El Yazısı Sadece Sınıf Öğretmenleri İçin mi?-II-

Bu konuda,  Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü 09/02/2011 tarih ve 1714 sayılı ve “Bitişik Eğik Yazı”  konulu yazı ile de, bitişik eğik yazıyla ilgili uygulamada yaşanan tereddütleri gidermek amacıyla açıklama yapmıştır. Bu yazıda, ilköğretim okullarında bitişik eğik yazı kullanımı ile ilgili emredici hükümlerden ve yararlarından söz edildikten sonra, “Bu bağlamda, öğrencilere işlevsel bu bitişik eğik yazı öğretiminin, ilköğretimin 1'inci sınıfından başlanarak tüm derslerde ve tüm sınıflarda kullanmalarının sağlanması; işlek bir  el yazısı kazandırılması ile ilgili gerekli tedbirlerin il ve İlçe milli eğitim müdürleri, eğitim müfettişleri, okul yöneticileri ve öğretmenler tarafından alınması hususunda gereğini rica ederim.” denilerek de, ilköğretimin bütün sınıflarında bitişik eğik yazı kullanımının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır.

 İlköğretim okullarında(İlkokul-ortaokul) el yazısının uygulanması ile ilgili yasal altyapı bu kadar açık ve net iken, gelgelelim uygulamada el yazısını sadece ilkokullarda görev yapan sınıf öğretmenleri kullanmakta ve öğrencilere kullandırmaktadır.

 İlkokullarda görev yapan “İngilizce Dersi” ve “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi” öğretmenleri ile ortaokullarda görev yapan bütün branş öğretmenleri, ne kendileri el yazısını derslerinde kullanmakta ne de öğrencilerin kullanması konusunda, yönlendirici olmaktadırlar.

 

Bu fiili durum, Türkçe Dersi Öğretim Programında yer alan beklentilerin karşılanması anlamında büyük bir problem yaratmaktadır. Bu beklentiler ve amaçlar arasında, öğrencilerin yazma becerileriyle birlikte zihinsel becerilerini de geliştirmeleri önemli bir yer tutmaktadır.

 

Programda, öğrencinin yazma becerisini geliştirmek için önce zihinsel hazırlık öngörülmektedir. Bu çerçevede yazmaya hazırlık, yazma amacını belirleme, uygun yöntem seçme, konuyu sınırlandırma, dikkatini yoğunlaştırma ve kurallarına uygun yazma kazanımlarına yer verilmektedir. Ardından kendini yazılı olarak ifade etme becerileri ele alınmaktadır. Bu amaçla düşüncelerini mantıksal bütünlük içinde yazma, farklı düşünmeye yönlendiren ifadeleri kullanma, karşılaştırma yapma, sebep-sonuç ilişkisi kurma, sınıflama, değerlendirme, özetleme gibi anlamayı ve zihinsel becerileri geliştirici kazanımlar sıralanmaktadır. Ayrıca, eğlenmek ve bilgi edinmek için yazma, sorgulayıcı, ikna edici, betimleyici ve serbest yazma gibi tür, yöntem ve teknikler de verilmektedir.

 

Bu durumda ilkokul 1.sınıfa başlayan bir öğrenci, yazmaya hazırlık aşamasından başlamak üzere, fiziksel ve zihinsel anlamda el yazısı ile ilgili bütün aşamaları geçerek okuma-yazma öğrenip, bu yazıyı bütün derslerde kullanmaya başlayacak; bu öğrenci, branş öğretmenleriyle karşılaştığı anda el yazısını terk edecek ve o zamana kadar harflerinin nasıl yazılacağını bilmediği, düz yazı harflerinden oluşan kelimelerle yazmaya ve kendini ifade etmeye çalışacaktır.

 Böylece el yazısıyla başlayan okuma-yazma süreci, yasal altyapısı olmamasına rağmen ortaokuldan itibaren, düzyazı ile devam edecek, hatta ilkokul 2.sınıfta branş öğretmenlerinin girdiği derslerde kullanılan yazı türü haline gelecektir.

 Bu karışıklık ve ikili uygulama, öğrencilerin yazılarının bozulmasına, programda belirtilen yazma becerilerini geliştirememelerine ve öğrenim hayatı boyunca iki tür yazı kullanmak durumunda kalma gibi tuhaf bir durumla karşı karşıya bırakacaktır.

 

Sınıf öğretmenleri açısından, sabır ve emek verilerek öğretilen bitişik eğik yazı uygulamasının, öğrencinin branş öğretmeni ile karşılaştığı anda son bulması, ayrıca üzücü olmakta, bin bir emekle öğrencilere kazandırdıkları yazma becerisinin bir anda ortadan kalktığını görmekte ve sanki ilköğretim Türkçe öğretim programının uygulanmasından sadece sınıf öğretmenleri sorumluymuş gibi bir algı yaratmaktadır.

 İşin tuhaf bir yönü de, il eğitim denetmenlerinin yaptıkları okul denetimlerinde bu ikili uygulamayı görmezden gelmeleridir.

 İlk ve ortaöğretimde, okuma-yazma çalışmaları bir bütünlük içinde sürdürülmesi gereken çalışmalardır. Özellikle yazma konusundaki bu çelişkili uygulamaya bir an önce son verilerek, ilköğretim Türkçe öğretim programında yer alan bitişik eğik yazı uygulamasının, ikirciksiz bir şekilde uygulanması için gereken tedbirlerin alınması, bu karışıklığa son verilmesi gerekmektedir.