Hükümet, Sendikalara Güvenmiyor mu?-II-

 

DPB, bu açıklamaları yaptıktan sonra; kamu görevlileri sendikalarının, faaliyette bulundukları hizmet kolu kapsamına giren kurum ve kuruluşlarda kamu personelinin hak ve ödevleri, çalışma koşulları, yükümlülükleri, iş güvenlikleri ile sağlık koşullarının geliştirilmesi konularında görüş bildirmek, toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasını izlemek, verimlilik araştırmaları yapmak ve bu araştırma sonuçlarıyla ilgili raporlar düzenlemek, önerilerde bulunmak ve kurum ve kuruluşlarla bu konularda ortak çalışmalar yapmak, üyelerin meslekî yeterliliklerinin artırılması ve sorunlarının çözülmesi ile sendikal faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik kurs, seminer  ve sosyal amaçlı toplantılar düzenlemek, bilimsel çalışmalar yapmak ve yayınlarda bulunmak, üyelerin ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatleri ile personel hukukunu ilgilendiren konularda ilgili kurumlara ve yetkili makamlara sunulmak üzere çalışmalar yapmak ve öneriler getirmek amacıyla anket, bilgi toplama ve araştırma yapabileceklerini, ifade etmiştir.

 

DPB devamla, kamu kurum ve kuruluşlarının, kendilerine mevzuatla verilen yetkileri kullanarak vatandaşa ve  diğer kamu kurum ve kuruluşlarına karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmekle mükellef olduğunu; bu nedenle, kamu görevlileri sendikalarının, mesai saatleri içerisinde ve işyerlerinde sözkonusu anket, bilgi toplama araştırma gibi sendikal faaliyetlerini yerine getirirken idarenin işleyişinin engellenmemesi, sunulan hizmetin aksamaması, kurum, kurum personeli ve hizmet alanlarının bilgi güvenliğinin tehlikeye düşürülmemesi, yapılacak faaliyetler için uygun ortamın sağlanması, anket çalışmalarının kurum dışı personele de yaptırılabileceği varsayımı karşısında kurum çalışanlarına ihtiyaç duyacakları güven duygusunun verilmesi amacıyla ilgili idareden izin alması gerektiği değerlendirmiştir.

 

DPB bu yazıyla, 4688 Sayılı Yasanın, sendika yönetici ve üyelerine verdiği sendikal örgütlenme ve çalışmalar yapma hakkını kısıtlayabilecek bir uygulamaya imza atmıştır. Geçmişte, bir çok kamu görevlisinin şahit olduğu gibi, kimi idarecilerin yazı ve emirleri dar açıdan yorumlaması nedeniyle sendikal çalışmalar konusunda bir çok sorun yaşanmıştır.

 

Zaten uygulamada, herhangi bir işyerine sendikal çalışma yapmak için giden sendika mensupları, bu tür bir izin yazısına gerek kalmadan, o işyerinin amirinden, nezaketen izin almaktadırlar.

 

Varolan sendikal hakların daha da genişletilmesi gerekirken, sendikal çalışmaları işyeri amirinin inisiyatifine bırakılması anlamına gelen bu yazıyla Hükümetin, sendikalara güvenmediği anlamı çıkıyor.

 

Bu durum, 2013 yılı toplu sözleşme görüşmelerinin yaklaştığı bu günlerde, sendika mensupları ve çalışanlar tarafından hiç de şık karşılanmamıştır.

 

Yanlış anlamalara ve idarenin yazı ve emirlerini dar bakış açısıyla yorumlayıp, sendikal çalışmaları engelleyecek ve yeni sorunlara neden olabilecek bu görüş yazısının derhal yeni bir yazıyla uygulamadan kaldırılması gerekmektedir.