Siyasetçinin görevi, seçmene hizmettir.

Gazetecinin ise yönetimle okuru arasında köprü görevi yapmak, okurdan gelen istek ve sorunları ilgililere aktarmaktır.

Günümüzde bu görevler işlevini yitirmişe benziyor. Siyasetçi köşe dönme oyunu oynarken, çoğu gazeteci yandaş satrancına yönelmiştir.

Besleme basın, ayrık otu gibi mesleği ele geçirmiştir.

Basın meslek ilkeleri ve ahlakı, düzeltilemeyecek kadar bozulmuş, gazeteci iş takipçiliğini, mesleğin yan işi olarak görmeye başlamıştır.

Şantaj gazeteciliği almış başını, Ağrı dağı gibi yükselmiştir.

Bu durumdan en hoşnut olanlar ise kalitesiz yöneticilerdir.

Bir gün okların kedisine döneceğini hesap edemeyenlerdir.

***

ANADOLU BASINI, artık yaygın basının mutfağı değildir. İhtiyaçları kalmamıştır.

Yandaşlık, yalakalık, şantaj konusunda Osmanlı dönemindeki soytarılara şapka çıkartacak gazeteci tipleri ortaya çıkmıştır.

Yazılı basında uzaktan kumandalı gazeteci tipleri çığ gibi büyürken, görsel basında her konunun uzmanı olduğunu sanan bilgisiz, cahil demagoglar revaçtadır.

Bunlar siyaset bilimcisidir, Milli Güvenlik uzmanıdır, savaş muhabiridir. Uluslararası ekonomi uzmanıdırlar kendilerine göre. TV’lerde gerçek uzmanları konuşturmaz, emir aldıkları gibi uzmanın konuşmasının arasına girerek uzmanı susturmayı başarı görürler.

***

Doğaldır, her gazetecinin ilgi duyduğu bir siyasi görüşü vardır. O siyasi görüşü desteklemek de hakkıdır.

Tek şartla… Siyasi partilerin iyi yaptığını alkışlarken, hatalarını da eleştirebilmelidir.

Hiç gördünüz mü, taklacıların heykelinin dikildiğini?

Göremezsiniz.

***

Hatalarımızla, eksiklerimizle 50 yıldır yandaş, taklacı, besleme, şantajcı gazetecilikten hep uzak olduk.

EKSPRES bugün 50 yaşına giriyor.

Şahsım ise 53 yıllık meslek yaşantıma.

Yarım asır bu, dile kolay…

Emeği geçen herkesi candan kutluyorum. Bayrağı bundan sonra taşıyacaklara da başarılar.

Nice yıllara…