“Kadın kadının kurdudur”  diye boşuna söylenmemiş. Bana göre bu sözün tercümesi, kadınlar birbirlerini rakip olarak görürler. Sürekli bir kıskandırma çabası, her şeyin "en" iyisi bende olsun düşüncesi ile söylenmiştir.

Bir yerde okumuştum. Gelin-kaynana kavgası var da damat-kayınpeder kavgası niye yok? diye soruluyordu. Cevabı bu söz saklıdır .

Kadınların bulunduğu bir toplantıya katıldığımı dünkü yazımda belirtmiştim. Katılımcılardan birisi konuşuyor. Kadının gücünün farkında olması gerektiğini, birlik beraberlik içinde hareket edilirse, bunun çok daha kolay sağlanacağını anlatıyordu.

Konuyu anlatırken, Türkçemizde sık kullanılan bir deyimi kullandı.  “Biz gücümüzün farkında olalım. Bir “erkeğin paçasına tutunarak” başarılı olamayız. O zaman erkeklerin yönlendirmesine maruz kalırız” dedi.

Burada  “erkeğin paçasına tutunmak” deyiminden kasıt, erkeğin arkasında kalarak, desteğini bekleyerek bir şey elde edilemeyeceği idi. Ben o deyimden bunu anladım. Birkaç kişiye de olayı anlattım. Bu deyimden çıkardıkları anlamı sordum.

Hepsinin de deyimden çıkardıkları anlam benimkiyle aynı yöndeydi. 

Ama o toplantıda bulunan kadınlar öncelikle beni affetsinler, yazacaklarıma alınabilirler. Orada bulunan çok saygı duyduğum ve sevdiğim insanlar vardı. Bunun yanında tanımadığım kadınlarda vardı.

Tepki gösteren hanımlar dışarıda konuşurken kullanılan deyimi “erkeğin paçasının arasında”  olarak tekrar ettiler. Bunun üzerinden biz namusuz muyuz?  Biz o….  muyuz? diye söylenmeye başladılar.

Cümle ağızdan çıkar çıkmaz böyle tepki göstermek yerine, önce kullanılan deyimi iyi anlamak gerekiyor. Orada konuşmayı yapan kişiye duyulan tepkiden dolayı yapılan bütün güzel konuşmayı yada tespiti yanlış anlaşılan bir deyim üzerine kurmak doğru değildi.

Bana göre o tepki kullanılan deyime değil,  konuşan kişinin tutumunu, genel tavrını beğenmeyenlerin eline geçen fırsatı değerlendirmesiydi. Ben konuşmacıya yüzde yüz hak vermiyorum.Yanlış anlaşılmasın, lütfen ama tepki  daha önce yaptığı  söylenen yanlış hareketlereydi.

Sonuçta, Önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur…” (Albert Einstein)

  Bu kişinin konuşmalarından rahatsız oluyor musunuz?  O kişiyle ilgili tüm ön yargılardan kurtularak, oturup konuşmak gerekiyor. Konuşmayı denediniz, sonuç alamadınız mı? O zaman sorun çözeceğine inandığınız kişilerden yardım isteyin. Ama bu sorunu çözülmesi gerekiyor.

Dün yazımda 30 yaşını aşmış, kadınların genel tavrından bahsetmiştim. Hepimiz 30 yaşını aşmış kadınlarız. Küçük çocuklar gibi şikayet etmeye yada köşelere çekilip, ikili, üçlü konuşmalara gerek yoktur.

Aynı ortam içerisinde düşman kardeşler gibi, davranmanın kimseye bir katkısı olmaz.

Kişiyle konuşmadan, bu sorunu çözmeden yol almakta mümkün değil?