Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren A.Y, örgütün "Güneydoğu mülkiye yapılanması"nı deşifre etti.
Haber Giriş Tarihi: 15.07.2020 16:04
Haber Güncellenme Tarihi: 15.07.2020 17:04
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren A.Y, örgütün "Güneydoğu mülkiye yapılanması"nı deşifre etti.
Gözaltındaki sorgusunda Mardin ve Şırnak'taki kaymakam ve vali yardımcılarından sorumlu olduğunu itiraf eden eski öğretmen A.Y, örgütle Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde okuduğu 1997-2002 yıllarında tanıştığını, 2011'de Mardin'e öğretmen olarak atandıktan sonra Nusaybin ve Kızıltepe ilçelerinde görev yaptığını belirtti.
Daha önceden tanıdığı "Tuncay" kod adlı C.Y'nin 2012'de yaz aylarında kendisini İstanbul'a davet ettiğini bildiren A.Y, "Daha sonra mülkiye yapılanmasının Türkiye sorumlusu olduğunu öğrendiğim 'Ahmet' kod isimli kişiyle görüştüm. Bana Mardin'e döndükten sonra alacağım görevin önemli olduğunu anlattı. Mardin'e döndükten sonra C.Y. ile buluştuk. Bana 'Seni görüştüreceğim kişilere gerçek adını söyleme, kendine bir müstear isim belirle.' dedi. Ben de kendisine 'Halil' ismini kullanacağımı söyledim. Dönemin Nusaybin Kaymakamı'na ait polis tarafından korunan konuta girdik. Bu evde bizden başka Nusaybin Kaymakamı M.G, dönemin Mardin vali yardımcıları H.A. ve S.P. vardı. Bir saat kadar sohbet ettik. Tanışma konuşmaları yaptık ve benim yönetimimde yapılacak örgüt sohbetini hangi tarih ve saatte yapacağımızı planladık." beyanında bulundu.
A.Y, toplantıları 15 günde bir sırasıyla mülki idare amirlerinin evinde gerçekleştirdiklerini iddia ederek, örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde Mardin-Şırnak alt bölge sorumlusu olduğunu ve Diyarbakır üst bölge sorumlusu C.Y'ye bağlı bulunduğunu anlattı.
Yeni atanan kaymakam ya da vali yardımcısının "çetele" bilgisinin sorumlu olduğu kişiden geldiğine dikkati çeken A.Y, bu bilgilerin "Bu arkadaş bizdendir, sohbetleri aksatmaz, sıkıntılı olmayan biridir, ödemeleri düzenli yapar/aksatır." şeklinde olduğunu kaydetti.
Mülkiye yapılanmasında Diyarbakır'ın üst konumda olduğunu belirten A.Y, Diyarbakır'a bağlı Mardin-Şırnak, Siirt-Batman, Diyarbakır-Bingöl, Elazığ-Malatya-Tunceli şeklinde 4 alt bölge bulunduğunu bildirdi.
Mardin-Şırnak alt bölge sorumlusunun kendisi, Siirt-Batman alt bölge sorumlusunun "Sami" kod adlı A.A, Diyarbakır-Bingöl birinci alt bölge sorumlusunun "Orhan" kod adlı N.D. ve ikinci alt bölge sorumlusunun "Ahmet" kod adlı M.Ş, Elazığ-Malatya-Tunceli alt bölge sorumlusunun "Faruk" kod adlı Ö.H.K. olduğunu anlatan A.Y, sözde Türkiye mülkiye mahrem yapılanmasının sorumlusunun ise E.K. olduğunu ve ona bağlı 8-10 üst bölge il bulunduğunu vurguladı.
- "Adres şaşırtmacası yapılması istendi"
Mülkiye yapılanmasının genel talimat ve uygulamaları hakkında da bilgiler veren A.Y, şöyle devam etti:
"Kaymakamlık konutlarında Fetullah Gülen ile cemaate ait kitapları bulundurmamaları istenirdi. Kitapları biz verir, kısa zamanda okuyup geri vermelerini isterdik. 17-25 Aralık sürecinden önce sorumlu abiler olarak kendi araçlarımızla sohbet düzenlenen adrese gidebiliyorduk ancak bu uygulama 17-25 Aralık sürecinden sonra yasaklandı, kiralık araçlarla gidilmesi istendi. Yine 17-25 Aralık'tan sonra cemaat mensubu kaymakam ve vali yardımcılarının, daha önceden bir cemaatle temasları olduysa, o cemaate mensup olduğu izlenimini vermek için ziyaret edilerek adres şaşırtmacası yapılması istendi. Cemaat mensubu kaymakamın konutuna sorumlu abi defalarca gitmişse, yeni gelen kaymakam da eğer cemaat mensubuysa şoför ve koruma polislerinin değiştirilmesi istenirdi. Yani görevlilerin yeni kaymakam zamanında da aynı sorumlu abiyi görmesi istenmezdi."
