2005’ten sonrası yargılamalar ve cezalara, parmak ısırdık. Allah dahi hiç bir kuluna bu kadar ağır bir cezayla yargılamaz.2012,2013 yargılamaları,peh süpanellah dedirtti. Tıpkı “gelen gideni aratır” sözü gibi,1980’ni yaşamak, o günler askeri hareket sonrası,çok insan göz altına alındı. Tek suçları solcu olmaktı.Çoğu nereye gitti, nerede yargılandı ve nasıl ceza aldılar. Müebbet alanlar ve idam edilenler ne kadar suçluydular? Bunu tarih belirledi. O gün karar veren yargıçlar veballeri ile baş başa kaldılar. Tabi kimsenin yaptığı ve verdiği kararın,bu dünyada hesabını vermese de, ahrette verecekler.
İşte bir ülkede yargı çığırından çıkarsa önüne geleni haşlar gider diye eskilerin bir sözü vardı.Tıpkı 1980 gibi, 1960 ihtilalı de buna benzerdi. Ancak bunlar askeri darbelerdi. Şimdiyse bunun yerini sivil devrim denen acımaz bir hal aldı.Çünkü bu sefer yargılama, başka yönde hareket eder bir duruma geldi. Geçmişte yargılamalar ülkede karmaşa çıkarıp, ülkeyi parçalamak ve ABD’nin emrinde hareket ederek, yine sivil bir iktidarın, güç gösterisi ve o günkü kendilerinden olmayan halka ve askere karşı tavırlarından dolayı gerçekleşen, 1960 ihtilaline meydan verilmişti.
1980 ise ülkeyi ABD’ye karşı savunan sol görüşlü insanlarla, ABD yanlısı geçinenlerin sağ sol çatışmaları adı altında yine ülkede kan dökerek, Cumhuriyete karşı bir hareketti. Tabi bunları tarih gösterdi. Nedenleri bir türlü,açığa kavuşmadı. Ancak çok suçsuz günahsız insanlar, telef ve mağdur oldu. Ancak bu sefer öyle değil. Tam tersi, ülkede bazı güçleri yaratmak için önce ülkeyi savunan kurumlar ve asker yok edildi. Arkasından ülkeyi bölüp parçalamak için yıllardan beri hem ekonomik yönden, hem de insanı hedef alanların söz sahibi olmaları ve ülkeye halka her türlü zarar verenlerin baş tacı edilmesi ne demeli?Bunun yanı sıra bunlarla yıllarca mücadele edenleri, ülkeyi savunanları, ceza evlerine doldurulup yargılanmaları ve verilen cezalara bakılırsa; sanki ülkede ihtilal yapmış binlerce insanı katletmişler gibi cezalar verildi.
Belki 1960 ve 1980’de dahi böyle cezalar görülmedi. Ancak yasalar ve kaldırılan idam cezası, yerini alan ağırlaştırılmış ceza yasaları, belki de hiç bir ülkede yoktur. Bu gün asker sivil ve darbeciler Ergenekon,Balyoz sanıkları ile diğer adi suçlara verilen cezalar bile, müebbetten beter. İdamdan kötü, insanı asarsın bir kere ölür.Ama verilen cezalarla her an ölüme mahkum edilmiş olarak zaten o cezaların verdiği ızdırapla hastalık, kafayı yiyen,ortamda bir hal alarak çokta yaşamazlar.
İşte bu yasaların 2005’te çıktığı günler, DSP il yönetim kurulu üyesiyken yaptığım açıklamada, bu yasalar, şeriat yönetimiyle yönetilen ülkelerde dahi yoktur. Bu ceza yasaları altında bazı oyunlar vardır ; diye açıkladığımda kendi partili arkadaşlarım bile beni eleştirmişlerdi.
Demek ki yasaların değişmesi ve şu anki yargılanan askerden sivile kadar bütün kesimleri zindanlarda çürütmek içinmiş. Ancak, birde şu var siz nasıl olur da, Apo’ya ömür boyu müebbet ceza verdirirsiniz ? İşte buda bunun misillemesidir gibi bir hal aldı. Ancak bu cezaları verenler, yarın bunun vebali altında kalacaklar.