Yerel seçimler var. Herkes aday olduğu yerde bir arayış, çıkış yapma yükselme tutkusuyla çalışıyor. Sistemi doğru olanlar yolu tuttu gidiyor. Sistemin gerektirdiği şekilde çalışmalarını yaparken, birde bu çalışmaları yapmayıp torpille bir yere gelme çabasında olanlar…
Bir makam, bir unvan istiyorsan, gereği ne ise onun yapacaksın. Makamı isteyip, oturduğun yerden birine haber yaptırıp, başka biri aracılığıyla fısıltı gazetesini çalıştırmakla olmaz. “Elini taşın altına koymak” deyimi vardır. Bilmeyenler için hatırlatmakta fayda var.
Fransız yazar Bacon yılar önce tespit etmiş, yükselme arzusunun insanı ne hale getirdiğini
“Yükselme tutkusu, insan gövdesinin salgılarından biri olan safraya benzer, yolu tıkanmadıkça insanı canlı, diri, çok ateşli, atılgan kılar. Ama yolu tıkanır da akamazsa, yakıcı, kötü, acı bir ağrıya dönüşür. Yükselme tutkusuyla dolu kimseler de, önleri açık olur boyuna ilerleyebilirlerse, tehlikeli olmaktan çok becerikli olurlar. Ama isteklerine engel çıktığı zaman, gizli gizli içerler, insanları, olayları kötü gözle görmeye başlar, ancak işler ters gittiği zaman sevinç duyarlar. Bir devletin ya da kralın hizmetinde bulunan kimse için en olumsuz niteliktir bu. Dolayısıyla, yükselme delisi kimselere görev veren krallar, bunların her zaman ilerleyebilmesine, geri bırakılmamasına göz kulak olmalıdırlar; çünkü böyleleri, bulundukları görevde ilerleyemezlerse, kendileriyle birlikte o görevin adını da batırmak için ellerinden geleni geri koymazlar.”
Bu yaradılışta kimselere bir zorunluluk olmadıkça görev verilmemelidir dediğimiz için, hangi durumlarda zorunluluğun ortaya çıkacağını da belirtmemiz uygun olur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Semra ÖZTÜRK AKTAŞ
Yükselme Tutkusu
Yerel seçimler var. Herkes aday olduğu yerde bir arayış, çıkış yapma yükselme tutkusuyla çalışıyor. Sistemi doğru olanlar yolu tuttu gidiyor. Sistemin gerektirdiği şekilde çalışmalarını yaparken, birde bu çalışmaları yapmayıp torpille bir yere gelme çabasında olanlar…
Bir makam, bir unvan istiyorsan, gereği ne ise onun yapacaksın. Makamı isteyip, oturduğun yerden birine haber yaptırıp, başka biri aracılığıyla fısıltı gazetesini çalıştırmakla olmaz. “Elini taşın altına koymak” deyimi vardır. Bilmeyenler için hatırlatmakta fayda var.
Fransız yazar Bacon yılar önce tespit etmiş, yükselme arzusunun insanı ne hale getirdiğini
“Yükselme tutkusu, insan gövdesinin salgılarından biri olan safraya benzer, yolu tıkanmadıkça insanı canlı, diri, çok ateşli, atılgan kılar. Ama yolu tıkanır da akamazsa, yakıcı, kötü, acı bir ağrıya dönüşür. Yükselme tutkusuyla dolu kimseler de, önleri açık olur boyuna ilerleyebilirlerse, tehlikeli olmaktan çok becerikli olurlar. Ama isteklerine engel çıktığı zaman, gizli gizli içerler, insanları, olayları kötü gözle görmeye başlar, ancak işler ters gittiği zaman sevinç duyarlar. Bir devletin ya da kralın hizmetinde bulunan kimse için en olumsuz niteliktir bu. Dolayısıyla, yükselme delisi kimselere görev veren krallar, bunların her zaman ilerleyebilmesine, geri bırakılmamasına göz kulak olmalıdırlar; çünkü böyleleri, bulundukları görevde ilerleyemezlerse, kendileriyle birlikte o görevin adını da batırmak için ellerinden geleni geri koymazlar.”
Bu yaradılışta kimselere bir zorunluluk olmadıkça görev verilmemelidir dediğimiz için, hangi durumlarda zorunluluğun ortaya çıkacağını da belirtmemiz uygun olur.