Bu vatan, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır. Mustafa Kemal Atatürk

Anlaması güç olan bazı konular vardır. Araştırırsın, izlersin. Hayatın boyunca bu konuları sürekli merak eder araştırırsın. Anlamaya çalışırsın ama nafile anlayamazsın. Anladığını sanarak harekete geçersin, senin gibi düşünen insanlarla paylaşırsın anladığın kadarını yanlış yaparsın. Yanlışın merak etmekle başlamıştır. Bu bir nasihat değil. Tecrübe paylaşımı diyebilirsiniz.

Nasihat olarak görmek, yanlış algılamaya sebep olabilir. Ülke seçim sürecini yaşarken, iktidar cephesinden baktığında çok manidar olaylar yaşandı. Bakan çocuklarının adı, başbakanımızın oğlunun adı yolsuzluklarla anılmaya başlandı. Bu yaşana olayları anlamaya çalışıyorum.

Mesleğim gereği bazı şeyleri daha çabuk sorgulayıp, sorularıma cevap buluyorum. Ama yinede yaşananlara bir anlam veremiyorum. Neler oluyor ülkeme, mesleğim gereği bütün gelişmeleri takip ettiğim halde ben bile işin içinden çıkamazken, kendini yaşam mücadelesine kaptırmış, ekmek kavgası veren insanlar bu olayları nasıl çözüyor. Çok merak ediyorum.

Başka bir ülkede belki bir yılda yaşanmayacak konular bizim ülkemizde bir günde yaşanabiliyor. Gündem o kadar hızlı değişiyor ki, popüler olaylar tartışılırken arka planda neler oluyor, göremiyoruz. Duyarı olmak gerekiyor. Başka Türkiye yok.

Ülkemizin bu kadar itibar kaybetmesine, insanların huzursuz yaşamasına izin vermemek gerekiyor. Bu da bizler gibi ülkesini, milletini, bayrağını seven insanlara sorumluluk yüklüyor. Olayları iyi okuyup, değerlendirmek gerekiyor. Benle mi kurtulacak deme şansımız yoktur.

Düşünsenize biz Kurtuluş Savaşında başkentten destek almadan 11 ay aç susuz şehrini düşmana teslim etmeyen Şehitkamillerin, Şahinbeylerin, Özdemir beylerin torunlarıyız. Yükümüz ağır…