“Siyasiler, seçime müdahil oldu”

Girişken, “İyisiyle kötüsüyle bir Genel Kurulu daha geride bıraktık. Seçilen yeni yönetim kurulumuzu da, aday olan tüm arkadaşlarımızı da tebrik ediyorum. Seçimler oldukça heyecanlı bir şekilde geçti ve sonuçlar birbirine oldukça yakındı. Genel Kurulda mesleki söylemler ağırlık kazandı ve muhalefetin neden gerekli olduğunu bir kez daha hatırladık. Üç listeden arkadaşlar da meslek alanında yapılması gerekenlere dair önemli şeyler söyledi. Ancak bu Genel Kurulda daha önce tecrübe etmediğimiz şekilde güç ilişkilerinin ve siyasi mekanizmaların da seçim sürecine müdahil olduğunu gördük. Geçen gün yazdığım görüş yazısında da bu hususa değindim. Beni tanıyanlar iyi bilir, hakarete uğradığım durumlarda dahi kimseye hakarette bulunmam, rencide etmem veya gönlünü kırmam. Diplomasi ve protokol kurallarını kendimce iyi bilirim: eleştiri ve hakaret arasındaki ayrımı yapabilecek yetkinlikteyim.”

“KİMSEYİ SUÇLAMAK AMACIM OLMADI”

Seçim sürecine ilişkin eleştirilerde bulunduğunu söyleyen Girişken, “Oda seçimlerinde güç ve siyaset ilişkilerinin yer almaması gerektiğine inanan bir meslek insanıyım. Genel Kurul sürecimize ilişkin yorumumda da hiç kimseyi suçlamak veya rencide etmek gibi bir amacım olmadı. Yalnızca yürütülen seçim kampanyasının sonuçlarını daha iyi öngörmeleri ve daha hassas davranmaları gerektiği hususunda bazı arkadaşlarımı eleştirdim. Bunun meşru sınırlar içerisinde kaldığını düşünüyorum. Ancak kırılan, gücenen, rencide olan, hakarete uğradığını düşünen arkadaşlarımız olduğunu öğrendim. Böyle hisseden tüm arkadaşlarımızdan ve meslek camiamızdan Özür Dilerim. Böyle bir amacım olmadığını hepiniz biliyorsunuz.”

“SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN ODAMIZI DESTEKLEMELİYİZ”

Sözlerini sürdüren Girişken, “Maksadım yalnızca siyasetin ve güç odaklarının müdahil olmadığı bir meslek Odasının sürekliliğinin sağlanması. Buna hepimizin ihtiyacı var. Aksi takdirde bölünmüş, ayrışmış ve güçsüz düşmüş bir Oda içerisinde durumumuz daha da kötüye gidecektir. Ne Mimarlar Odası'nda, ne Ticaret Odası'nda, ne siyasette, ne de herhangi bir mecrada bir görevi de beklentisi de olmayan kendi halinde birisi olarak değerlendirmelerimi kimseyi hedef göstermek veya suçlamak için değil, bağlı ve borçlu olduğum meslek örgütümün usullerini korumak için yaptım. Ancak ne amaçladığınız kadar, kişilerin bunu nasıl yorumladığı da önemlidir. "Gücenirse gücensin", "Ne anlıyorsan odur" gibi yaklaşımlardan biz çok çektik, böyle bir lüksümüz yok. Bu sebeple metnimin anlatmak istediğimi doğru şekilde yansıtamadığına karar verdim. Bu izahat yazısını yazmamın gerekçesi bu kararımdır.  Son söz olarak, Genel Kurulumuz geride kaldı ve meslek alanımızda çok büyük sorunlarımız var. Tüm meslektaşlarımızın bu sorunların çözümü konusunda el birliğiyle Odamızı desteklemelerini, bu uzun ve zorlu mücadeleden kazanımlarla çıkmamızı dilerim” ifadelerini kullandı.

A.DUMAN