İyi ki, Gezi Parkı olayları yaşandı. Geziciler olmasaydı. Ülkede yaşanan her olumsuzluk kime malolunacaktı. En sonunda göz göre göre beslenen İŞİD’cilerin yaptığı eylem bile Gezi eylemcilerinin üzerine yıkıldı. Nedir bu Gezi sendromu?

Yoğun gündem, hafta sonu rehaveti içerisinde kaçırdım mı bilmiyorum. Yoksa, Askeriyenin içerisinde indirilen bayrakta Gezilere mal edilmiş olabilir mi?

Nedir bu Gezi sendromu?

Aylardır yazıyoruz. Ülkemize bu kadar kontrolsüz girip çıkan bu insanlara dikkat çekiyoruz. Her türlü imkânlardan yararlanan bu insanlar şimdi “ istesek Gaziantep’i bir saatte alırız” diyebiliyor. Ne demişler, “Besle kargayı, oysun gözünü”

Suriye’de bir insanlık dramı yaşanıyor. Komşu ülke olarak, yardımcı olmak insanlık görevimiz, buna itirazımız yok. Ülkemizin sınırlarını bu kadar denetimsiz ve serbest bırakmak doğru mu?

Komşumuzun İçişlerine karışmamız ne kadar doğru? Sınırda yakalanan silah yüklü tırlar haber oldu. Tırı durduran savcı ve komutan sorgulandı. Paralel yapı, iş başında denildi.

Şimdi Musul’da yaşanan olayları yazmayın, deniyor. Yazmamak sorunun çözülmesine yardımcı olacak mı? Rehin alınan o kadar insanın ailesinin acısını dindirecek mi? Basın’a yazmayın demek yerine, ciddi adımlar atılmıyor.  Besleyip, büyütülen yılanların başı neden ezilmiyor?

Ve en acısı, ülkemizin konsolosluğuna girip vatandaşlar rehin alınmış, tır şoförlerimiz rehin alınmış. Cumhurbaşkanımız ülke dışında, programını bölüp ülkeye gelmiyor. Başbakanımız, baba ocağında tesis açıp, CeHaPe, MeHaPe diye Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yatırım yapıyor.

Bu gelişmeler  başka bir ülkede yaşansaydı, diplomatik tüm girişimler yapılmış, ülke dışında olan devlet başkanları ülkelerine dönmüş olurdu. Vatandaşları için seferber olurlardı. Bizim ülkemizde hiçbir zaman insanın değeri olmamıştır. Bu yaşanan gelişmeler bunun en güzel örneğidir.

Ve en önemlisi bu kadar olumsuzluk karşısında  Avrupa ülkelerindeki siyasetçiler istifa ederdi. Bilemiyorum, yanlış mı düşünüyorum?