Hava Durumu

İBİŞ İLE MEMİŞ

Yazının Giriş Tarihi: 31.10.2018 00:28
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.10.2018 00:28

(Rüya)

            Uzun zamandır birbirlerine görüşmemiş olan İbiş ile Memiş, karşılaştıklarında sarmaş-dolaş olup kafa vurup selamlaştıktan sonra hasretlik gidermeye başlarlar.

            -Yahu Memiş! İnan ki seni çok özlemişim. Bu kadar ara vermememiz gerek İbiş. Kendini hep özletiyorsun? Nerede ise kıtlık içerisinde yaşıyorum. Eve yarım kilo et alırken Vallahi 200 grama düştü. İki yakamı bir araya getiremiyorum.

            -Hani atalarımız, canı yanıp da birilerine “İki yakan bir araya gelmesin” diye beddua ederlerdi; yoksa sende de mi böyle bir beddua izi var?

            -Yok, ağam yok. Babam dahil kimse bana böyle beddua etmedi.

            -E! Niye iki yakadan söz ediyorsun?

            -Tabi Memiş, sen milletvekilisin. Hem milletvekilliği aylığı hem de emekli aylığını alıyorsun; üstelik birçok da avantajlar! Senin değil iki yakan, dört yakan da bir araya gelmiş…

            -Kusura bakma ama İbiş, ben de bu durumdan rahatsızım. Yasama organı olan TBMM’nde milletvekilleri kendileri, yararlarına neler, neler çıkarmışlar. Ben de istifade ediyorum; almayayım mı yani?

            -Al, al! Al da biraz da bizleri düşünseniz. Neyse. Dün gece bir rüya gördüm; gel şu çayhaneye oturalım, hem birer çay içeriz, hem de sana rüyamı anlatayım.

            -Olur.

            -Yahu! İnsan bazen rüyayı gördüğü sırada onu sahi zannediyor. Bende öyle zannettim ama, uyanınca öyle olmadığını gördüm Memiş kardeş. Neyse. Efendime söyleyeyim, bolluğun olduğu, her şeyin nerede ise kuruşlarla ifade edildiği bir ülkede yaşıyormuşum. Hani ben Gözü Açık Belediyesinde çalışıyorum ya; aldığım maaşın, ev kirası dahil, ancak dört birini sarf ediyor, gerisini bankaya yatırıyormuşum. Biriken paramla kâh yurtdışı seyahati yapıyor, kâh altın, toprak alıyor muşum.

            -E!

            -Ne oldu bilmiyorum, her şey tam tersine dönmesin mi?

            -Nasıl yani?

            -Yahu! Tıpkı bir zamanların Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği gibi yollar yapılıyor, dünyada eşi benzeri olmayan helikopter alanları yapılıyor, kanallar açılıyor; ama gel gör ki! Fiyatlar başını almış gidiyor. Aman Allah’ım, her şey ateş pahası. Önceleri, aylığımın dörtte biri ile bütün ihtiyaçlarımı giderirken, birden bire aylığımın tümü, ihtiyaçlarımın ancak dörtte birini karşılar hale gelmesin mi? Rüyada gördüğüm öyle şeyler oldu ki, şimdi gördüklerime inanmayacaksın!

            -İbiş, niye inanmayayım, şaşılacak neler gördün ki?

            -Ağam! Hani halk sıkıntı içine düştü ya; geçim zorluğu için de ya BSM (Büyük Seçilmişler Meclisi) üyelerinden Medet Yalansöylemez isimli bir vekil, vekil aylıklarının 20000 mangırdan 3000 mangıra indirilmesini teklif etmesin mi? İnan ki Memiş, 300 milletvekilli mecliste bu teklif ittifakla kabul edildi.

            -Allah! Allah!

            -Allah, Allah ya. Bir vekil de söz alıp şu teklifte bulundu: “Sayın arkadaşlar, ekonomi durumumuzun ne halde olduğu siz sayın vekillerle de malum. Bizim sağlıktan yararlanma hakkımız, neredeyse sınırsın. İcabında yurt dışında tedavi görebiliyoruz. Sağlık için isterse bir reçetede 25 ilaç olsun, bir kuruş dahi ödemeden alabiliyoruz. Adını tam bilemiyorum, hani çivi çakılmak suretiyle 12 diş yaptırabiliyoruz. Vatandaşlar da durum, bizlerin gördüğü hizmetlerin tamamen tersi durumunda. Yahu arkadaşlar! Onlar asil, bizler vekiliz. Bu kadar haksızlık olur mu? Ya bizler onlara uyalım ya da onlar bize uysun sağlık konusunda.”

            -E!

            -Teklif oya sunuldu, öneri ittifakla ret edildi. Başkan 10 dakika ara verildi.

            -Bu kadar mı rüyan?

            -Yok Memiş kardeş yok! Oturum açıldı; ilk iş hani aylıklarını 30000 mangırdan 300 mangıra düşürmüşlerdi ya?

            -Evet.

            -İttifakla aylıklarını 40000 mangıra çıkarmasınlar mı?

            -İbiş, bana eyvallah, bu ne yahu!

            -Dur Memiş, daha gördüğüm rüyayı bitiremedim. Vekiller, kendileri için daha ne yararlı yasalar çıkardılar. Sırasıyla rüyamı anlatayım.

            -Sabah sabah moralimi bozdun, dinleyip de çileden çıkmak istemiyorum; hadi bana eyvallah.

            -Selametle.

 

                                                                                                                                                                               Orhan YALKIN

           

             

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.