“Bayramınız nasıl geçti?” diye sorsam, çoğu kişi adet olduğu üzere “güzel geçti” diyecektir. Ama birçok kişide bayramın içine sinmediğini söyleyecektir.
Hepimiz biliyoruz ki, bayramlar eskisi kadar güzel geçmiyor ülkemizde… Yanı başımızda kardeş kanı akarken, kaçırılan konsolosluk görevlisi vatandaşlarımız ailesinden uzakken, Müslüman coğrafyasında kan akarken, kimse bayramın güzel geçtiğini söyleyemez.
Her gün çocuklar öldürülüyor. Gazze’de binalar yerle bir olurken, insanlar ölülerini defnedemiyorlar. Suriye’de bir çoğumuzun akrabasının olduğu komşu ülke, Müslüman İŞİD, cami bombalıyor. Şii Müslümanları öldürüyor. Müslüman müslümana bunu yaparsa, İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıları normal mi karşılamak lazım?
İnsan insana nasıl böyle bir şey yapar? Artık bunun sorgulanması gerekmiyor mu?
Farklı bir açıdan bakacak olursak, bayram deyince artık tatil diye düşünülüyor. Yollarda araç kuyrukları, yaşanan trafik kazaları, çevremizde yaşanan coğrafi sıkıntılar bayramlar da tat tuz bırakmadı.
Aileden gördüğümüz bayram ise, bizim evde bayram heyecanı çocukluğumuzdan bu yana arefe gününden başlar. Bayram sabahı erkenden kalkılıp, yuvarlama ayarlanır. Sütlaç ve zerde pişirilir. Uykulu gözlerle mutfakta anneme yamaklık yaparız. Erken uyanmak zor gelir. Sonra akşama kadar dolup boşalan ev bütün yorgunluk ve uykusuzluğu unutturur.
Her ne olursa olsun. Gelenek ,göreneklerimizi, örf adetlerimizi yaşatmamız gerekiyor. Tatlı yorgunluktur bayram…
Herkesin bayramı kutlu olsun. Her gününüz bayram sevinciyle geçsin…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Semra ÖZTÜRK AKTAŞ
Bayramınız nasıl geçti?
“Bayramınız nasıl geçti?” diye sorsam, çoğu kişi adet olduğu üzere “güzel geçti” diyecektir. Ama birçok kişide bayramın içine sinmediğini söyleyecektir.
Hepimiz biliyoruz ki, bayramlar eskisi kadar güzel geçmiyor ülkemizde… Yanı başımızda kardeş kanı akarken, kaçırılan konsolosluk görevlisi vatandaşlarımız ailesinden uzakken, Müslüman coğrafyasında kan akarken, kimse bayramın güzel geçtiğini söyleyemez.
Her gün çocuklar öldürülüyor. Gazze’de binalar yerle bir olurken, insanlar ölülerini defnedemiyorlar. Suriye’de bir çoğumuzun akrabasının olduğu komşu ülke, Müslüman İŞİD, cami bombalıyor. Şii Müslümanları öldürüyor. Müslüman müslümana bunu yaparsa, İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıları normal mi karşılamak lazım?
İnsan insana nasıl böyle bir şey yapar? Artık bunun sorgulanması gerekmiyor mu?
Farklı bir açıdan bakacak olursak, bayram deyince artık tatil diye düşünülüyor. Yollarda araç kuyrukları, yaşanan trafik kazaları, çevremizde yaşanan coğrafi sıkıntılar bayramlar da tat tuz bırakmadı.
Aileden gördüğümüz bayram ise, bizim evde bayram heyecanı çocukluğumuzdan bu yana arefe gününden başlar. Bayram sabahı erkenden kalkılıp, yuvarlama ayarlanır. Sütlaç ve zerde pişirilir. Uykulu gözlerle mutfakta anneme yamaklık yaparız. Erken uyanmak zor gelir. Sonra akşama kadar dolup boşalan ev bütün yorgunluk ve uykusuzluğu unutturur.
Her ne olursa olsun. Gelenek ,göreneklerimizi, örf adetlerimizi yaşatmamız gerekiyor. Tatlı yorgunluktur bayram…
Herkesin bayramı kutlu olsun. Her gününüz bayram sevinciyle geçsin…