Aylardır dinliyoruz. Okuyoruz, yazıyoruz. Fiyatlar arttı, işsizlik tavan, ekonomi kötü, hepsi bilinen bir gerçek. Niye üzerinde bu kadar konuşuyoruz? Akaryakıta her gün zam geliyor. Bunu her fırsatta dile getirmek artık baygınlık getiriyor.
Market raflarında, ofiste, evde, televizyonda, sosyal medyada milletin ‘fiyatlar çok pahalı’ , “elektrik, doğalgaz faturaları çok yüksek geldi” serzenişlerini duymaktan fenalık geldi.  Ya eylem yapın yada artık 100 liranın çok büyük para olmadığını, faturaların da artarak bu şekilde geleceğini idrak edin.
**
Baksanıza Isparta’da elektrik faturaları bir ay ertelenmiş. Çözüm bu mu? 
İnsanlar mağdur olmuşlar, günlerce elektrik verilmemiş. Hastası olan, küçük bebeği olan biri için bu ne demek.
Böyle bir durum da sosyal devlet olmanın gereği, o faturaları hiç tahsil etmemekti. Bu olayın sorumlusu elektrik şirketi ise o ödemeli. Yoksa da vatandaşının yaşadığı bu sıkıntıyı devlet  bir nebze olsun hafifletmeli, kendisi ödemeli.
Elektrik faturası yüksek mi? Elektrik tüketimini azaltın. 
Yakıt pahalı mı? Toplu taşıma kullanın. Özel araçları bir hafta, bir ay trafiğe çıkarmayın. 
Belki çözüm olmayacak.  En azından bir tepki olduğu görülsün. 
**
Hayat pahalı, doğru. Geçinmek her geçen gün daha da zorlaşıyor.  
Peki, biz ne yapıyoruz? Sadece sosyal medyadan serzenişte bulunup, oturduğumuz yerde bir şeylerin düzelmesini bekliyoruz.
Beklemekle olmuyor. Ya da twit atmakla düzelmiyor. 
Eylem gerekiyor...
Kararlılık gerekiyor…
Değişim gerekiyor…