Adamı yiğitsin yiğitsin diye ya candan ederler yada mahpus damlarında çürütürler. Bonkörsün, diye maldan ederler. Erdoğan’ın çevresini saranlar, öyle gaz veriyorlar ki o da gaz almaya gücü yetmeyen halka sıktırıyor. Ancak halkın bu gaza ihtiyacı yok. Halkın barış,birlik, beraberlik ile adaletli bir yaşamın olması ve yasaklar ülkesi yerine bütün toplumu kapsayacak demokratik bir idareye ihtiyacı var. Ortaya koyduğunu ve bununda saptırılmak istenmesinin, kimseye faydası olmayıp, birilerinin ekmeğine yağ sürüleceğini iyi hesaplamalılar, yapılan yanlıştan dönmekte bir erdemliktir. Ancak tehdit vari açıklamalar kimseyi yıldırmaz. Daha fazlasıyla kindarlaştırır.
Bunları geçmişe dönüp siyasi yaşantımızda hep gördük ve içerisinde de bulunduk. Lider ve devlet adamı olmak o kadar kolay değil. 57nci hükümet zamanı merhum liderim Bülent Ecevit hakkında neler söylenmedi. Ama o büyük devlet adamı hiç bir zaman halka karşı tavır almadığı gibi,yine o günler , emir komutanın üstünde hareket etmeye başlayan, Çevik Kuvvet Polislerinin bazı tutumlarından dolayı zamanın İçişleri bakanı Sadettin Tantan tarafında bazı yetkileri kısıtlanıp ağır silahları ellerinden alınmıştı.
Sebepse,istenmeyen bazı olayların yaşanmaması için,ama şu an halkın üzerine polisi gönderenler ve coplatıp bombalatanlar, bakın bu halk ve ata dedeleri, silahsız olarak karşısında topları tüfekleri ile ülkeyi işgal edenlere karşı nasıl koyduklarını tarih iyi bilir. Ben %50 oy aldım, demekle bu halkın, % 50’si seni destekliyor demek değildir. Yarın bunların içinde bulunan kan bağı olanlar tabiki yeri geldiğinde bir birine sahip çıkacaktır. Siyaseti bir kenara bırakıp,bunların hepsinin göz önünde bulundurulması gerekir.
Özellikle ülkeyi yönetenlerin, bütün topluma aynı hizada yaklaşması ile birlik beraberliğin sağlandığını görmeleri gerekir.
Bakın, geçmişte İran Şahı, Irak diktatörü Saddam ve Libya diktatörü Kaddafi gibi halkı üzerinde baskı kuranların sonunun ve ülkelerinin ne hale geldiği açıkça ortadadır.Bu gün ülkede yaşanan olaylar sırasında, çıkıp tehdit varı demeçler verenler,yüzünden bu kadar zarar verilmiş olup daha mantıklı davranabilirlerdi. Ama siyasetin ve devlet adamlığının vecibelerini bilmeyenlerin, keskin sirke küpüne zarar misali gibi, daha da zarar veriyorlar. Artık buna bir sağ duyulu davranmanın daha yerinde olacağını kavrayıp, ona göre hareket etmelerinin zamanı gelmiştir.