A.Y, örgüt mensuplarından evlerindeki televizyonlarda bir numaralı kanala Samanyolu TV'nin kaydedilmemesinin, daha alakasız numaraların, örneğin 74 veya 125 numaralı kanala kayıt yapmaları istendiğini ayrıca Twitter'da "Fuat Avni" hesabını takip etmelerinin istenmediğine işaret etti.
Mülkiye mahrem yapılanmasında görev alacak bölge sorumlularının özel olarak seçildiğini anlatan A.Y, gizliliğe de aşırı önem verildiğini belirtti.
- "Yönetici abi Viber kullandı"
A.Y, ByLock programının 2014-2016 yıllarında kullanıldığını, 2016'nın başından darbe girişimine kadar "Tango" görünümlü bir programın kullanıldığına dikkati çekerek, sadece "yönetici abiler" arasında Viber programı kullanıldığını anlattı.
Kendisinin de ByLock kullandığını kabul eden A.Y, şu bilgileri paylaştı:
"Abi bana her gruptan bir kişiye ByLock yüklenmesini ve onunla irtibat kurarak toplantılara katılım sağlanmasını söyledi. Bundan dolayı ben A.C'ye SIM kartsız ByLock yüklü tablet verdim. Her grup için birer taneydi. Abi toplam 3 tablet verdi. Daha sonra hatırladığım kadarıyla 2 defa, grupların değişmesi, atamalar ve gruplarda iletişim kuracak ByLock kullanıcısı kalmaması sebebiyle tablet ihtiyacı hasıl oldu. Kendim 2 tablet aldım. Ataması yapılan kaymakam ya da vali yardımcıları tabletleri bana geri verirdi."
Örgüt mensubu 30'dan fazla mülkiye amirini fotoğraflarından teşhis eden A.Y, "çukur" olaylarının ardından toplantıların azaldığını ve SIM kartsız tabletlerde yüklü ByLock üzerinden görüştüklerini kaydetti.
- Operasyon bilgisini sızdırmışlar
A.Y, ByLock'tan 3 Haziran 2015'te gönderilen, "Silopi'de 44, il merkezinde 50 civarında YDG-H'li gözaltına alınacak savcılıklar emriyle" mesajının Şırnak'ta gerçekleşecek operasyonla ilgili bilgi notu olduğunu, bunun FETÖ'nün bölge sorumlusuna da gönderildiğine dikkati çekti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İtirafçılar FETÖ'nün Karanlık Yüzünü anlattı
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren A.Y, örgütün "Güneydoğu mülkiye yapılanması"nı deşifre etti.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren A.Y, örgütün "Güneydoğu mülkiye yapılanması"nı deşifre etti.
Gözaltındaki sorgusunda Mardin ve Şırnak'taki kaymakam ve vali yardımcılarından sorumlu olduğunu itiraf eden eski öğretmen A.Y, örgütle Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde okuduğu 1997-2002 yıllarında tanıştığını, 2011'de Mardin'e öğretmen olarak atandıktan sonra Nusaybin ve Kızıltepe ilçelerinde görev yaptığını belirtti.
Daha önceden tanıdığı "Tuncay" kod adlı C.Y'nin 2012'de yaz aylarında kendisini İstanbul'a davet ettiğini bildiren A.Y, "Daha sonra mülkiye yapılanmasının Türkiye sorumlusu olduğunu öğrendiğim 'Ahmet' kod isimli kişiyle görüştüm. Bana Mardin'e döndükten sonra alacağım görevin önemli olduğunu anlattı. Mardin'e döndükten sonra C.Y. ile buluştuk. Bana 'Seni görüştüreceğim kişilere gerçek adını söyleme, kendine bir müstear isim belirle.' dedi. Ben de kendisine 'Halil' ismini kullanacağımı söyledim. Dönemin Nusaybin Kaymakamı'na ait polis tarafından korunan konuta girdik. Bu evde bizden başka Nusaybin Kaymakamı M.G, dönemin Mardin vali yardımcıları H.A. ve S.P. vardı. Bir saat kadar sohbet ettik. Tanışma konuşmaları yaptık ve benim yönetimimde yapılacak örgüt sohbetini hangi tarih ve saatte yapacağımızı planladık." beyanında bulundu.
A.Y, toplantıları 15 günde bir sırasıyla mülki idare amirlerinin evinde gerçekleştirdiklerini iddia ederek, örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde Mardin-Şırnak alt bölge sorumlusu olduğunu ve Diyarbakır üst bölge sorumlusu C.Y'ye bağlı bulunduğunu anlattı.
Yeni atanan kaymakam ya da vali yardımcısının "çetele" bilgisinin sorumlu olduğu kişiden geldiğine dikkati çeken A.Y, bu bilgilerin "Bu arkadaş bizdendir, sohbetleri aksatmaz, sıkıntılı olmayan biridir, ödemeleri düzenli yapar/aksatır." şeklinde olduğunu kaydetti.
