Cem Boyner’in çalışanlarına gönderdiği söylenen bir fıkra internette dolaşıyor. Bu fıkrayı daha önce de okumuştum. Takımınızdaki insanları yetiştirmenin önemini daha iyi nasıl anlatılırdı bilemiyorum. 

Neden köşeme konu olduğuna gelince, bir seçimden çıktık.   Genel olarak, muhalefet ve iktidar partisi oy kaybederken,HDP  ilk kez parti olarak girdiği seçimde büyük ilgi gördü.Oy kaybeden partilerde parti içi hesaplaşmalar başladı. Bazı partiler bu olayı birlik ve beraberlik söylemiyle kucaklayarak yaparken, bazı partilerde hatalarla yüzleşmek kolay olmuyor.

Cem Boyner’in çalışanlarına gönderdiği söylenen fıkrayı anlatmanın tam zamanı diye düşünüyorum. Bu fıkrayı büyük bir çoğunluk okumuştur. Okuyanlara tekrar hatırlatalım, okumayanlara da okutmuş oluruz.

Doğu illerindeki bir ağanın en büyük zevki, kar üzerine çişiyle imzasını atmakmış.Bu nedenle kar yağmaya başladığı andan itibaren köyde hayvanlar dahil hiç kimse sokağa çıkamazmış.Kar biraz kalınlaşınca, ağa sırtına kürkünü giyer ve köy meydanına gelirmiş. Yanında da en yakın yardımcısı Haso.

Ağa sırtını köye doğru döner sonra sorarmış:-'Ula Hasso, ahali bakiy mi?'

Hasso cevap verirmiş:-'Evet ağam, hepside bir olmuş, pencerelerden bakir.'Ağa çisiyle karın üzerine imzasını atarmış 'Abdullah Cizrelioglu'.Sonrada bir nokta koyarmış ve sorarmış:

-'Hala bakirler mi?'

-'He ağam, hem bakirler hem de çılgın gibim alkıslirler.'Her sene aynı tören sürermiş.Aradan 7 yıl geçmiş.Ağa yine, kar tuttuktan sonra, çıkmış köy meydanına.

Sormuş Hasso'ya:-'Ahali bakir mi?'

-'He ağam, bakirler, köpekler, kediler bile camdadır.'Ağa 'Abdullah' diye adını, arkasından 'Cizrelioglu'diye soyadını yazmaya başlamış ki; kalakalmış, çünkü yaş gereği prostat. Halka rezil olmak var. Alçak sesle Hasso'ya sormuş:-'Bakirler mi?

'-'He ağam, bakirler de, sen ne diye durdin öyle?'

Ağa çaresiz:-'Ula gel yanıma, arkanı dön ahaliye, tamamla şunu.'diye emretmiş.

Hasso bir an durmuş, sonra çişini yapmaya hazırlanmış ve ağanın kulağına eğilip :-'Ağam' demiş, 'Kırk yıldır kafama vurdin, salak dedin,sırtıma vurdin aptal dedin.Ha bu kulun okumayı yazmayı sökemedi ki, ucuni tut da yazının devamını sen yaz.

'Birlikte çalıştıklarınızı eğitmezseniz ,tutacağınız gün yakındır.

Siyasi Partilerde de kazanmak için  takım çalışmasına inanmak, yeni insanları partiye katmak, parti felsefesi konusunda eğitmek gerekir. Gençlerin önünün açılmasının önemini HDP örneğinde birebir gördük ve yaşadık.

Yazımda kimseyi kastetmiyorum. Bir gazeteci olarak gözlemleri mi paylaşıyorum.

Gördüğüm, birçok kişi bilgisini, tecrübesini paylaşmaktan imtina ediyor. Sonra da en başta koşa koşa eleştirmeye geliyor. E sevgili arkadaşım, madem kötü bir gidiş vardı. Çalışmalar esnasında bunu gördüysen, neden müdahale etmedin? Neden il başkanıyken, belediye başkanıyken, milletvekili iken bu partiye genç kazandırmadın? Parti ilkelerini, tüzüğünü öğretmedin demezler mi adama?

Yıllarca siyasete ilgi duyan gençler, kadınlar parti kapısından içeri giremedi. Parsellenmiş yapıda kendine yer bulamadı. Küçük olsun, benim olsun mantığından vazgeçmezsen, güçlenemezsin.

Bu durumda herkes önce iğneyi kendine batıracak, sonra çuvaldızı başkasına…

Kar yağdığında ortaya çıkıp imza atmak kolay,insan kar yağmadan öncesinde ne yaptığına da bakmalı?