Enes Kara, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi cemaat yurtlarında yaşadığı psikolojik baskıyı anlatarak, yaşamına son verdi.

Twitter’da sesler yükseldi. Ortak ses yeter artık, #CemaatYurtlarıKapatılsın oldu.

Aklı selim insanlar #CemaatYurtlarıKapatılsın diyor da duyan var mı?

Bakın siyasilere bu konuda ağzını açıp, bir cümle eden var mı?

Atatürk 27 Aralık 1927’de de şunları söylemiş: “Biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis bu tip yapılar din ve devlet düşmanı oldukları, Selçuklu ve Osmanlı’yı batırdığı için yasakladık. Çok değil yüzyıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki, bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir.”

Bir Twitter kullanıcısı; “Kimse bir siyasetçiden #EnesKara tarafından bırakılan videoyu paylaşmasını beklemiyor. Bu intiharın, siyasetle doğrudan bağlantısı var. Bundan söz edememek,  bilimi alet ederek  #CemaatYurtlarıKapatılsın diyememek ise etik değildir. “diyor

Haksız mı?

**

Siyasiler ses vermedi ama Tarkan, Elazığ'da yaşamına son veren Enes Kara ile ilgili sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. Tarkan, Enes Kara mesajıyla ailelere seslendi.

Konuyla alakalı Twitter hesabından paylaşımda bulunan Tarkan, şu açıklamayı yaptı:

“Ey analar, babalar! İş işten geçmeden çocuklarınızın duygu ve düşüncelerine hassasiyetle, sevgiyle kulak verin, koşulsuzca yanlarında olun. Özgür iradelerine, istek ve seçimlerine saygı duyun. Önceliğimiz onların mutluluğu olmalıdır. Yaşadıkları hayat, onların hayatıdır. Çocuklarınız ne sizin malınızdır ne de size aittir. Onlar, biz anne-babalar vesilesiyle dünyaya gelmiş özgür ruhlardır. Çocuklarınızın ışığını söndürmek yerine bırakın, o ışıkla aydınlatsınlar yüreklerimizi. Unutmayınız ki; asli görevimiz çocuklarımızı korumak, kollamaktır. Bağnaz ve yobaz zihniyetlerin sömürülerine hizmet ettirmek değildir."

**

Siyasilerden beklenen de bu…

İstanbul Belediyesinde teröristler vardı diyerek, Çalışan Gazeteciler Gününde konuşan sayın vekilin, bu konuya da yorum yapmasını bekliyorum.

Sonuçta bu konuya çözüm bulacak olan siyasilerdir. Onlar da görmedim, duymadım, konuşmadım derse, bu sorun nasıl çözülecek?

Ne çabuk unuttuk. Güçlenen cemaatlerden birisi bu ülkeye 15 Temmuz’u yaşattı.

Bir daha 15 Temmuz’ları yaşamamak için bir an önce çözüm için harekete geçilmeli…