Gaziantep Haber

“Atatürk’ü görmedim ama nefesini hissettim”

Gaziantep’in efsane öğretmenlerinden, gazetemizin köşe yazarı Orhan Yalkın, Atatürk’ün öldüğü gün yaşadıklarını Ekspres’e anlattı. Yalkın, “ Onu göremedim. Ama onun nefesini hissettim.” sözleri ile Atatürk sevgisini ifade etti.

Gaziantep’in efsane öğretmenlerinden, gazetemizin köşe yazarı Orhan Yalkın, kaleme aldığı yazıları ve birikimi ile şehrimizin yaşayan hafızalarından biri.
1931 doğumlu Gaziantepli eğitimci Orhan Yalkın, Gaziantep’in kültürünü ve çocukluk anılarına dair birikimini geleceğe taşımak adına önemli çalışmalara imza atıyor. “Yaşadığım Gaziantep ve Ben” kitabı ile Gaziantep’in yakın tarihini geleceğe taşıyor.

“Atatürk öldüğü gün İstanbul’daydık”

Kentin yaşayan hafızalarından biri olan Orhan Yalkın’dan Atatürk’ün ölüm günü ile ilgili hatırladıklarını dinledik. Yalkın, hafızasında en silinmez yer eden anılarından birisinin, henüz yedi yaşındayken tanık olduğu 10 Kasım 1938 günü olduğunu dile getirdi.

“Atatürk’ü gördünüz mü?” sorusuna Yalkın’ın cevabı “Görmedim ama nefesini hissettim. Onun yaşadığı şehirde, onunla aynı havayı soludum. Bu benim için çok kıymetli.” şeklinde cevapladı.

Annesinin hastalığı nedeniyle ailece İstanbul’a gittiklerini, Sirkeci’de Mesiret Oteli’nde kaldıklarını anlatan Yalkın, o günü şu sözlerle aktardı:

“Babam o sabah hızlı ve telaşlı bir şekilde otelde odamıza girip anneme sadece ‘Atatürk ölmüş’ dedi. Annem okuma yazma bilmezdi. Bu sözleri duyar duymaz hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. O an hâlâ gözümün önündedir. Atatürk’ün ne kadar büyük olduğunu, halkın onu nasıl gerçek bir lider olarak gördüğünü annemin o feryadından anladım.”

“Atatürk’ü hiç görmedim ama hep yanımdaydı”

Gaziantep’te ve diğer illerde ne tür törenler yapıldığını yaşının küçük olması nedeniyle hatırlamadığını belirten Yalkın, 7 yaşındaki bir çocuğun zihninde asıl yer eden şeyin annesinin derin üzüntüsü ve Atatürk’e duyduğu sevgi olduğunu vurguluyor.

Bugün 10 Kasım’ın anlamını ise şu cümleyle özetliyor:

“Atatürk’ü hiç görmedim ama hep yanımdaydı. Çocukluğumun, gençliğimin, öğretmenlik yıllarımın nefesiydi. O nefesi, ilk kez İstanbul’da, vefatının haberini aldığımız o gün hissettim. Ondan sonra da hep yanımdaydı.”