“Ülkemizin ekonomik istikrarı, ülkemizin hızla büyümesi diğer ülkeleri ciddi manada rahatsız ediyor”
“Türkiye buraya kolay gelmedi. Kolay kolay da istikrardan, güvenden, demokrasiden vazgeçecek değiliz”
“Ülkemizin büyümesini hazmedemeyen ve son günlerde ülkemizin gündemini fazlasıyla meşgul eden Gezi Parkı olaylarının amacı dışına çıktığını görüyoruz”
“Gezi Parkı’nda yaşanan olaylar birkaç tane gencin yaptığı olay değildir”
TÜMSİAD, HÜRSİAD, MÜSİAD, GAPGİAD Başkanları, sivil toplum örgütleri olarak bir araya gelmiş.
Gezi Parkı ile ilgili sağduyu çağrısı yapmışlar.
**
İyi de sayın Başkanlar, konuşmalarınızda sağduyuya davet ettikleriniz sadece eylemci gençler...
Yaşananların bütün sorumlusu Taksim’de toplanan gençler midir?
Gençlere sağduyu çağrısı yapıyorsunuz ama; siyasetçilerin hiç mi suçu yok olayların tırmanmasında..?
Ya olayları iyi analiz edemeyip, polise orantısız güç kullandıran bürokratların..?
Sayın Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı gibi ılımlı yaklaşması sakinleştirmez miydi kitleleri..?
Keşke konuşmalarınızda bir çağrı da siyasetçilere yapsaydınız, yapabilseydiniz...
**
Sivil Toplum Örgütleri, demokrasinin en önemli aktörlerindendir. Toplumsal olaylarda hakem rolü üstlenir.
Sizin dediğiniz gibi hiçbir partinin arka bahçesi olamaz.
Adının başında yazdığı gibi tamamen sivildir...
Yine sizin açıklamanızdan bir alıntı yapalım; “Bir yanlış var ise bu memlekette sivil toplum kuruluşları bu yanlışı düzeltmekle, doğruya doğru yanlışa da yanlış demekle mükelleftir.”
**
Ve dip not:
Herhangi bir olay sonrası, meslek teşekkülleri hep aynı sözlerle başlıyorlar söze;
“ Ekonomik istikrar için...”
“Ülkemizin hızlı büyümesini hazmedemeyenler...”
İyi güzel de...
Peki ya hak ve özgürlükler..?
Meydanlarında toplanan gençlerin gelecek ile ilgili endişeleri..?
Biriniz o meydanlara gidip, dinlediniz mi onları?