Başbakanın İzmir mitingini izliyorum. Alana gelirken bir kadının kendisine el kol hareketleri yaptığını anlatıyordu. “ Sen kadınsın, yakışıyor mu? Ülkenin başbakanı geçiyor. Sen el, kol hareketleri yapıyorsun” diye sitemini dile getiriyor.

Sonra kadın, başbakanın korumaları tarafından tutulup, “başbakandan özür dileyeceksin” diye götürülüyor. Bunu da kadının eşi anlatıyordu.

Türk halkı, her zaman devlet büyüklerine karşı  sağduyuludur, saygılıdır. Eğer bir kadın bir devlet büyüğüne el, kol hareketi yapıyorsa, yaptıklarınızı da sorgulamanız gerekir. Bana göre bu el kol hareketi ,” %50’yi evde zor tutuyorum”, diyerek insanları ayrıştırmanın sonucudur.

Bir kadının el, kol sallama ihtiyacı, tepkisi adına ne derseniz deyin. Herkesin başbakanı olamamaktan kaynaklanıyor.

Ölen bir Mısır’lı genç kız için gözyaşı dökerken, kendi vatandaşımız öldüğünde gözyaşı dökmemenin bir sonucudur. Kısacası yaşananlar bizden, bizden değil ayrımının sonucudur.

O nedenle sayın başbakanım, artık ayrıştırmalardan uzaklaşıp, ateşi körüklemekten vazgeçme zamanıdır. Genç insanları tahrik etmenin, bu ülkeye katkısı  olmaz. Ülkemiz ayrıştırmalardan, sağcı, solcu  yaftasından dolayı zaten çok fazla genç fidanı toprağa vermiştir.

Sokaklar karanlık…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli her fırsatta ülkücü gençlere “Sokaklar karanlık, sokaklardan uzak durun. Tepkinizi sandıklara sahip çıkarak, oyunuzu kullanarak gösterin mesajı veriyor.

 Bahçeli, ''Bozkurt'ta, bozkurtlara sesleniyorum; sakın ola tahriklere, provokasyonlara kapılmayın. Size görev veriyorum. Bozkurt'ta hiçbir genç kardeşim, hiçbir olayın içinde olmayacak. En iyi şekilde yetişmeye gayret edecek. Elinizde silah değil, bilgisayar olacak''  diyerek camiasını uyarıyor.

Bu uyarılara herkesin dikkat etmesi gerekiyor. Kimsenin canı yanmasın. Ateşi körüklemenin ülkeye faydası olmaz.