Mevlam Ayrılık Vermesin

Neşet Ertaş’ın o yanık sesiyle söylediği ‘’Mevlam ayrılık vermesin, gökte uçan kuşa’’ sözü, insanın içine işleyen bir dua gibidir. Çünkü ayrılık, sadece iki bedeni değil, iki ruhu da birbirinden koparır. Hele ki aşk söz konusu olduğunda, mesafeler kilometrelerle değil, Kalbin atışlarıyla ölçülür.

Aşk, yan yana olduğunda bile özlem duyabilmektir. Ama ayrılık… O, özlemi ateşe çevirir. Neşet Usta’nın dediği gibi, bu ayrılık bazen kuşun kanadına bile ağır gelir. Sevdiğinden uzak düşmek, her sabah güneş doğarken onun gözlerine uyanamamak, sesini duymadan günü kapatmak… Bunlar, yüreğin en derin yerinde sızı bırakır.

Ayrılık, sevgiyi bitirmez; ama sabrı sınar. İki insanı da sınavdan geçirir. Kimisi bu sınavda sevgisini daha da güçlendirir, kimisi yorgun düşer. Ama hakiki aşk, mesafe tanımaz. Gökte uçan kuş da, rüzgâr da, yağmur da, sevdayı engelleyemez.

Ve işte bu yüzden, gönülden edilen tek bir dua vardır: Mevlam ayrılık vermesin. Çünkü ayrılıksız bir aşk, sadece iki kişinin değil, iki kalbin aynı ritimde atmaya devam etmesidir.

Sevdiğinin elini bırakmamış bir çift yürek, hangi fırtına koparsa kopsun, birbirine sığınacak bir liman bulur. Ve o limanda hep aynı cümle yankılanır: ‘’Mevlam, bizi birbirimize bağlayan bu yolu, ayrılık taşlarıyla kapatma.’’