İnsan bazen sevilmeye değil, kendi içindeki boşluğu doldurmaya ihtiyaç duyar. Ve o boşluk, senin sevginle bile dolmaz. Sen onu şefkatle sararsın, güvenle kucaklarsın ama o hala geçmişinin yankılarına kulak verir. Çünkü bazı insanlar, en çok sevilmeyi hak ettikleri anda bile sevgiden korkarlar.
Sadakat her zaman kalmayı garantilemez. Bazen en doğru kalış, gitmekte gizlidir.
Çünkü iyileşmeye hazır olmayan bir ruhu sevmek, yavaş yavaş tükenmektir.
O yüzden unutmamalı: Her giden ihanetten gitmez. Kimi kendi içindeki fırtınadan kaçarken seni de alır götürür, kimi ise seni korumak için uzaklaşır.
Ve sonunda anlarsın; sevmek bazen tutmak değil, anlayarak bırakmaktır.