Karmanın Sessiz Cezası

Karma der ki: birisi senin için doğru değilse, tüm gayretini seni incitmek için kullanır. Çünkü bazı ruhlar, bizim iyiliğimizi taşımak yerine, kendi eksikliğini bizde tamamlama derdindedir. Onlar için sevgi, bir iyileşme alanı değil, bir güç gösterisidir. Bu yüzden sana zarar verirken bile haklı olduklarına inanırlar. Oysa gerçek sevgi, seni yıkmak için değil, seninle birlikte büyümek içindir.

Ama işte hayatın öğretisi burada başlar. Sen ne kadar iyi niyetli olursan ol, ne kadar çok sevmiş olursan ol, bir yerden sonra o bataklıktan çıkmayı seçmelisin. Çünkü karma seni sınarken, ‘’ne kadar acıya dayanırsın’’ değil, ‘’ne zaman kendini seçersin’’ diye ölçer.

İşte o an, yani terk edebilecek kadar güçlü olduğun o an… sınavın bittiği andır.

Karma’nın yasası basittir: seni inciteni değil, seni iyileştiren yolu seçtiğinde kaderin değişir. Çünkü bazı insanlar, ruhunun lekesini senin kalbinde bırakmak için gelir. Ama sen temiz kalmayı seçtiğinde, onlar kendi karanlıklarında boğulurlar. Senin intikamın değil, senin sessizliğin olur cezaları. Çünkü yanlış insanlar, sevgiyle değil, egoyla yaklaşır. Senin ışığını kısarak parladıklarını sanırlar. Seni kırarak güçlendiklerini zannederler. Oysa kırdıkları yerden kendi karanlıkları sızar.

Bir süre inanırsın onlara; belki değişir, belki görür, belki anlar diye. Ama anlamazlar. Çünkü bazı insanlar senin kalbini sınamak için değil, seni yaralayarak kendi acizliğini gizlemek için karşına çıkar. İşte o an gelir… artık onların ne söylediği değil, senin ne hissettiğin önemli olur. O an, susmazsın, bağırmazsın… sadece gidersin.
Karma da tam o arada devreye girer. Sen gittiğinde sınav biter, onlar ise kendi yarattıkları boşlukta kalır. Senin yokluğunda kendi cehennemleriyle baş başa kalırlar. Çünkü birilerinin kalbini kırarak mutlu olunmaz.