Gaziantep Haber

Mesleğini bırakıp işinin patronu oldu

Gaziantep'te 12 yaşında başladığı oto boyacılık mesleğini 23 yaşında yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle bırakmak zorunda kalan 52 yaşındaki adam, çocukluk hayali olan köşkerliğe yöneldi.

İlkokulu bitirdikten sonra sanayi sitesinde oto boyama atölyesinde çırak olarak çalışmaya başlayan 52 yaşındaki Adil Keskinsoy, kalfalıktan ustalığa yükseldiği mesleğini sektörde yıllarca çalışmasına rağmen yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle bırakmak zorunda kaldı.

Oto boyacı ustası, çocukluk hayali köşkerliğe yıllar sonra kavuştu

O dönem farklı bir iş arayışı içerisine giren ancak çocukluğundan beri hayalini kurduğu köşkerliğe yönelen Keskinsoy, bir ustadan yardım alıp yemeni üretimini öğrendi. Çocukluğundan beri kentin yöresel ayakkabısı olan yemenilere ve köşkerlik mesleğine büyük bir ilgi duyan Keskinsoy, 5 saatte diktiği yemeni ayakkabının beğenilerek Mardin Müzesi'ne götürülmesi ve ardından da siparişler alması üzerine köşker atölyesi açmaya karar verdi.

Farklı model ve renkte ürettiği yemeni ayakkabıları 81 ile gönderiyor

1994 yılında Gaziantep Kalesi'nin yanında kurduğu atölyede kendi işinin patronu olan ve Gaziantep'in geleneksel ürünlerinden olan yemeni ayakkabı üretimine başlayan Keskinsoy, farklı model ve renkte ürettiği yemeni ayakkabıları Türkiye'nin 81 ilindeki müşterilerine gönderiyor. Köşkerlik mesleğine küçük yaşta gönül veren ancak yıllar sonra çocukluk hayaline kavuşabilen ve 21 yıldır Anadolu'nun yöresel el dikimi deri ayakkabısı olan yemenileri geleneksel yöntemlerle üreten Keskinsoy, geleneksel yemenileri modern tasarımlarla birleştirerek üretmeye devam ediyor.

Ayakkabı, sandalet, çanta, cüzdan ve maskot çeşitleri yapıyor

Ayakkabının yanı sıra sandalet, çanta, cüzdan ve maskot çeşitleri de üreten Keskinsoy, Gaziantep'in en eski el sanatlarından biri olan köşkerlikte kendi işinin patronu oldu. Tarihi kalenin yanındaki küçük dükkanında mesleğini sürdüren Keskinsoy, iç astarında sığır, yüzeyinde ise keçi derisi kullanarak yemeni ayakkabıları geleneksel yöntemlerle elde dikiyor. Sevdiği mesleğini yaptığı için çok mutlu olan Keskinsoy, farklı renk ve model seçenekleriyle modaya da uyum sağlayan yemeni ayakkabılar üretiyor. Aldığı derileri çeşitli işlemlerden geçirerek ayakkabı başta olmak üzere çanta, cüzdan ve sandalete dönüştüren Keskinsoy, çok sevdiği mesleğini yaptığı için çok mutlu olduğunu söyledi.

"Sevmek ve inanmak başarının başlangıcıdır"

İş hayatına sanayi sitesinde oto boyacı ustasının yanında başladığını anlatan Keskinsoy, "Çırak olarak oto boyacı ustasının yanında işe başladım. Oto boyacılıkta 4 yıl çıraklık, 4 yıl da kalfalık yaptım. Bizim o dönem fırın yoktu. Direkt tiner ve boya kokusuyla temas kuruyorduk. Ben bir gün babamla birlikte doktora gittim. Doktor bana ‘sen ne kadar sigara içiyorsun?' diye sordu. Babam, ‘oğlum sigara içmez' dedi. Ben de doktora sigara içmediğimi söyledim. Doktora oto boyacı olduğumu söyleyince doktorda babama, ‘başka bir meslek bulamadınız mı?' diye sordu. Yaşadığım sağlık sorunları nedeniyle de oto boyacılık mesleğini bırakmak zorunda kaldım. Sandaletçi bir arkadaşım vardı. Bir tane çarık yaptım ve arkadaşım bana güldü. Yaptığım çarığı vitrine koydum. Bir gün Mardin Müzesi'nden bir ekip geldi ve yaptığım çarık ilgilerini çekti. Bana, ‘bu çarığın 43 numarasını yapabilir misin?' diye sordular. Ben de benzerini yapabileceğimi söyledim. ‘Biz bu çarığı müzeye koyalım, sen bize bu çarığın 43 numarasını yap' dediler. Bu şekilde heveslendim ve köşkerliği sevdim. Yapılan bir ürünün beğenilmesi beni teşvik etti. İnsan önce yaptığı işi sevecek, inanacak. Kişinin kendisine güveni olması lazım. Sevmek ve inanmak başarının başlangıcıdır" dedi.

Hayatı hasta olduktan sonra değişti

Geleneksel yemeninin yanı sıra sandalet, çarık, sandalet ve terlik tipi yemeni modeller yaptığını ve mesleğinde kendisini geliştirdiğini belirten Keskinsoy, "Çeşit artıkça talep de arttı. Daha önceleri 4-5 renkte yemeni vardı. Fakat şu an ise 30-40 renge döndük. Model çoğaldı. Müşteriler özel tasarımlar istediği zaman onları da yapıyoruz. İşimizi severek yapıyoruz. Yemeni daha çok yaz aylarında giyilir. Yazın serin olur. Ayakta ter ve koku yapmaz. Renkte sınır yok, herkes istediği rengi yapabiliyor. Kalan derilerden de cüzdan, çarık ve sandalet gibi ürünler yaparak değerlendirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.