Hayat da aslında öyle. Geçmişi unutmak mümkün değildir, zaten unutmamalıyız da. Bize dersler veren anılar, acılar, yaşanmışlıklar dikiz aynasındaki görüntüler gibidir. Arada bir bakarız, hatırlarız, ders çıkarırız. Ama direksiyonun hala elimizde olduğunu unutmadan, yolun önüne odaklanarak ilerleriz.
İlişkilerde de aynı durum geçerlidir. Sürekli eski kırgınlıkları, hataları, yaşanan hayal kırıklıklarını hatırlamak, gözümüzü yoldan ayırıp sadece dikiz aynasına kitlenmek gibidir. Böyle yapınca geleceğe doğru ilerlemek mümkün olmaz. Çünkü insan, baktığı yere doğru gider. Hep geçmişe bakan biri de aslında orada takılıp kalır.
Oysa sağlıklı bir ilişki, önümüzdeki yola bakmakla mümkündür. Geçmişi inkâr etmeden ama geleceğe doğru umutla bakarak, birlikte yeni yollar keşfederek…
Hayatı da, aşkı da kaza yapmadan sürdürmenin tek yolu budur.
Çünkü aşk; geçmişin gölgesine değil, geleceğin ışığına bakabilmektir.