Hava Durumu

Arkeolojinin kalbi Gaziantep…

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Anadolu Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün geldiği aşamaları konuşmak ve görüşlerini almak üzere, Türkiye’deki Arkeoloji Enstitü müdürleri, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) ile EuropaNostra Türkiye temsilcileri Gaziantep’te buluştu. Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’in arkeolojinin kalbi olduğunu söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 26.06.2019 19:45
Haber Güncellenme Tarihi: 26.06.2019 20:45
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
Arkeolojinin kalbi Gaziantep…

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Anadolu Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün geldiği aşamaları konuşmak ve görüşlerini almak üzere, Türkiye’deki Arkeoloji Enstitü müdürleri, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) ile EuropaNostra Türkiye temsilcileri Gaziantep’te buluştu. Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’in arkeolojinin kalbi olduğunu söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu işbirliğinde kurulacak olan Anadolu Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, değerlendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda; projede gelinen aşamalar, Türkiye’deki Arkeoloji Enstitü müdürleri, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) ile EuropaNostra Türkiye temsilcileriyle ele alındı, fikir alışverişinde bulunuldu. Değerlendirme toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’in Dünya’nın en eski 10 şehrinden biri olduğunu söyledi.

“GEÇ KALINMIŞ BİR PROJE”

“Anadolu Arkeoloji Enstitüsü konusunda çok önemli bir başlangıç yaptık” diyen Şahin, “Aslında geç kalmış bir projeydi. Neden Anadolu Arkeoloji Enstitüsü burada kurulacak sorusunun yanıtı; bereketli hilalin ortasındayız,  Mezopotamya’nın kalbindeyiz, bütün medeniyetlerin en güçlü dönemini yaşadığı 5 antik kentin merkezindeyiz. Kilisenin, manastırın ve caminin bir arada olduğu İstanbul’la birlikte bölgede çok önemli merkeziz. Çokluk içerisinde birliğin nasıl yaşandığını, nasıl birlikte yaşam kültürü oluşturulduğunu, mimarı ve fiziki kültürel altyapıyı yaşatmış, bunu yaşatmaya gayret gösteren Gaziantep modeli oluşturmuş bir şehiriz. Bu işlerin kalbi olmak, bu işlerin merkezi olmak gerekiyor. Roma, Hitit, Karkamış, Zeugma’yla birlikte Dülük antik kentinde bunu çok net bir şekilde görebiliyoruz. Rumkale’yle Fırat’ın güzellikleriyle kale içerisindeki yaşam bize çok şey anlatıyor. Kale içerisindeki hanlar, hamamlar ve manastırların olduğu bir tarihi coğrafyanın bekçileriyiz. Yesemek Açık Hava Müzesi’ni UNESCO’nun geçici listesine aldırdık. Bunu kalıcı listeye almak için bir kurul oluşturduk. Bu şehirde olan her şey Anadolu’nun her şehrinde var. Anadolu’nun kültürel zenginliğini iyi anlatmamız gerekiyor.”

PROJEYİ ÖNEMSİYORUZ

Zenginlik nedir? Ne kadar altın ne kadar petrolün var değil, ne kadar yetişmiş insan gücün var? Ne kadar kültürel mirasın var? sorununun cevabını arayan yeni bir dünya var. Dülük’te bir karbon analizi yapalım dediğimizde bu çalışma aylarca sürdü, karbon analiz laboratuvarının kurulduğu bilim insanlarının burayla geldiği kütüphanelerin olduğu enstitü projesini yaptığımız her iş kadar önemsiyoruz, hatta bu işi, yapılan binlerce büyük proje ve binlerce kavşak kadar önemsiyoruz. Geldiğimiz nokta çok önemli artık sonuna yaklaştık. Projenin içerik ve işlevsellik bakımından görüşler alacağız. Belediye olarak rekabet etme gücünü arkeoloji alanında görüyoruz. Rekabet etme gücü bilimsel analizinde şehirde iki başlık öne çıktı, birincisi arkeoloji, ikincisi gastronomi. Aynı zamanda lezzetin başkentiyiz. Artık, ‘nereye gideyim ne tadayım’ diyen başka bir dünya var.”

“KAPADOKYA’YA GELEN TURİSTİ GAZİANTEP’E ÇEKMEYİ HEDEFLİYORUZ”

“Dünya’da, şehir ekonomisini ülke ekonomisinin önüne çıkartan şehirler var. Tam da bu alanlara kıymet veren şehirlerin ekonomisinin güçlendiğine şahitlik ettik. Bizim amacımız, şehrimizin güzelliklerini, kültürel mirası koruyarak kullanmaktır, şehir ekonomisinde daha çok insanın buraya gelmesidir. Kapadokya’ya gelen bir Japon turisti Gaziantep’e getirmeyi hedefliyoruz. Asya turistlerin tam istediği şeyler burada var. Enstitünün bir an önce hayata geçmesi gerek. O yüzden İstanbul’a, bu işi başarmış üniversitelere ihtiyacımız var. Birlikte çalışmamız gerekiyor. İstanbul’un tüm gücüyle İstanbul-Gaziantep hattını güçlü tutmamız ve söylem eylem birliği oluşturmamız lazım. Bu proje bizleri ne kadar heyecanlandırıyorsa bilim insanlarını da o kadar heyecanlandırıyor. Bu projeye asla şehir projesi olarak bakmamak gerekiyor bu proje birlikte Anadolu projesi ve Türkiye projesi olacaktır” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Dış İlişkiler Daire Başkanı Hakan Tanriöver ise, 2014 yılında bir fikir olarak ortaya atılan projeyi sahiplenerek bugünlere getirdiklerini belirterek, “Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in büyük destekleriyle Anadolu Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü 1’inci istişare toplantısında, güç birliğini nasıl oluşturulması gerektiğini konuşacağız. Türkiye’nin elinde nasıl bir miras var katılımcılara onu anlatacağız. Neden Anadolu Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, Gaziantep’te kuruluyor yönünde eleştiri alıyoruz. Avrupa’nın en seçkin destinasyonları arasında bulunan kuruluşu, Milattan Önce 3650 yılına dayanan Gaziantep, aynı zamanda UNESCO Yaratıcı Şehirler ağına dahil bir şehir” diye konuştu.

Konuşmaların ardından enstitü temsilcileri, çalışmalarını ve kurumsal yapılarını anlattı.

Y.ANKAY

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.