Geçenlerde ülkelerle ilgili araştırma vardı. En az gülümseyen, en çok sinirlenen ülkeler arasında en başlarda yerimizi almıştık.

Nasıl gülelim?

Her gün felaketlerle uyanıyoruz. Son zamanlarda yaşadıklarımıza bakınca, neydi öyle?          

Ülkemizin doğusu ve kuzeyi sel taşkınlarıyla uğraşırken, güneyi ve güneydoğusu yangınlarla mücadele etti.

Herkes tek yürek oldu, felaketlerle mücadele ederken, siyasilerin yaptığı açıklamalar saç baş yolduracak cinstendi.

Bir belediye başkanı, “Öyle evler yapılacak ki, keşke benimde evim yansa diyecekler” dedi.

Bu nasıl bir açıklamadır. Bu açıklamayı yapmak için, insanın vicdanının, kalbinin yerini unutmuş olması gerekir.

Güç zehirlenmesi denilen olay tam da bu olsa gerek.

**

İnsanlar perişan, sel felaketine uğrayanda, yangınla mücadele edenlerinde başlarına çaylar fırlatıldı. Sanki insanların tek derdi, çaymış gibi…

Bir çözüm üretmiyorsunuz. Bari alanlara gidip çalışmalara engel olmayın.  Türk halkı kendi yarasını sarmaya alışkındır. Bakar, başının çaresine…

**

Nasıl bir ülke olduk?

Tek derdimiz, Araplar gibi sadece gösteriş, şatafat…

Mütevazilik, nezaket, sevgi, saygı mı neredeee…

Bu kadar olayı bir arada yaşayınca gel de gülümse…

Gel de mutlu ol..

Gel de sinirlenme…