Anayasa Mahkemesi (AYM), Basın İlan Kurumu’nun (BİK) basın ahlak esaslarına aykırı yayınlar gerekçesiyle gazetelere resmî ilan ve reklam kesme cezası verme yetkisini iptal etti.
Yüksek Mahkeme, Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin başvurusu üzerine görülen davada, 2 Ocak 1961 tarihli ve 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun’un 49. maddesinin Anayasa’nın 13., 26., 28. ve 29. maddelerine aykırı olduğuna hükmetti.
17 Haziran 2025 tarihli ve 2025/132 sayılı kararda, söz konusu düzenlemenin basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti bakımından ölçülülük ilkesini ihlal ettiği vurgulandı. Mahkeme, Basın İlan Kurumu’nun “basın ahlak esasları” adı altında resmî ilan kesme yaptırımı uygulamasının, ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı bir etki oluşturduğunu belirtti. Bu nedenle ilgili hükmün iptaline ve yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.
Basına Ekonomik Baskı Dönemi Sona Eriyor
Anayasa Mahkemesi’nin kararı, Türk basını açısından tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. İptal edilen hüküm, uzun süredir özellikle eleştirel yayın yapan gazetelere karşı bir ekonomik baskı aracı olarak tartışılıyordu.
Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yaptığı itiraz başvurusunun olumlu sonuçlanmasıyla birlikte, bu uygulamanın yasal dayanağı tamamen ortadan kalkmış oldu.
Basın kuruluşları açısından önemli bir gelir kaynağı olan resmî ilanların kesilmesi yönündeki cezaların kaldırılması, hem ifade özgürlüğünü hem de medya kuruluşlarının ekonomik bağımsızlığını güçlendirecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
AYM: “Sınırsız Takdir Yetkisi Temel Haklara Aykırı”
Yüksek Mahkeme kararında, Basın İlan Kurumu’na verilen yaptırım yetkisinin sınırlarının belirsizliğine dikkat çekilerek, bu durumun temel hak ve özgürlüklerin korunması ilkesine aykırı olduğu vurgulandı.
Mahkeme, “basın ahlak esaslarının” tanımının muğlaklığı ve cezai yaptırımların kapsamının keyfî biçimde uygulanabilme riskine işaret etti.
Kararın Resmî Gazete’de Yayımlanması Bekleniyor
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı henüz Resmî Gazete’de yayımlanmadı. Kararın yayımlanmasının ardından BİK’in ilan kesme uygulamalarının yasal dayanağının ortadan kalkması, Türk basın tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor.