Bir siyasi partinin başkan vekili 'çıplak arama' iddialarıyla ilgili tepki çeken bir açıklamaya imza attı. İddiaları ‘kurgu’ olarak nitelendirerek, “Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez. Bu kurgusal bir harekettir. Biliyoruz ki size bir aferin geldi” demişti. 

Bu açıklama üzerine benimde aklıma takıldı.

 Kadın kadının kurdu mudur? Yoksa kadın kadının yurdu mudur?

Hangisidir gerçekten?

**

Kadın güçsüzdür. Korunmaya muhtaçtır. Her kadın, bir erkeğin korumasına muhtaçtır!!!

Hadi canım sende, dediğinizi duydum. ?

**

Kadının cinsiyeti sebebiyle hem kadın hem de erkek çalışanlar tarafından kolaylıkla “lider” olarak görülmez.  Kadına yöneticilik sıfatı yakıştırılmaz. Elinin hamuruyla bir de altındakilere talimatlar mı verecek, bak sen olacak şey mi bu!!!

Ama erkek öyle midir? Doğuştan liderdir. Yöneticilik bir erkek için doğuştan var olan, Allah vergisi bir yetenektir!!!  (Onlara öyle geliyor)

**

 Kadın tek kişilik ordudur.

**

Kadının iş hayatındaki yeri mi?

 Ataerkil düşünce yapısında, Erkek patronun sekreteri olmaktan ibaret görülüyor.

Siyasette zaten kadının adı yoktur.

Siyasete kendine yer bulan kadınlarda, kadın olmayı unutup, erkekleşiyor.

**

İşte içinde bulunduğumuz kasvetli dönemde, doğrudan kadını hedef alan söylemlerin kadına yönelik şiddeti nasıl cesaretlendirdiğini unutmamak gerekir. Her gün iki üç kadın erkek terörünün kurbanı oluyor.  O nedenle söylemlere çok dikkat etmek gerekiyor.

Hele de bir kadın söylüyorsa...

**

Kadın kadının yine kurdu olsun, tamam. Ama ezmek için değil, bir bakışmada ne demek istediğini anlayıp, hayatı, yapamaz, başaramaz, lider değil diyenleri sallamak için!

**

Sonrası mı?

Şen kahkahalar ve bir fincan kahve…

Daha ne olsun…