Milyonlarca öğrenci ve veli şu günlerde tercih heyecanı yaşıyor. Yeni bir okula başlayacakların heyecanı azımsanmayacak bir seviyede…

Bu kadar öğrenci yıllardır sınavlara hazırlanıyor.  Şimdi de bir tercih yapacaklar.

Hangi şehir, hangi bölüm, ya diğeri daha mı iyi acaba…

Bir çıkmazın içinde yuvarlanıp duruyorlar.

Sınavı kazanınca her şey bitmiyor ki…

Gideceği şehirdeki sosyal ortama ayak uydurabilecek mi? Yurt çıkacak mı? Kiralık uygun bir ev bulmaya bütçesi yetecek mi?

Veliler bütçelerini denkleştirip, çocuklarına rahat bir eğitim ortamı sağlayabilecek mi?

Kafada bir dünya soru işareti…

Herkes idealindeki okula gidemeyecek, belki hayallerini erteleyecek. Önemli olan kendinizi iyi tanıyıp, ne istediğinizden emin olmanız. İlginizi, yıllar geçse de yaptığınız mesleğinizde keyifle çalışıp çalışamayacağınızı düşünün.

Sonuçta her meslek kutsaldır. İstediği mesleği yapmayanın mutlu, başarılı ve varlıklı olması mümkün değil. O nedenle tercih yapan gençleri baskılamamak gerekiyor.

İlgi alanı değilse, sırf popüler diye seçmesini istemeyin. Bakın bir dönem diyetisyenlik moda idi. Şimdi bir sürü iş arayan diyetisyen var.

Sevgili gençler, sizi hayallerinizden uzaklaştıracak okullara değil, popüler ya da çok kazanç elde edeceğiniz okullara değil, sizi geliştirecek, size değer katacak okullara yönelin.

Önemli olan onların dayatmaları, sınav başarıları ya da kazançları değil, sizin gelişiminiz. Bunu da asla unutmayın.