Basit yaşamak gerekiyor. Çok şeye ihtiyaç duymadan, çok beklenti içinde olmadan yaşamalı. Ne kadar az şeye ihtiyaç duyarsak, o kadar sevgi dolu oluyoruz.
İnsan çok şeye sahip olunca değil, kendinle barışık olunca hayatın tadı çıkıyor. Daha az şeye ihtiyaç duyunca,bir şeylere sahip olma hırsından arınınca stresten uzaklaşıyorsun. Hatamız, kusurlarımız, özürlerimizle varız. Ailemiz, dostlarımız yani sevdiklerimizde bizi öyle kabul ediyor.
Bunun için kendimizle barışık olmak, yaşamdan alınan tadı arttırıyor. Bakın, kendimizle barışık olmaya örnek olacak, küçük bir öykü paylaşmak istiyoruz.
Kadın sabah kalkmış, aynaya bakmış ve kafasında yalnız üç tel saç görmüş.
" Hım, demiş galiba bugün saçımı örgü yapacağım. "
Öyle de yapmış, günü de harika geçmiş.
Ertesi gün kalkmış, aynaya bakmış, kafasında iki tel saç kalmış.
" Hım. " demiş, " bugün saçımı ikiye ayıracağım."
Dediğini de yapmış, harika bir gün geçirmiş.
Bir ertesi gün yine kalkmış, aynaya bakmış, kafasında tek tel saç var.
" Tamam, tamam. “ demiş. “ artık bugün atkuyruğu yaparım."
Öyle de yapmış ve çok çok güzel bir gün geçirmiş.
Daha bir ertesi gün aynaya baktığında, kafasında bir tek tel bile kalmamış.
" Wow! " diye bağırmış. " Bugün saç derdim yok. "
Hikaye’den de anladığımız gibi bakış açısı her şeydir. Gerektiğinden kibar ol. Tanıdığın herkes kendi savaşını yaşamakta zaten, daha da zorlamaya gerek yok..
Tamda bu nedenle, basit yaşa, cömertçe sev, yürekten düşün sevdiklerini…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Semra ÖZTÜRK AKTAŞ
Hayatı basitleştirmek
Basit yaşamak gerekiyor. Çok şeye ihtiyaç duymadan, çok beklenti içinde olmadan yaşamalı. Ne kadar az şeye ihtiyaç duyarsak, o kadar sevgi dolu oluyoruz.
İnsan çok şeye sahip olunca değil, kendinle barışık olunca hayatın tadı çıkıyor. Daha az şeye ihtiyaç duyunca,bir şeylere sahip olma hırsından arınınca stresten uzaklaşıyorsun. Hatamız, kusurlarımız, özürlerimizle varız. Ailemiz, dostlarımız yani sevdiklerimizde bizi öyle kabul ediyor.
Bunun için kendimizle barışık olmak, yaşamdan alınan tadı arttırıyor. Bakın, kendimizle barışık olmaya örnek olacak, küçük bir öykü paylaşmak istiyoruz.
Kadın sabah kalkmış, aynaya bakmış ve kafasında yalnız üç tel saç görmüş.
" Hım, demiş galiba bugün saçımı örgü yapacağım. "
Öyle de yapmış, günü de harika geçmiş.
Ertesi gün kalkmış, aynaya bakmış, kafasında iki tel saç kalmış.
" Hım. " demiş, " bugün saçımı ikiye ayıracağım."
Dediğini de yapmış, harika bir gün geçirmiş.
Bir ertesi gün yine kalkmış, aynaya bakmış, kafasında tek tel saç var.
" Tamam, tamam. “ demiş. “ artık bugün atkuyruğu yaparım."
Öyle de yapmış ve çok çok güzel bir gün geçirmiş.
Daha bir ertesi gün aynaya baktığında, kafasında bir tek tel bile kalmamış.
" Wow! " diye bağırmış. " Bugün saç derdim yok. "
Hikaye’den de anladığımız gibi bakış açısı her şeydir. Gerektiğinden kibar ol. Tanıdığın herkes kendi savaşını yaşamakta zaten, daha da zorlamaya gerek yok..
Tamda bu nedenle, basit yaşa, cömertçe sev, yürekten düşün sevdiklerini…