Kadarıyla birileri birilerini anlamız bir şekilde kimilerinin üzerine salıyor…
Şimdilerde görünen o ki, o birleri Suriyelilere kafayı takmış durumdalar.
Ülkenin hemen her yöresinde Suriyelilerin Suriyelilerle, Suriyelilerin aylardır dostluk ahbaplık içinde oturdukları mahallelilerle kavgaları gündeme geliyor.
Yapmayalım.
Bu adamları bundan sonra bizim için Tanrı Misafiri olarak kabullenmekten başka çaremiz yok.
“Vur Allah’ın vurduğuna ver Allah’ın verdiğine olmasın.”
Sanılmasın ki, ben bu rezaletten rahatsızlık duymuyorum. Duyuyorum, rahatsızım.
O sıralar yani bu insanlar ülkelerindeki harpten kaçarak ülkemize ilk sığındıkları günlerde; ben, bu adamları analarının, eşlerinin etekleri altına saklanmış VATAN HAİNİ olarak nitelemiştim.
Babayiğit gençlerin savaştan kaçmalarını ayıplamış, onlara yakıştıramamış o nedenle de bunlar VATAN HAİNİ demiştim.
Antep Harbi sırasında tek bir Anteplinin Antep’i terk etmediğini Antep uğrunda 7 bin civarında şehit verildiğini yazmıştım.
Ve halen vatanlarında ki savaştan kaçan Suriyeli gençlere pekiyi gözle bakamıyorum.
Ama artık yapacak hiçbir şeyin olmadığını anlamamız gerekiyor.
Bunlar ülkemize ilk geldikleri zamanlar kimileri tarafından misafir olarak görülüyorlardı. Ama artık öyle değil.
Şimdilerde yukarıda da bahsettiğim gibi bu olayı kaşıyanlar var. Suriyelilere karşı tahrik edenler var.
Aman dikkat edelim; lüzumsuz tahriklere kapılmayalım!