Önceki gün Pınar Gültekin davasının kararı ile vicdanımız acıdı, canımız yandı, insan olarak utandık…
Tam 2 yıl sonra, 13 duruşmanın ardından, bir cana kıymaya 14,5 yıl bedel biçildi.
Bu davanın 2 yıl devam eden 13 duruşmasında sanık yargılanıyor sanıyorduk.
Kurbanmış meğer yargılanan…
Öyle ya, genç bir kızı boğarak öldürdükten sonra, varile koyarak diri diri yakmanın, ardından üzerine beton dökmenin 2 yıl boyunca sorgulanacak neyi olabilirdi?
Somut cinayet ortada iken, meğer kurbanın tahrik etmesi irdelenmiş. Olayda kurbanın suçuna odaklanmış mahkeme…
Yani hak edip etmediğine…
**
Mutlaka birtakım kanunlara göre karar verildi. Ama ben kararı duyduğumdan bu yana kanunu değil, vicdani ve insani boyutunu düşünmekten kendimi alamıyorum.
Sıradan bir vatandaş olarak kendime soruyorum; Bu olayda haksız tahrik indirimi nasıl uygulanabilir diye…
Bir cana kıymanın hiçbir zaman bahanesi kabul edilemez ama; Kurban, sanığı tahrik eder. Sanık da bir cinnet halinde, boğarak öldürür karşısındakini. Sonra da gider teslim olur. Pişmandır, bir anlık öfkesine yenilmiştir. Bu şekildeki bir cinayette sanığın cinayet anındaki ruh halini tartışırsınız…
Ama bir genç kızı, önce boğup, sonra bir varile tıkarak yakmayı, daha sonra üzerine beton dökmeyi cinnet olarak nitelendiremezsiniz.
Bu düpedüz caniliktir, vahşettir.
Öfkeyle boğma kısmında tahrik ararsınız. Ama öldürdükten sonraki kısımda tahrik değil, insanlık aramak abestir aslında…
Bir tahrik varsa bu canavar ruhun bahanesi olamaz. Çünkü normal bir insan, öfke anında bile bu kadar acımasız ve gaddar olamaz.
Normal bir insanın bırakın bu olayı yapmayı, seyretmeye yüreği dayanmaz, vicdanı kaldırmaz, midesi almaz…
**
Sayın mahkeme üyeleri;
Kafalara kazınsın diye, bir kez daha tekrarlayacağım o vahşet sürecini…
Bir sanık düşünün…
Kurbanı onu dayanamayacağı oranda tahrik etmiş(!) Haksız tahrik nasıl oluyorsa öyle işte…
Kalkmış kendinden güçsüz bu kızı, boğazını sıkarak öldürmüş.
Daha sonra bu kızın cesedini, bir varile resmen tıkıştırmış.
Yetmemiş, üzerine benzin dökmüş yakmış…
Yetmemiş, üzerine beton dökmüş…
O gencecik kızın, bir mezarda huzur içerisinde yatmasını bile çok görmüş. O kadar insani duygulardan uzak.
Kendini kurtarmak adına bir insanı, bir varilde betona gömecek kadar BENCİL…
Ve bu insan olarak adlandırılan kişi, “Tahrik edildiği(!)” için 14,5 yıl hapis yattıktan sonra çıkacak.
**
Siz sayın mahkeme üyeleri, 14,5 yıl sonra bu insan(!) kapı komşunuz olursa ne yaparsınız?
Mahkeme kararını eleştirmek değil amacım…
Sadece bir de empati kurarak değerlendirmeniz, aldığınız kararı…
Ve kararı duyunca cevaplandıramadığımız sorunun cevabında yardımcı olun bize.
Bu vahşetin cezasında indirim varsa;
Genç Pınar, hak etmiş miydi yani bu vahşeti?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
M.Bora Zor
YA 14,5 YIL SONRA KOMŞUNUZ OLURSA…
Önceki gün Pınar Gültekin davasının kararı ile vicdanımız acıdı, canımız yandı, insan olarak utandık…
Tam 2 yıl sonra, 13 duruşmanın ardından, bir cana kıymaya 14,5 yıl bedel biçildi.
Bu davanın 2 yıl devam eden 13 duruşmasında sanık yargılanıyor sanıyorduk.
Kurbanmış meğer yargılanan…
Öyle ya, genç bir kızı boğarak öldürdükten sonra, varile koyarak diri diri yakmanın, ardından üzerine beton dökmenin 2 yıl boyunca sorgulanacak neyi olabilirdi?
Somut cinayet ortada iken, meğer kurbanın tahrik etmesi irdelenmiş. Olayda kurbanın suçuna odaklanmış mahkeme…
Yani hak edip etmediğine…
**
Mutlaka birtakım kanunlara göre karar verildi. Ama ben kararı duyduğumdan bu yana kanunu değil, vicdani ve insani boyutunu düşünmekten kendimi alamıyorum.
Sıradan bir vatandaş olarak kendime soruyorum; Bu olayda haksız tahrik indirimi nasıl uygulanabilir diye…
Bir cana kıymanın hiçbir zaman bahanesi kabul edilemez ama; Kurban, sanığı tahrik eder. Sanık da bir cinnet halinde, boğarak öldürür karşısındakini. Sonra da gider teslim olur. Pişmandır, bir anlık öfkesine yenilmiştir. Bu şekildeki bir cinayette sanığın cinayet anındaki ruh halini tartışırsınız…
Ama bir genç kızı, önce boğup, sonra bir varile tıkarak yakmayı, daha sonra üzerine beton dökmeyi cinnet olarak nitelendiremezsiniz.
Bu düpedüz caniliktir, vahşettir.
Öfkeyle boğma kısmında tahrik ararsınız. Ama öldürdükten sonraki kısımda tahrik değil, insanlık aramak abestir aslında…
Bir tahrik varsa bu canavar ruhun bahanesi olamaz. Çünkü normal bir insan, öfke anında bile bu kadar acımasız ve gaddar olamaz.
Normal bir insanın bırakın bu olayı yapmayı, seyretmeye yüreği dayanmaz, vicdanı kaldırmaz, midesi almaz…
**
Sayın mahkeme üyeleri;
Kafalara kazınsın diye, bir kez daha tekrarlayacağım o vahşet sürecini…
Bir sanık düşünün…
Kurbanı onu dayanamayacağı oranda tahrik etmiş(!) Haksız tahrik nasıl oluyorsa öyle işte…
Kalkmış kendinden güçsüz bu kızı, boğazını sıkarak öldürmüş.
Daha sonra bu kızın cesedini, bir varile resmen tıkıştırmış.
Yetmemiş, üzerine benzin dökmüş yakmış…
Yetmemiş, üzerine beton dökmüş…
O gencecik kızın, bir mezarda huzur içerisinde yatmasını bile çok görmüş. O kadar insani duygulardan uzak.
Kendini kurtarmak adına bir insanı, bir varilde betona gömecek kadar BENCİL…
Ve bu insan olarak adlandırılan kişi, “Tahrik edildiği(!)” için 14,5 yıl hapis yattıktan sonra çıkacak.
**
Siz sayın mahkeme üyeleri, 14,5 yıl sonra bu insan(!) kapı komşunuz olursa ne yaparsınız?
Mahkeme kararını eleştirmek değil amacım…
Sadece bir de empati kurarak değerlendirmeniz, aldığınız kararı…
Ve kararı duyunca cevaplandıramadığımız sorunun cevabında yardımcı olun bize.
Bu vahşetin cezasında indirim varsa;
Genç Pınar, hak etmiş miydi yani bu vahşeti?