Mülkiye yapılanmasında Diyarbakır'ın üst konumda olduğunu belirten A.Y, Diyarbakır'a bağlı Mardin-Şırnak, Siirt-Batman, Diyarbakır-Bingöl, Elazığ-Malatya-Tunceli şeklinde 4 alt bölge bulunduğunu bildirdi.
Mardin-Şırnak alt bölge sorumlusunun kendisi, Siirt-Batman alt bölge sorumlusunun "Sami" kod adlı A.A, Diyarbakır-Bingöl birinci alt bölge sorumlusunun "Orhan" kod adlı N.D. ve ikinci alt bölge sorumlusunun "Ahmet" kod adlı M.Ş, Elazığ-Malatya-Tunceli alt bölge sorumlusunun "Faruk" kod adlı Ö.H.K. olduğunu anlatan A.Y, sözde Türkiye mülkiye mahrem yapılanmasının sorumlusunun ise E.K. olduğunu ve ona bağlı 8-10 üst bölge il bulunduğunu vurguladı.
- "Adres şaşırtmacası yapılması istendi"
Mülkiye yapılanmasının genel talimat ve uygulamaları hakkında da bilgiler veren A.Y, şöyle devam etti:
"Kaymakamlık konutlarında Fetullah Gülen ile cemaate ait kitapları bulundurmamaları istenirdi. Kitapları biz verir, kısa zamanda okuyup geri vermelerini isterdik. 17-25 Aralık sürecinden önce sorumlu abiler olarak kendi araçlarımızla sohbet düzenlenen adrese gidebiliyorduk ancak bu uygulama 17-25 Aralık sürecinden sonra yasaklandı, kiralık araçlarla gidilmesi istendi. Yine 17-25 Aralık'tan sonra cemaat mensubu kaymakam ve vali yardımcılarının, daha önceden bir cemaatle temasları olduysa, o cemaate mensup olduğu izlenimini vermek için ziyaret edilerek adres şaşırtmacası yapılması istendi. Cemaat mensubu kaymakamın konutuna sorumlu abi defalarca gitmişse, yeni gelen kaymakam da eğer cemaat mensubuysa şoför ve koruma polislerinin değiştirilmesi istenirdi. Yani görevlilerin yeni kaymakam zamanında da aynı sorumlu abiyi görmesi istenmezdi."
A.Y, örgüt mensuplarından evlerindeki televizyonlarda bir numaralı kanala Samanyolu TV'nin kaydedilmemesinin, daha alakasız numaraların, örneğin 74 veya 125 numaralı kanala kayıt yapmaları istendiğini ayrıca Twitter'da "Fuat Avni" hesabını takip etmelerinin istenmediğine işaret etti.
Mülkiye mahrem yapılanmasında görev alacak bölge sorumlularının özel olarak seçildiğini anlatan A.Y, gizliliğe de aşırı önem verildiğini belirtti.
- "Yönetici abi Viber kullandı"
A.Y, ByLock programının 2014-2016 yıllarında kullanıldığını, 2016'nın başından darbe girişimine kadar "Tango" görünümlü bir programın kullanıldığına dikkati çekerek, sadece "yönetici abiler" arasında Viber programı kullanıldığını anlattı.
Kendisinin de ByLock kullandığını kabul eden A.Y, şu bilgileri paylaştı:
"Abi bana her gruptan bir kişiye ByLock yüklenmesini ve onunla irtibat kurarak toplantılara katılım sağlanmasını söyledi. Bundan dolayı ben A.C'ye SIM kartsız ByLock yüklü tablet verdim. Her grup için birer taneydi. Abi toplam 3 tablet verdi. Daha sonra hatırladığım kadarıyla 2 defa, grupların değişmesi, atamalar ve gruplarda iletişim kuracak ByLock kullanıcısı kalmaması sebebiyle tablet ihtiyacı hasıl oldu. Kendim 2 tablet aldım. Ataması yapılan kaymakam ya da vali yardımcıları tabletleri bana geri verirdi."
Örgüt mensubu 30'dan fazla mülkiye amirini fotoğraflarından teşhis eden A.Y, "çukur" olaylarının ardından toplantıların azaldığını ve SIM kartsız tabletlerde yüklü ByLock üzerinden görüştüklerini kaydetti.
- Operasyon bilgisini sızdırmışlar
A.Y, ByLock'tan 3 Haziran 2015'te gönderilen, "Silopi'de 44, il merkezinde 50 civarında YDG-H'li gözaltına alınacak savcılıklar emriyle" mesajının Şırnak'ta gerçekleşecek operasyonla ilgili bilgi notu olduğunu, bunun FETÖ'nün bölge sorumlusuna da gönderildiğine dikkati çekti.
En Çok Okunan Haberler