Hava Durumu

Muhalefet Partilerine…

Yazının Giriş Tarihi: 10.04.2014 16:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.04.2014 16:54

 

Gülse BİRSEL'den çarpıcı seçim analizi...

Gülse Birsel’in yazısını  bir arkadaşım facebook hesabından paylaşmıştı. Okudum hoşuma gidince bende sizlerle paylaşmak istedim.Yalnız paylaşırken, yazıyı kısalttım.  

ANLAMA, DİNLEME KONUŞMA VAKTİ

Derdin “Niye AK Parti çok oy aldı” ise, o hüzünlü hüzünlü uzaklara bakıp dertlenmekle çözülmez. Bak bakalım niye aldı. Etrafındakilerle konuş. Oy vermiş olanları bul, sor, neden vermişler. Bir Anadolu gezisi yap ilk fırsatta. Hem değişiklik olur. Dolaş oralarda, insanlarla sohbet et. Hadi birbirimizle bir iletişim kuralım artık şu ülkede yahu! Herkes birbirini bir dinlesin: Yüzde kırk üçün meseleleri neymiş. Başbakan uzun boylu diye mi oy veriyorlarmış yoksa bambaşka sebepler mi varmış. Muhalefet niye endişeliymiş? Kürtler ne istiyormuş? Bir karşılıklı duyalım birbirimizi.  Belki, bu senin en yalnız hissettiğin gün, başka mahallelerden arkadaş edinmeye, onları anlamaya başlayacağın gündür!

DERDİN 'NİYE BENİM OY VERDİĞİM PARTİ GERİDE' İDİYSE..

Derdin “Niye benim oy verdiğim parti geride kaldı” idiyse, ona da bir bak niye öyle. Dizini kırıp oturma. Partinden memnunsan teşkilata gir mesela. Uğraş, çalış, örgütlen, bir ucundan tut. Fikir al, fikir ver. Memnun değilsen, eleştir, isteklerini, gördüğün yanlışları anlat. Gir içeri, sen düzelt bunları.  Bu iş vatandaş olarak anayasal hakların neymiş onları okumaktan başlar, aktif olarak siyaset yapmaya kadar gider. Şimdiye kadar hiç ilgin olmadıysa, bir yerden başla. Aç, hiç okumadıysan Anayasa’yı oku mesela. Temel hak ve özgürlüklerin, özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı neymiş, din ve vicdan hürriyeti, düşünceyi açıklama ve yayma, toplantı hak ve hürriyeti, seçme seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakların neymiş, oku. Bilmeyene öğret. Ne bileyim, bir STK’ya üye ol, yaban gibi durma!

Belki senin depresyonunun zirve noktası, aynı zamanda ülkede atıllığın, “bana ne”ciliğin dibe vurduğu noktadır!  Bak oy kullanma oranına. Bak sandık gözetmeni kalabalığına. Bak oylara sahip çıkan, çuvalların üstünde uyuyan gençlerin enerjisine.  Belki en karanlık saat gibi gördüğün, şafaktan az öncedir.

NEREYE, KARPUZ KESECEEDİK?

Belki bugün, ülkede kendini tam olarak temsil edecek parti bulamayan milyonların, farklı talepler, yeni bir kalkınma ve demokrasi anlayışıyla bir araya gelmesi fikrinin ilk günüdür. Belki eski tabelaların içeriğinin yenilenip dönüşeceği, belki de yepyeni siyasi hareketlerin yeşereceği günlerdir bunlar. Belki hem yüzde kırk üçün meselelerini, hem senin isteklerini çözecek formüllerin doğacağı bir dönemdir bu. Yere düşmüşsün, canın acımış, üstün başın tozlanmış, gururun kırılmış gibi hissediyorsun ya. O durumda kalkıp, üstünü silkeleyip, yürümeye devam eden adamdan memlekete fayda var. Yerdeoturup ağlayan, olsa olsa çocuktur.

“Gidelim buralardan ya, yaşanmaz burada.” Vıdı da vıdı. Bir yere gideceğin yok! Nereye yahu, karpuz keseceedik? Sen de biliyorsun ki buradaki en kötü günün oradaki en iyi gününden daha kıyak olacak. Eşin-dostun, işin, mahallen, şarkıların, geçmişin, anadilin, şakaların bile burada ve buralı. Kendi evindesin. O yüzden, hiç afra tafra yapma. Başka mahallelerde yaşayan komşularını anla. Kendini onlara anlat. Memlekette şikâyetçi olduğun şeyler varsa konuş, yaz, anlat, düşün, katıl. Demokrasi ve yasalar dahilinde, kendini ifade etmeye dair ne hakkın varsa kullan.

Sen Kaybedenler Kulübü değilsin, sen bu ülkenin yarısısın.

Ve şöyle düşün: Belki bugün, dibe vurulan gün değil, bu ülkenin geleceğinin ilk günü...

 

Ne diyelim. Kalemine sağlık Gülse Birsel…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.