partiyi basıp, daha sonra atama için başvuru yapanları bu parti gördü. Gaziantep’te önseçim naraları atıp, Ankara’da atanmak için çırpınanlara şahit oldu bu parti.
Kimsenin inandığını söyleyemediği, kendi içinde siyaset yapan anlayış hakim oldu partiye.
Oysa başarı, delegeye değil, vatandaşa yönelik siyaset yapıldığında gelebilir. Tabi amaç kişisel değilse…
Partinin başarısı hedefleniyorsa…
Ne yazık ki siyasetçiyim diyenler, bu gerçeğin farkında bile değiller…
Umarım, bir gün bunu idrak ederler.