İnsanoğlu her şey olmayı beceriyor da, bir insan olmayı beceremiyor. Gün içerisinde yaşanan o kadar saçma sapan şeyler yapılıyor ki, insan olan bunu yapmaz diyorsun.
Birileri hakkında konuşmak, iftira atmak, yanlış olduğunu bildiği halde etrafa yanlış bilgiyi yaymak insanlık mıdır? Dinimiz, birisinin hatasını görürsen kapatmanı emreder.
İnsanları kendi düşüncesine göre sınıflandırıyor. Benden, benden değil. Birini düşününki kendi çıkarlarına ters düşen herkesi bir anda siliyor. Daha önce yere göğe sığdıramadığı bir anda tu kaka oluyor. O kişiye vereceği zararı düşünmeden, çalışmalar yapıyor. Yüzüne gülüyor ama arkasından iş çeviriyor. Bu mudur insanlık?
Bir bilgeye, “Nasıl insan oluruz?” diye sormuşlar.
“Üç adım atmakla” diye cevap vermiş bilge kişi:
“Önce sana kötülük yapanlara kötülük düşünmemen gerekir; insanlığa attığın ilk adım budur...
Sana kötülük yapanlara iyilik yapabildiğin an ise, ikinci büyük adımı atar ve hakiki insan olmaya başlarsın.
Nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasında bir fark hissetmeyecek hale geldiğin zaman insansın ve insan olursun...”
İnsan olmak, bilgenin söylediği bu üç adımla mümkünse, bu devirde insan olmak bayağı zorlaşıyor. İnsan olmak sanıldığı kadar kolay değil. İnsanlık kişiden kişiye değişir, özneldir. Birinin ak dediğine, birisi kara der.
İnsan olmak, komşu teyze'nin kişiler hakkında düşündükleri, kişilerin hayatını kontrol edecek kadar önemli midir? Sarkacın bir ucu bu, tüm eleştirilere kulak asmaktır. Sonuçta her beklentiyi karşılamaya çalışan bir kişi, eninde sonunda kopmaya mahkûmdur.
Diğer taraftan insan olmak, asi olmak ve toplumun tüm değer yargılarına terbiyesiz bir tavır takınıp karşı gelmek de değildir. Çünkü bu da sarkacın diğer ucudur. Hiç bir eleştiriyi kale almamak, toplumun deneyimini yok saymak da en az her eleştiriye kulak asmak kadar aşırı bir uçtur.
Biz ne komşu teyze lafıyla hareket edelim. Nede toplumun kurallarını hiçe sayalım. Bizler karşımızdakinin insan olduğunu unutmadan, sabır ve güzellikle doğruyu bulalım.
İnsan olmanın temel kurallarından, anlayışlı olmayı, sevgi göstermeyi unutmayalım.
İnsan olalım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Semra ÖZTÜRK AKTAŞ
İnsan Olmak
İnsanoğlu her şey olmayı beceriyor da, bir insan olmayı beceremiyor. Gün içerisinde yaşanan o kadar saçma sapan şeyler yapılıyor ki, insan olan bunu yapmaz diyorsun.
Birileri hakkında konuşmak, iftira atmak, yanlış olduğunu bildiği halde etrafa yanlış bilgiyi yaymak insanlık mıdır? Dinimiz, birisinin hatasını görürsen kapatmanı emreder.
İnsanları kendi düşüncesine göre sınıflandırıyor. Benden, benden değil. Birini düşününki kendi çıkarlarına ters düşen herkesi bir anda siliyor. Daha önce yere göğe sığdıramadığı bir anda tu kaka oluyor. O kişiye vereceği zararı düşünmeden, çalışmalar yapıyor. Yüzüne gülüyor ama arkasından iş çeviriyor. Bu mudur insanlık?
Bir bilgeye, “Nasıl insan oluruz?” diye sormuşlar.
“Üç adım atmakla” diye cevap vermiş bilge kişi:
“Önce sana kötülük yapanlara kötülük düşünmemen gerekir; insanlığa attığın ilk adım budur...
Sana kötülük yapanlara iyilik yapabildiğin an ise, ikinci büyük adımı atar ve hakiki insan olmaya başlarsın.
Nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasında bir fark hissetmeyecek hale geldiğin zaman insansın ve insan olursun...”
İnsan olmak, bilgenin söylediği bu üç adımla mümkünse, bu devirde insan olmak bayağı zorlaşıyor. İnsan olmak sanıldığı kadar kolay değil. İnsanlık kişiden kişiye değişir, özneldir. Birinin ak dediğine, birisi kara der.
İnsan olmak, komşu teyze'nin kişiler hakkında düşündükleri, kişilerin hayatını kontrol edecek kadar önemli midir? Sarkacın bir ucu bu, tüm eleştirilere kulak asmaktır. Sonuçta her beklentiyi karşılamaya çalışan bir kişi, eninde sonunda kopmaya mahkûmdur.
Diğer taraftan insan olmak, asi olmak ve toplumun tüm değer yargılarına terbiyesiz bir tavır takınıp karşı gelmek de değildir. Çünkü bu da sarkacın diğer ucudur. Hiç bir eleştiriyi kale almamak, toplumun deneyimini yok saymak da en az her eleştiriye kulak asmak kadar aşırı bir uçtur.
Biz ne komşu teyze lafıyla hareket edelim. Nede toplumun kurallarını hiçe sayalım. Bizler karşımızdakinin insan olduğunu unutmadan, sabır ve güzellikle doğruyu bulalım.
İnsan olmanın temel kurallarından, anlayışlı olmayı, sevgi göstermeyi unutmayalım.
İnsan olalım.