Hava Durumu

Kadına Şiddet

Yazının Giriş Tarihi: 25.11.2013 16:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.11.2013 16:48

 25 Kasım, "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü''ydü. Yine pek çok kurum ve kişi kadına yönelik şiddetle ilgili açıklamalarda bulundu.  Pek çok basın kuruluşu kadına şiddetin ulaştığı boyutları rakamlarla anlattı.

Resmi verilere göre, aile içi şiddet olaylarında 2009'da 171, 2010'da 177, 2011'de 163, 2012'de 155 ve 2013'ün ilk 9 ayında da 136 kadın hayatını kaybetti.

Sadece bu yıl 28 bin kadın, şiddete maruz kaldı. 4 bin 500'ü için de koruyucu ve önleyici tedbir alındı.

Ocak 2013 itibariyle, 50 binden fazla kadının eşlerine mahkeme kararı ile evden uzaklaştırma ve uyarı gibi önleyici tedbirlerle koruma sağlandı. En fazla önleyici tedbir kararı İstanbul, Ankara ve İzmir'de alındı.

Mayıs 2013 yılı itibariyle, Türkiye genelinde şiddete uğradığı için polis korumasına alınan kadın sayısı 11 bini geçti.

Resmi veriler bu şekilde devam ediyor. Doğu illerinde pek çok kadın şiddete maruz kalsa da polis koruması isteyemiyor.  Emniyet’e yansımayan pek çok şiddet olayı aile içerisinde kapanıp gidiyor. Kadının yaşadığı olaylar karşısındaki duyguları, psikolojisi çokta dikkate alınmıyor.

Ülkemizde kadınlar görevlerinin ya da yaşama amaçlarının  “evde oturup eşinin, çocuğunun gömleğini ütüleyip, yemeğini hazırlayıp,  çocuk doğurmak” olmadığının bilinciyle hareket etmek zorundadır. Bizler haklarımızı aramadıkça, erkeklerle eşit eğitim hakkı, eşit mal edinme ve parasını yönetme hakkı ve sosyal yaşantıda eşit özgürlükler talep ettikçe erkekler tarafından daha fazla baskıya ve şiddete maruz kalmaya devam edeceğiz.

Pek çok toplumda kadınlar geleneksel kavramlarla yetiştirildiği için, fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddete maruz kalmaktadır. Kadınların, ne yapması, nasıl davranması, ne kadar eğitim alacağı, parasını nasıl harcayacağı, nasıl giyineceği hatta kiminle evleneceği gibi temel seçimlerini erkekler tarafından  konulan kurallarla belirlenmiş. Bir iş yerinde aynı eğitim düzeyine sahip bir kadın ile bir erkek aynı ücreti alamıyor. Kadının ücreti daha düşük oluyor.Kadın daha çok çalışıyor. Analitik düşünce gücü çoğu erkekten daha iyi buna rağmen  kadın kendini her zaman ispatlamak durumda kalıyor. Bana göre bu da işyerlerinde uygulanan şiddet oluyor.  

Ülkemizde kadınlara yönelik şiddet her geçen gün artıyor. Avrupa ülkelerinde  kadınlar  erkeklerle her alanda eşit olduklarının farkındalar. Ama ülkemizde “Saçı uzun aklı kısa”, “Eksik etek, yarım akıl” “Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin”  söylemlerini yaşam kanun edilmiş bir toplum olmaktan kurtulmanın zamanı geldi de geçiyor. 

Benim kadınlardan birde ricam olacak.  Şiddet uygulayan her erkeği bir kadın yetiştiriyor. Erkek çocuklarınızı küçüklükten kadınlara saygılı olmalarını sağlamak, birazda bizlerin elinde, kız çocuğumuzu “bunu yapma ayıp, şunu yapma elalem ne der” diye yetiştirirken, erkek çocuklarınızı daha rahat yetiştirmeyin.  Lütfen erkek çocuğunuza da “dur” deyin.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.