Birleşmiş Milletler, 1993 yılında özgür ve bağımsız bir basın için 3 Mayıs’ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kabul etmiş.
3 Mayıs Basın Özgürlüğü günü bütün özel günler gibi anlamsız geliyor. Neden mi?
Bugün gelinen noktada basının hiç de özgür olmadığı ortada. Veriler birçok coğrafyada basın özgürlüğünü kısıtlayan gelişmelerin devam ettiğini ortaya koyuyor. Özellikle Türkiye en belirgin düşüşün yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Ülkelerin basın özgürlüğünü inceleyen Freedom House’un 2014 raporuna göre, Türkiye son 15 yıldır ilk kez "kısmen özgür ülkeler” kategorisinden "özgür olmayan ülkeler” kategorisine düştü.
Zaten 3 Mayıs Basın Özgürlüğü günü kimsenin umurunda olmadı. Her özel günde mesaj silmekten yorulurken, 3 Mayıs’ta basın özgürlüğü gününü kutlayan tek kurum Eğitimsen oldu. Öyle ki, aramızdan çıkıp kurumların basın birimlerinde çalışan arkadaşlarımız bile bir mail atma zahmetinde bulunmadı.
Basın özgürlüğünün en önemli ayağı hiç kuşkusuz basın emekçilerinin örgütlülük düzeyidir. Ancak bir şehirde Gazetecileri bir araya getirmeye çalışan dernekler bile bölünmüşse, bu örgütlülük düzeyi nasıl sağlanabilir. Sağlanamaz…
Twitter üzerinden referandumda “hayır” oyu vereceğini açıklayan Kanal D haber sunucusu İrfan Değirmenci’nin işine “tarafsızlık kalmadığı” gerekçesiyle son verildi.
Sosyal medya hesabının bile özgürce kullanılmadığı bir ülkede “Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlu olsun” diyeceğim ama dilim varmıyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Semra ÖZTÜRK AKTAŞ
Basın özgürlüğü günüymüş…!!!
Dün 3 Mayıs Basın Özgürlüğü günüymüş…!!!
Birleşmiş Milletler, 1993 yılında özgür ve bağımsız bir basın için 3 Mayıs’ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kabul etmiş.
3 Mayıs Basın Özgürlüğü günü bütün özel günler gibi anlamsız geliyor. Neden mi?
Bugün gelinen noktada basının hiç de özgür olmadığı ortada. Veriler birçok coğrafyada basın özgürlüğünü kısıtlayan gelişmelerin devam ettiğini ortaya koyuyor. Özellikle Türkiye en belirgin düşüşün yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Ülkelerin basın özgürlüğünü inceleyen Freedom House’un 2014 raporuna göre, Türkiye son 15 yıldır ilk kez "kısmen özgür ülkeler” kategorisinden "özgür olmayan ülkeler” kategorisine düştü.
Zaten 3 Mayıs Basın Özgürlüğü günü kimsenin umurunda olmadı. Her özel günde mesaj silmekten yorulurken, 3 Mayıs’ta basın özgürlüğü gününü kutlayan tek kurum Eğitimsen oldu. Öyle ki, aramızdan çıkıp kurumların basın birimlerinde çalışan arkadaşlarımız bile bir mail atma zahmetinde bulunmadı.
Basın özgürlüğünün en önemli ayağı hiç kuşkusuz basın emekçilerinin örgütlülük düzeyidir. Ancak bir şehirde Gazetecileri bir araya getirmeye çalışan dernekler bile bölünmüşse, bu örgütlülük düzeyi nasıl sağlanabilir. Sağlanamaz…
Twitter üzerinden referandumda “hayır” oyu vereceğini açıklayan Kanal D haber sunucusu İrfan Değirmenci’nin işine “tarafsızlık kalmadığı” gerekçesiyle son verildi.
Sosyal medya hesabının bile özgürce kullanılmadığı bir ülkede “Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlu olsun” diyeceğim ama dilim varmıyor.