Hava Durumu

ONUNCU KÖYÜ ARARKEN

Yazının Giriş Tarihi: 10.01.2022 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.01.2022 07:30

Daha önce de özel günlerde asistanların elinden çıkan kutlama mesajlarına değinmiştim.

Öğretmenler Günü…

Kadınlar Günü…

Tıp Bayramı…

Bugün de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyoruz…

**

Diğer özel günlerde olduğu gibi, mail kutumuz kutlama mesajları ile doldu.

Demokrasi kahramanları…

Cumhuriyetin, özgürlüklerin korunmasında en önemli unsurlardan birisi…

Özgür ve tarafsız basın dilekleri…

Okuyunca ayaklarınız yere basmıyor, biz neymişiz diyorsunuz.

Halbuki altında imzası bulunanın görmediği, asistanları tarafından hazırlanıp, kamuoyuna servis edilmiş, gün bitince bir sonraki yıl için arşive kaldırılan klişe basın bültenleri

**

O gün için baş tacı edilen meslekler, olaylar, kişiler;

Ertesi gün yine kalırlar bir başlarına

8 Mart’ta kadınlarımızdan, onların yüceliğinden bahsederiz. Ama bir türlü önüne geçemeyiz kadına şiddetin. Şiddet olaylarında kınamayı ve 8 Mart’ta süslü cümlelerle kutlama mesajı göndermeyi tercih eder siyasetçilerimiz. Unuturlar bu konuda yasa yapmayı.

14 Mart Tıp Bayramı’nı gönülden kutlarlar. Ama artan sağlık çalışanlarına şiddet olaylarını, kınamaktan başka bir şey elinden gelmez(!) koca Sağlık Bakanının.  

Meslekleri ile ilgili bir açıklama yaparlar. İşine gelmeyen siyasetçi hemen verir cevabı; “Sahtekarlar, yalancılar…”

Nasılsa daha çok vardır 14 Mart’a…

**

Bizler de 10 Ocak’ta bu ülkenin demokrasi kahramanlarıyız

Halkın doğru haber alması için mücadele veren özgürlük savaşçılarıyız

Dördüncü kuvvetiz

Ne zamana kadar?

11 Ocak’a kadar bile değil, ilk eleştirel haberimize kadar…

İktidarı muhalefeti, esnafı sanayicisi, fark etmiyor.

Eleştirdiğiniz anda bitiyor bütün büyünüz.

Yandaş, yalaka, satılmış kalem, vatan haini, provokatör…

Hepsi mutlaka bir sıfat buluyor, eyleminize.

İstiyorlar ki; “Benim değil, karşımdakinin yanlışlarını yaz…

**

Amacımız eleştirmek değil, doğrunun bulunmasına katkıda bulunmak.

Yanlışa işaret edip, düzeltilmesine ön ayak olmak…

Toplumu, yaşananlardan doğru bir şekilde haberdar etmek…

Gerçi, bunlar dokuz köyden kovulmak için yeterli sebepler.

Ama biz, inatla devam ediyoruz Onuncu Köyü arayışımıza… (Üstat Bekir Coşkun’u da bu vesile ile rahmetle anıyorum)

**

İzmir’deki bir gazeteci arkadaşımız gayet güzel tanımlamış bizleri;

Gazeteci, haberleriyle gelecekte yazılacak tarihin günlük notlarını kayda düşer;

Geçmişin sesi olur, geleceğinse ayak izi…

 

Bütün meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum…

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.