Notlarımı karıştırırken yapmış olduğum eski bir araştırmamı gördüm. Durum devam ettiği için bu araştırmamı şimdi sunuyorum:
xxx
Fert başına düşen milli gelirin artmış olduğu söyleniyor. Öyle diyor bizleri yönetenler. Ama bakıyorsunuz dar gelirlilerin fert başına düşen taş artmış!
xxx
Enflasyon sebebiyle zaman, zaman memur ve emeklilerinin aylıklarında iyileştirmelere gidilir. Aylıklardaki iyileştirmelerde de genel olarak enflasyon göz önünde tutulur.
Hükümetlerin bilhassa AKP hükümetinin, memur ve emekli aylıklarının iyileştirmelerine baktığınız zaman bir aldatmaca ile karşılaşırsınız. Yıllık enflasyon tahmini çok küçük tutulur. Aylıklara, bu tahmin göz önünde tutularak zamlar yapılır. Ama enflasyon tahminleri hiçbir zaman tutmaz bu zatı muhteremlerin…
xxx
Aylıkların iyileştirmelerinde memuriyetin önemine bakılmaz, memur sayısının azlığına-çokluğuna bakılır ve buna göre çalışanların veya emeklilerinin aylıklarında iyileştirmelere gidilir.
xxx
Hizmet süremiz, derece ve kademelerimiz eşit bir hâkim arkadaşımla aynı zamanda emekli olduğumuzda aldığımız emekli maaşı ile bir süre sonra aldığımız emekli maaşı arasında anormal fark görünce, iyileştirme konusunu araştırmak ihtiyacını duymuştum.
Burada tenzih ederim; hâkimlerin maaşını fazla gördüğümü söylemek istemiyorum. Bugün için hâkimlerin ve emeklilerinin aldıkları aylıklar azdır bile.
Ben bu araştırmamla, eğitimin geri kalma sebeplerinden birinin de öğretmen ve emeklilerinin aldıkları maaşların etkisinin olup olmadığını ortaya koymaktır.
Amaca ulaşabilmek için, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına bağlı, Emekli Sandığı Tahsisler Dairesi Başkanlığına başvurup gerekli bilgileri aldım.
Bu konuda bana yardımcı olan yetkililere teşekkürü bir borç bilirim.
x x x
25 yıl hizmet süresi olan, 1. derecenin 4. kademesinden aylık alırken emekliye ayrılan bir öğretmen, 01 Temmuz 1987 tarihinde geçerli olan mali hükümlere göre ayda 136.500,- TL emekli aylığı almakta iken;
25 yıl hizmet süresi olan, birinci sınıfa ayrılmış ve 1. derecenin 4. kademesinden aylık alırken emekliye ayrılan bir hakim, 01 Temmuz 1987 tarihinde geçerli olan mali hükümlere göre 221.667,- TL emekli aylığı almakta idi.
Bu durum muvacehesinde, o zamanlar bir hâkim emeklisi bir öğretmen emeklisine göre (221.677 -136.500 = 85.167,- TL) fazla almakta idi.
xxx
01 Ocak 2007 tarihinde aynı öğretmen 860,08 YTL emekli aylığı alırken, aynı hâkim 2.584,06 YTL emekli aylığı almaktadır.
Geçen zaman zarfında aylıklardaki iyileştirmeler sonucu bir hâkim bir öğretmenden (2.584,06 – 860,08 = 1.723,98 YTL) fazla emekli aylığı almaktadır.
xxx
Rakamları indirgersek, bir hâkim 1.62 emekli aylığı alırken bir öğretmenin 1.00 emekli aylığı alıyor anlamına gelir. İyileştirmeden sonra bir hâkim 3.00 emekli aylığı alırken öğretmen 1.00 bazında emekli aylığı alabilmektedir.
Aradan geçen zaman zarfında aylıklarda iyileştirmeler yapılırken öğretmenlerin aylıklarında, onların iyi bir yaşam sürmesini sağlayacak iyileştirme yapılmamıştır.
Bu durum öğretmenlerin çok başarılı olanlarının özel okul ve dershanelere kaymasını doğurmuştur. Devlet okullarında kalan öğretmenlerinde derslerden yavaş, yavaş kopmasını, ikinci bir iş peşinde koşmalarının sebebi olmuştur.
x x x
Ülkeler arasında ülkemiz eğitim yönünden eski yerinden alt sıralara düşmüştür. Gaziantep’te ve ülke çapında eğitimde geri kalma sebepleri çeşitli kuruluş ve kurumlarca araştırılıp duruldu. Acaba geri kalma sebeplerinden bir sebebinin de yukarıda sunduklarım olduğuna hiç parmak bastılar mı?
Zannetmem! Hep derslik sayısı, şehre göç üzerinde duruldu.
Ne dersiniz?