Yaşam

Büyük Asker Cengiz Han Hakkında Bilinmeyenler 

Cengiz Han ya da diğer adıyla demirci anlamına gelen 'Temuçin' 1162 yılında doğdu, doğduğunda eli yumruk ve avcunun içi kan pıhtısı olması sebebiyle babası oğlunun bir savaşçı olacağına ve yeryüzünde çok kan akıtacağına inanır. Temuçin 10 yaşındayken tatarlar tarafından zehirlenerek öldürülen babası, moğolistan'ın ün kazanmış Kıyat Tatar boyunun lideriydi. Babasının ölümünden sonra halkın dağılır, Aİle düşmanlardan korunmak için ormana sığınır. zorlu yaşam koşulları ile büyüyen Temuçin, gününü at üstünde ve ok atarak geçirir. Bu süreçte yakaladığı avı kendisinden alan kardeşini öldürür. 
Gücü katlanarak artan Cengiz Han, 13. Yüzyılın başında Orta Asya'daki tüm göçebe bozkır kavimlerini birleştirerek bir ulus haline getirir ve  o ulusu Moğol siyasi kimliği çatısı altında topladı. Dünya tarihinin en büyük askeri dehalarından biri olarak kabul edilen Cengiz Han, hükümdarlığı döneminde 1206-1227 arasında Kuzey Çin'deki Batı Xia ve Jin Hanedanı, Türkistan'daki Kara Hıtay, Maveraünnehir, Harezm, Horasan ve İran'daki Harzemşahlar ile Kafkasya'da Gürcüler, Deşt-i Kıpçak'taki Rus Knezlikleri ve Kıpçaklar ile İdil Bulgarları üzerine gerçekleştirilen seferler sonucunda Pasifik Okyanusu'ndan Hazar Denizi’ne ve Karadeniz'in kuzeyine kadar uzanan bir imparatorluk kurdu. Kendi yarattığı bu imparatorluğu dört oğlu arasında paylaştırır. Nasıl öldüğü tam olarak bilinmemekle birlikte, sefer sırasında hastalandığı ya da attan düşerek öldüğü iddia edilir. Vasiyeti gereği atlarla mezarının üstünden defalarca geçilir. Bununla da yetinilmez, sonradan da mezarının yerini bilen herkes öldürülür (cenazesine katılan 2 bin misafir dâhil). İddia odur ki, mezarı, Burhan Haldun Dağı’nın eteklerindedir. 


1227’de dönemin dünyadaki en geniş çaplı ulusal posta sistemini oluşturdu.  Abaküs ve pusula onun sayesinde Asya’da yaygınlaştı. Okuryazar olmadığına dair yaygın bir kanı olsa da, son bulunan kaynaklar Cengiz Han’ın okuryazar olduğunu ortaya koydu. Cengiz Han öldüğünde Moğol İmparatorluğu’nun sınırları doğuda Japon Denizi’ne, batıda ise Hazar Denizi’ne uzanıyordu. 1227 yılında bu kadar geniş bir alana yayılan imparatorluk, aynı yüzyılın sonlarına doğru en geniş sınırlarına ulaşarak Avrupa kapılarına dayandı. Daha sonra da her imparatorluk gibi küçülme ve dağılma dönemine girdi. 
İpek Yolu’nun yeniden inşası için çalıştı, böylece Çin-Ortadoğu-Avrupa arasında ticaretin gelişmesini sağladı. Büyük bir coğrafyada tek bir devletin egemen olması, ülkeler arasındaki sınırların kalkmasına ve ticaretin de ciddi anlamda canlanmasını vesile oldu. İşkenceyi yasakladı. İlginçtir ki öğretmenleri ve doktorları vergiden muaf tuttu. Hâkimiyeti altındaki halklara dini konularda özgürlük tanıdı.
CENGİZ HAN'IN YASALARI 
Cengiz Han’la ilgili değinmemiz gereken noktalardan biri de kendi oluşturduğu yasalardır. Bu yasalar, upuzun bir süreci kapsayan ve Moğollara kadar uzanan sözlü geleneğin onlarca defterde toplanmış halidir. Yasalara göre suçlunun affı hiçbir şekilde söz konusu değildir ve cezası idamdır. Yasaların içeriklerinde şaşırtıcı olan kısımlar da var. Örneğin suyu kirleten ya da elbisesini tamamen kirlenmeden yıkayan kişi cezalandırılıyor. Yalan söyleyen, büyücülük yapan, ispiyonculuk yapan, sahibinden izin almadan bir köleye yiyecek ya da giyecek veren, kaçan bir köleyi bulup da sahibine iade etmeyen kişiler idam ediliyor. Yine aynı yasalar hırsızlığı ve zinayı yasaklıyor, komşuyu sevmeyi emrediyor.
CENGİZ HAN'I ANLATAN ÖDÜLLÜ FİLM 
Cengiz Han’ı anlatan, yaşamının zorlu süreçlerine değinen ödüllü film, En İyi Yabancı Film dalında Oscar’a adayı olmuş 2007 yapımı Mongol'dur.